Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Şehrullah

Şehrullah

Allah Teâlâ’nın ayı Recep Ayı içerisindeyiz. Bu güzel ayda O kâinâtın sâhibinin ismini çokça analım, O’na muhabbet duyalım. İnsan çok sevdiğini çok anar, çok andığını çok sever. Nasıl insanlara kendimizi beğendirmek için uğraşıyorsak asıl sâhibimiz, Rabb’imiz olan ve dönüp dolaşıp huzûruna gideceğimiz Hz. Allâh’a kendimiz beğendirmeye çabalamamız gereklidir. Mantıklı olan budur.

Seven sevdiğini her dâim anar, O’nu dilinden düşürmez. Kişi de kimi severse O’na râm olur. Şu Recep Ayı’nda zikru tesbihat ile dillerimiz lezzet alsın. Bilinsin ki, zikrullah ile kalpler katılıktan kurtulur, yumuşar, zerâfet kazanır. Zikrullah gönlü nurlandırır, rûhu uyandırır, üzerimizdeki gaflet perdesini kaldırır. Zikrullâh’a devam mümine Cenâb-ı Mevla eşyânın hakikatini öğretir, olayların hikmetini kavratır. Zikrullâh’a devam kişiye mâna âlemi kapıları açılır, kişide ibâdetleri huşu içinde edâ etme bilinci gelişir. Bunlar az şeyler mi?

Yüce kitâbımız Kur’an-ı Kerim’de zikrin ehemmiyetinden şöylece bahsedilir:

“Allâh’ı zikretmek elbette en büyük (ibâdet)’tir.” (1)

“Öyleyse siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim. Bir de bana zikir ile şükredin, (sakın ola ki) bana küfrânı nimet (nankörlük) etmeyin!” (2)

“İmân edenlere, daha vakit gelmedi mi ki, kalpleri zikrullah ve nâzil olan Kur’an ile huşû (korku, yakınlık ve huzur) bulsun!” (3)

  İşte zikrin ehemmiyeti ile ilgili muhteşem âyetler ortada. O zaman Şehrullah ayında vakitleri en güzel şekilde değerlendirmek şiârımız olsun inşaALLAH diyerek geçen yazdığım ‘Zikir Reçetesi’nden hasta ruhlarımıza şifa olabilecek zikirleri vermeye devam edelim efendim:

KAÇIRILMAYACAK FIRSAT :

Ebu Hureyre (r.a), Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu söyledi: Bir kimse her gün 100 defa:

Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh, lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr.” 

 Yâni; Allah’tan başka ilah yoktur, yalnız O vardır, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’nundur ve O, her şeye kadirdir, derse: on köle azad etmiş kadar sevap kazanır; ona 100 iyilik sevâbı yazılır; 100 günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur.

Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti: ‘Bir kimse günde 100 defa:

Subhânallâhi ve bi-hamdihî.

 Yâni; Allâh’ı uluhiyyet makâmına yakışmayan sıfatlardan tenzih ve hamd ederim, derse: onun günahları denizköpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.  (4) Buyruluyor.

Şimdi bu güzel müjdeleri öğrendikten sonra bize düşen de yerine getirmek olmalı inşaALLAH. Zikrullâhı bol günahı az olan günler dilerim efendim. Hayra vesile olabildiysek ne mutlu bize! Hayırlı, nurlu Cumâlar.

--------------------

1- Ankebut, 45

2- Bakara, 152

3- Hadid, 16

4- Müslim, Zikir 28

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi