Seçim Bitti Muhasebe Başladı
Son 4 aydır her türlü hile haksızlık ve yalanın karıştığı bir seçim dönemi yaşadık.
Kavgasıyla gürültüsüyle genel seçim hatta güvenoyu havasına döndürülen bir yerel seçim daha yapıldı.
Bu seçimlerde açıktan destek verdim diyenler ile şartlı destek verdim diyenlerin niyetleri aynı olmasa da sandıkta yansıyan sonuç aynı oldu.
Başbakanın arkasına sığınılarak elde edilen kestirme zaferi kendi oylarının tezahürü olarak görenlerin coşkularının bittiği günlerdeyiz artık.
Artık Konya sokaklarında başbakanın ve bakanın sesi soluğu da duyulmayacak resimleri taşınmayacak bir süre.
Gönüllü kurşun askerlerin bir süre daha bu havayı devam ettirmeye yönelik çabaları devam edecek olsa da sükûnet havası galip gelecek ve herkes işinin başına dönecek kısa sürede.
Yani seçim havasının bittiği, seçim reklamlarının kaldırıldığı ve insanların muhasebesinin başladığı bir dönemdeyiz artık.
Muhasebe derken sakın yanlış anlaşılmasın.
Maalesef bu günkü muhasebeler bir iç hesaplaşma olan vicdan muhasebesi üzerinden yapılmıyor.
Daha çok dışa dönük muhasebeler gündemde ne yazık ki.
Belediye yönetimine yer alanların çevrelerinde, etrafında nasıl yer alırım çalışmasıdır bu hesap.
İnsanların bundan böyle yerel yönetimlerde görev alanlarla nasıl daha iyi ilişkiler içinde olurum diye hesap yaptıkları dönemdir bu dönem.
Belediyeye nasıl olurda mal satarım diye hesapların yapıldığı bir dönem bu dönem.
Yine bir kısım insanın belediye ihalelerini kollamaya başladığı dönemdir bu dönem.
Hele hele milletin gözünün açılmaya fırsatı olmadığı bu günler bazı menfaat gruplarının belediyede imar meselelerini halletmeye çalıştıkları dönemdir bu günler.
Hemen her seçim döneminde yaşadığımız bu durum sistemin ortaya çıkardığı bir durum değildir.
Özellikle son 4 aylık sürede yaşadığımız süreç bizim inancımızdan kaynaklanan değişmez doğrularımız çerçevesinde oluşan ölçülerimizin yok olduğunun belirtisidir.
Elde edilmek istenen politik veya ekonomik bir takım kişisel hedeflere varmak için erozyona uğrattığımız insanlığımızın ne durumlara düşürüldüğünün göstergesidir bu çabalar.
Hele hele ortada dili olmayan bir sandık varken kendi oyunun dilinden daha çok başkalarının oylarının dili olmaya özenen ve gücün yanında yer almayı marifet zanneden siyaset yalakalarının nasıl bir zalimlik içinde olduklarının internet ortamında ayan beyan ortaya çıkmasıdır bu hesaplar.
Sosyal medya denen ve her türlü ahlaksızlığın kaynağı olmaya aday 140 karakterlik bir tweetle meramını anlatmaktan çok kinini kusanların görüntüsüdür bu hesaplar.
Politik bir mücadele ortamına girip kendini ve fikrini anlatıp oy isteme becerisine soyunmak yiğitliğini göstermek yerine devletin okullarındaki üniversitelerindeki internet bağlantılarıyla klavye arkasından fetva yağdıran sözde âlimlerinde acizliklerinin muhasebesidir bu yapılanlar.
Gönül isterdi ki bu muhasebe döneminde yapılan muhasebeler iç muhasebe olsun ve bu ülkenin ve ümmetin gazete ve televizyonlarının köşelerinde ve ekranlarda boy gösterenlerden başlamak üzere siyasiler de bu iç muhasebeyi gerektiği gibi yapsınlar.
Aksi halde çıkarcı bir anlayışla yapılan hesapların sahiplerinin ve birçok bilgiyi araştırmadan doğrudur diyen insanlar haline dönüştürülen toplumların kaybedecekleri çok şeyleri vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.