Geçen hafta İstanbul Aydın Üniversitesi-Tevekkül Karman Global Barış ve Demokrasi Merkezi; ‘Orta Doğu’da Barış Konferansı’ düzenledi. Savaşın kadın ve çocuklar üzerindeki etkisinin konuşulduğu konferansta pek çok Nobel ödülü alan kadın aktivistler bu hususlarda konuşmalar yaptılar. Konferansa Merkeze ismi verilen Nobel Ödül sâhibi Tevekkül Karman ve diğer Nobel ödülü alan isimlerden Jody Williams, Shirin Ebadi, Tunus Kadın ve Aileden sorumlu eski Bakan Sihem Badi, İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Vâlisi, Abaad Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Abdulsalam Mohammed, Regent’s Üniversitesi Ülkelerarası Çalışma Merkezi Müdür İbrahim Sirkeci, Türk Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Aker, Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği Eski Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır gibi isimler katıldılar.

Katılımcılardan Çorabatır; ‘Baskıcı rejimlerin insanları mülteci olmaya zorladığını böylesi bir ortamda en büyük mağdurların kadınlar olduğunu’ belirtirken Prof. Sirkeci; ‘Ülkelerarası veya ülkede yaşanan çatışmaların sâdece savaş ile sınırlı kalmadığını, anlaşmazlık ve gerilimlerin ailelere yansıdığı dolayısıyla da kadının evden çıkmasına ve göçmesine sebep olduğunu derken ailelerin parçalandığını’ anlattı. Abdulsalam Mohammed’de; ‘Yemen’de son yaşanan gerilimde ortaya çıkan silahlı grupların çocuk ve kadınlara karşı ciddi bir tehdit oluşturduğu’ndan bahsetti.

İAÜ Global Barış ve Demokrasi Mrk. Bşk. Nobel Ödüllü Tevekkül Karman; ‘Kadınlar ve çocuklar savaşların en büyük mağdurlarıdır. Çocuklar bizim istikbâlimizdir. Onların daha güzel bir şekilde yaşaması için mücâdele etmeliyiz. Kadınlara, çocuklara karşı işlenen suçlar, cinâyetler adâlet karşına çıkmalıdır. Bu şekilde toplum daha güvende olur. Bizler, başka ülkelerdeki kadınlar için de mücâdele ediyoruz. BM’ye her zaman soruyoruz: Siz zulme uğrayan kadın ve çocuklar için ne yaptınız? Hükümetler, uluslar arası örgütler ve sivil toplum kuruluşları barışın tesisi ve insan haklarının korunması için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. İnsan haklarını ihlal edenlere karşı gelmeye devam edeceğiz’ diyerek fikirlerini serdetti.

Tunuslu Aileden Sorumlu eski Bakan Sihem Badi; ‘Kadının sömürülmesini kabul edemeyiz. O bir annedir, o bir okuldur, çocuğunun ilk öğretmenidir. Kadın her sahada parmak izlerini bırakabilen, gücünü ispat edebilen, yeteneğini perçinleyebilen bireydir. Gerçekçi olursak yükün ağır bölümü kadınların üzerindedir. Biz ülkelerde barış istiyoruz ve barış kültürünün yaygınlaşmasını arzu ediyoruz.’ Dedi.

Nobel Barış Ödüllü Shirin Ebadi; ‘İslam barış, kardeşlik ve merhamet dînidir. Bu Dinin Peygamberi şöyle buyurur: Birbirinizle karşılaştığınızda ‘esselâlumu aleyküm’ diyerek birbiriniz selamlayın.’ Selam barış anlamına gelir. Biz Müslümanlar birbirimizle karşılaştığımızda barış dileklerinde bulunuruz. Hal böyleyken nasıl olurda bu dînin ismini kullanarak aramızdan kardeşlerini öldürenler çıkıyor, anlaşılır değil.’ Diye görüşlerini aktarırken diğer Nobel ödüllü Jody Williams; ‘Bizler Nobel ödüllü kadınlar olarak bir araya gelerek, kadınların koşullarının iyileştirmek istiyoruz.’ Dedi.

Kızılay Genel Başkanı’da; ‘Gazze’de atılan bomba ile parçalanan, yaşamını yitiren çocukların acısı, anne ve babalar üzerindeki etkileri üç-beş yılda geçecek gibi değil.’ İAÜ Müt.Hyt.Bşk ise; ‘Dîni kurallar kadına toplumda öncelikli bir konum vermesine rağmen bu husûsa bugün hiç dikkat edilmiyor. Orta Doğudaki son gelişmeler bölge haritasını yeniden çizmekte ve kadınlarla çocukların problemleri artmaktadır. Son 10 yılda 10 milyon çocuk savaşlarda ölmüştür. Savaş sebebiyle göç edenlerin % 65’i kadın ve çocuklardır. Bu vahim bir tablodur.’ Diye fikirlerini dile getirdi. Konferansa katılan İstanbul Vâlisi; ‘Orta Doğudaki savaş kargaşasında en fazla zararı kadınlar ve çocuklar görmüştür. Onar mâsumdur, onlara dokunamazsınız, bu insanlık suçudur. Onun ötesinde uhrevî suçtur. Temennimiz bu acı durumun tersine dönmesi. Bu çalışma da buna yönelik çok anlamlı’ dedi.

Biz de böylesi faydalı çalışmaları düzenleyenleri kutluyor ve devâmını bekleriz diyoruz efendim. Hayırla kalınız.