Şart Mart
Kafiye olsun dedim,
Mart ayında şart dedim,
Marta şartlar beklerken,
Şartı marta ekledim.
Şart mı? Mart mı?
Şarttan marta mı? Marttan şarta mı?
Adaya şart mı? Marta aday mı?
Ufukta yerel bir seçim görünüyor… Görülen seçim görülmeden evvel ise gelişini hissettiriyor.
Normal zamanda olmayacak işler olması için kamu kurumları dilekçe yağmuruna tutuluyorsa, yakın zamanda seçim olacak demektir.
Kimi zaman genel seçimin sağlaması, kimi zaman da genel seçimlerde kendini kabul ettirebilmenin ve ismini ön plana çıkarabilmenin bir yoludur; yerel seçimler.
Seçilebilmesi için aday gösterilen kişilerin mevzuatta belirtilen yaş, tahsil, uyruk… gibi maddi şartları taşıması dışında bir de mühim olan bazı manevi ve kültürel şartları da taşımalılar ki; hizmetler, halk ve memleket için üretilebilsin.
Mevlana Dergâhının yanında bulunan Sultan Selim Caminin bitişiğindeki Yusuf Ağa Kütüphanesi kataloğunda 9521/2 kayıt numaralı “İslamiyet ve Meşrutiyet” isimli eserden Ali AKGÜL tarafından derlenmiştir; adaylar için bahse konu bazı manevi şartlar. Belirtilen bu şartlar ise II. Meşrutiyet döneminde kurulan Hürriyet ve İtilaf Partisi Genel Başkanı Şeyh Mehmet Zeynelabidin Efendi öncülüğünde Konya’da kurulan Meşrık-ı İrfan Gazetesi’nde yayımlanan “Milletvekilliği” şartlarıdır.
Bahse konu bu şartlar ise hem genel seçimler için hem de yerel seçimler için geçerlidir. Şartlar ise şunlardır:
Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmelidir.
Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp beğenmeye ve böyle bir araya toplamaya muktedir olmalıdır.
Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamakla birlikte, sefih de olmamalıdır.
Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz, dünya için kimseye müdane etmez olmalıdır.
Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olma ihtimali ziyadeleşir ve memleketi açık açık uçuruma sürükler.
Memuriyetini muhafaza etmek ve başka bir menfaatini korumak için şuna buna yüzsuyu dökmüş, kendisine haksızlık edenlere göz kırpmış, kendisi haksızlık etmiş olmamalıdır.
Rüşvet almış, para ile onun bunun hakkını satmış, mahvetmişlerden de olmamalıdır.
Halk içerisinde zulmedici ve işkenceci olanlardan olmamalıdır.
İki sözlü, ikiyüzlü adamlar da milletvekili olamaz.
Şunun bunun ayıbını arayan, daima iki kişi arasındaki gizli sırları anlamaya çalışan, hiç yoktan tertip türetenler de aday gösterilmemelidir.
Milletvekilliği bittikten sonra kendini idare edecek bir işi veya zenginliği olmayanlar da aday gösterilmemelidir.
“Belediye hizmetlerinin doğrudan doğruya ideoloji ile bir alâkası yoktur. Aranması gereken şartlar; bilgi, birikim, ihtisas, dürüstlük, namuskârlık, emânete riâyet gibi erdemler ve bilgeliktir” dedi, günümüz ifadesiyle Üstad Mehmed Şevket EYGİ.
Temennimiz odur ki; adaylar belirlenirken bu kıstasların da ölçüler arasına konulmasıdır.
Marta aday mı? Adaya şart mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.