Sanal şeytanlık!
Türk basınında birilerini köşelerinden onu bunu tehdit eden, ona buna gözdağı veren, hakaret eden isimler türedi. Ben onlara gazeteci demek istemiyorum, Çünkü onların gazetecilikle bir ilgisi yok. Çünkü basın literatüründe onlara "tetikçi" deniyor...
**
İki köşe yazınca kendisini gazeteci olarak takdim eden "tetikçiler" maalesef Konya basınında da mantar gibi üremeye başladı. Her taşın altından çıkıyorlar. Her konudan ahkam kesebiliyorlar. Arkalarına siyasi iktidarı aldıkları için zaman zaman gözdağı da veriyorlar...
**
Bu tetikçiler siyasi iktidara en ufak bir bir eleştiri yapanları iki dakikada "hainlikle", "parallellikle" suçlamaktan hiç utanmıyor. Bazı gazetelerin köşelerini zapt ettikleri yetmediği gibi bir de sosyal medyada trol hesaplar açıyorlar ve oradan hakaretler, tehditler savuruyor ve olmadık iftiralar atıyorlar...
**
Yaygın basında son birkaç yılda kendisini gazeteci olarak tanıtan ama gazetecilikten başka herşeyi yapan isimler ortaya çıktı. Eski Başbakan Yardımcılarından Bülent Arınç, bunların dişisini "Troliçe" olarak nitelendirdi. Bunların dişi olmayanına ise "Tetikçi" veya "trol" deniyor...
**
Troller ve troliçeler ahlaksızlıkta, iftirada, hakarette sınır tanımıyor. AK Parti'nin 4 kurucu isminden biri olan ve 13 yıl boyunca AK Parti hükümetlerinde görev alan Bülent Arınç'a "Manisalı Lawrens", "Cübbeli Bülo" lakabı takacak omurgasız insanlar.. Bir zamanların Bülent ağabeyine (!) bunu yapanlar diğer insanlara neler yapmaz ki?
**
Sosyal medya kullanımının hızla artması ve Gezi olaylarıyla birlikte ortaya çıkan "trollük" kültürü karaktersiz bir toplum ortaya çıkardı. "Erkekçe, dürüstçe, mertçe adam gibi" tartışmak yerine "sinsice, ahlaksızça" kavga eden bir kitle ortaya çıktı. İşin acı tarafı bu kitlenin büyük bir kısmı kendini "dindar" insanlar olarak tanımlaması...
**
Bu durum maaleesef; Konya'da da hızla yaygınlaşıyor. Kimisi köşesinden tetikçilik yapıyor, kimisi sosyal medyada açtığı sahte hesaplarla insanlara her türlü iftirayı atacak kadar şeref ve haysiyet yoksunu. Milletin ölüsüne dirisine sövecek kadar zavallı insanlar. İşin özeti: sosyal medya çıktı, twitter çıktı mertlik bozuldu...
**
'Trol'ün kelime anlamı "çirkin yaratık' demekmiş. Bunlar hem çirkin yaratık hem de sanal şeytanlar (!). Şeytanın şerrinden hatta şeytanlaşmış insanların şerrindeen Allah'a sığınırız. Yaptıkları ise tamamen sanal şeytanlık. Toplumda artan nefret ve kin insanları hızla şeytanlaştırıyor, hızla kutuplaştırıyor...
**
Türkiye basın özgürlüğünde birçok Afrika ülkesinin bile gerisinde kaldı. Basın gerçekleri yazamıyor. Sivil toplum kuruluşları açıklama yapamıyor. Akademisyenler bırakın siyasi konuda bir açıklama yapmayı kendi uzmanlık alanıyla ilgili bile konuşmaktan korkuyor. Resmen korku toplumu haline geldik. Artık korkularımızla yaşayan bir toplumuz...
**
Bir de son zamanlarda insanlara ayar vermeye çalışan tipler çıktı. "O gazeteye konuşma, bu kanala çıkma" diyen tipler türedi. "O gazeteye konuşursan o'cusun, bu kanala çıkarsan bu'cusun" diyen hırtlaklar milletin başına bela oldu. Kendilerince insanları kategorize etmeye çalışıyorlar...
**
"Basın özgürlüğüne ve basına demeç verme özgürlüğüne" de saygı duymak zorundasınız. Bölücü yayın kuruluşları hariç isteyen istediği gazeteye, televizyona konuşabilir, mülakat verebilir. Bunda abes bir durum olamaz.. Bunun üzerinden belaltı vuruş yapanlara diyecek birşey bulamıyorum...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.