Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Sadece piyonlar cezalandırıldı!!

Sadece piyonlar cezalandırıldı!!

 1992-1995 yılları arasında Bosna’da yaşanan katliamlar insani duygular taşıyan herkesi derinden etkiledi. Bosnalı Sırplar, 40 yıllık Müslüman komşularını siyasilerin ve dış güçlerinde kışkırtmasıyla katletti. Büyük acılar, kitlesel katliamlar ve tecavüzler yaşandı...

**

Bosna kasabı Ratko Mladiç, 2011 yılında Sırbistan’ın sorunlu bölgesi Voyvodino’da yakalandı veya iade edildi. 6 yıl boyunca Lahey'de savaş suçlarından yargılanan Mladiç, soykırım suçundan muabbet hapis cezası aldı.. Hayatının geri kalan kısmını cezaevinde çürüyerek geçirecek...

**

Srebrenitsa’da 3 günde 10 bin sivil insanın katliam emrini veren Mladiç’in soykırım suçundan hak ettiği cezayı aldı... Fakat ortada soykırım suçlusu bir devlet yok. Batı'nın adaleti de bu kadar olur.

**

Avrupa ve ABD, 22 yıl önce yaşanan katliamları önleme gücü varken, sessiz sedasız izlemeyi hatta el atından Sırplara destek vermeyi tercih etti...Verilen cezalar ise göstermelik. Sadece piyonlar, figüranlar cezalandırıldı...

**

Bosna-Hersek’te ve Sırbistan'a defalarca gittim. Bosna'daki Sırp Enstitesi'nde de bulundum. Zulme uğrayan Boşnaklar, Sırplara göre daha vakur. Nefret etmiyorlar. İntikamdan bahsetmiyorlar.  Bosnalı Sırplar ise hala nefretten ve intikamdan besleniyor...

**

Sırplar kullanılmaya müsait bir halk. Aşırı milliyetçi ve şovenist bir millet. Kandırıldıklarını, oyuna getirildiklerini anlamak istemiyorlar. Mladiç ve diğer savaş suçlularını hala "kahraman ve vatansever" olarak gören bir kitle mevcut. Bosna'daki katliamlardan dolayı utanç duyan vicdan sahibi Sırplar da var...

**

Mladiç’in hak ettiği cezaya çarptırılması Bosnalı Müslümanları bir nebze de olsun sevindirdi. Fakat geciken adaletten dolayı Boşnakların gönül kırgınlığı hala var. Katliamlara göz yuman NATO ve BM unsarları da sorgulanmalıdır. Özellikle Hollandalı askerler....

**

Savaşın figüranları ya öldü ya da cezaevine girdi. Sırbistan Devlet Başkanı Slobadan Miloseviç, Lahey'de şüpheli bir şekilde öldü. Miloseviç için devlet töreni bile yapmadılar. Evinin bahçesine gömdüler...

**

Miloseviç'in bütün kirli sırlarını bilen ve Boşnaklara sistematik katliamlar yapan Arkan lakablı Zeljko Raznotovic Belgrad'da bir otel lobisinde öldürüldü...Fenerbahçe, Arkan'ın kurduğu Obiliç futbol takımından o kadar futbolcu varken Arkan'ın manevi oğlu Lazetiç'i transfer etti..

**

Bosnalı Sırpların lideri Radovan Karadziç de yıllar sonra tutuklandı ve cazevine konuldu. Savaş suçlusu Goran Hadziç tutuklandı. Fakat Bosna'yı yangına çeviren asıl figüranlara hiç dokunulmadı. Sadece piyonlara göstermelik cezalar verildi...

**

Bosna savaşı ile ilgili gerçekler yine gizli kalacaktır. Bosna-Hersekli Müslümanların acıları belki biraz azalacak ama yine de dinmeyecektir. Temennimiz bundan sonra Balkanlarda yeni acıların yaşanmamasıdır. Yaşanan acılar asla unutulmayacaktır. Çünkü; unutulan soykırım yeniden tekrarlanır..

**

Türkiye ve Sırbistan son yıllarda ticari, siyasi ve kültürel anlamda ilişkileri geliştirecek önemli adımlar atıyor. Her iki tarafta vizeleri karşılıklı olarak kaldırdı. Hatta Sırbistan'dan et bile ithal etmeye başladık. Türkiye, Balkanlarda kalıcı barış için büyük çaba gösteriyor.

**

Sırp hükümetinin de Balkanlarda barış ve istikrarın kalıcı tesisi konusunda çaba göstermesi gerekiyor..Belgrad'ın en işlek merkezlerinde hala Ratko Mladiç ve diğer savaş suçlularının resimlerinin basılı olduğu  t-shirtler satılıyor. Belli bir kesim hala bu haydutları kahraman olarak görüyor...

**

Sırbistan hükümeti samimiyetini ispatlamak istiyorsa bu konuda bir nefret suçları yasası çıkarması gerekiyor. Savaş suçlularını öven, onlara kahraman olarak gösterenlere yönelik yaptırımlar uygulamalıdır. Yoksa bu tür düşmanlıkların önüne geçmek çok zor olacaktır...

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi