Saadet Partisi'nin yeni Genel Başkanı
Yeni genel başkanın kim olduğu hususunda ciddi çalışmalar yürüten Milli Görüş camiası ve Saadet Partisi istişareler sonucu genel başkan adayını açıklayacaklarını ümit ediyorum. Bu noktada Konya’dan yeni bir başkan adayımız olur mu olmaz mı oda ayrı bir konu.
Ancak şunu ifade etmeliyim ki Prof. Dr. Mustafa Kamalak Milli görüş camiasının dışarıya açılan kapısı oldu. Abiliği, babalığı, hocalığı ile gönüllerde taht kurdu. Erbakan hocadan sonra Milli Görüş camiasını hem topladı hem de çizgisini korumada önemli bir rol oynadı.
Numan Kurtulmuş’un partiden ayrılmasından sonra, bu zorlu görevden başarıyla çıkan bir genel başkan oldu. Teşkilatlarını diri ve sağlam tuttu. Ayrılık sürecinde teşkilatlarına sahip çıkarak Milli Görüşün Her zaman ayakta kaldığını kalacağını öğreten o oldu.
Kendisinin bir önceki kongrede yaptığı konuşları hatırlıyorum ve hiç unutmuyorum.. “Milyonlarca insan gibi kerpiç evde doğdum, tarhana çorbasına kaşık salladım. Gün geldi dağlarda davar güttüm. Gün geldi Çukurovada ekin ektim ve biçtim. Anadolu’nun nasır elli yürekli anaları ile pamuk topladım, pancar söktüm. Kışın okul paramı çıkarabilmek için yazın inşaatlarda çalıştım. Varlığı da yokluğu, hüznü de sevinci de gördüm. Gün geldi üniversite hocalığı yaptım ve binlerce öğrenci yetiştirdim. Milletvekilliği yaptım. TBBM’nin en itibarlı komisyonlarında görev aldım. Ama o Mustafa Kamalak Cenab-ı Allah’ın taktiri sizlerin teveccühü ile Saadet Partisi Genel Başkanlığına getirildi. Bütün samimiyetimle söylüyorum bu görev hayatımın en onurlu ve en şerefli görevi olmuştur. Bu süreçte elbette noksanlarım olmuş olabilir ama Cenab-ı Allah şahittir ki takatimin yettiği kadar koşmaya çalıştım, gücümün yettiği kadar davamıza hizmet etmeye çalıştım” diyen bir MUSTAFA KAMALAK var.
**
Suriye hakkında konuştu Esedci oldu. İran hakkında konuştu Şiacı oldu. Cizre’ye gitti HDP’li oldu. Ama attığı adım her zaman ülke gündeminin takibindeydi. Çünkü o Milli Görüş camiasının ve Saadet Partisinin Genel Başkanıydı. Bu ülkede 0,7 oy oranıyla ülkede ayrımcılık çıkardı denilen partinin başkanıydı. Bu demek ki Mustafa Kamalak meclis kürsüsünde olmasa da ülkenin siyasetini şekillendiren açıklamaları ve eleştirilerini belirleten ve en önemli yaptığı her açıklamada haklı olan bir genel başkandı.
*+
Ülkemizin geçirdiği olaylar hasebiyle böyle bir süreçte genel başkan değişikliğini doğru bulmuyorum. Tabi ki değişip değişmeyeceği de ayrı bir düşünce söz konusu. Ama darbe olaylarının ardından ilk dakikadan itibaren meclise milletvekillerine desteğe giden de yine Mustafa Kamalak idi. Onun için böyle bir zamanda genel başkan değişikliğinden ziyade teşkilatların çelikleştirilmesi gereklidir. Apartmandan okula, okuldan mahalleye, mahalleden bölgeye, ilçeye, il teşkilatlarına ve genel merkeze uzanan zincirin çelikleşmesi kanaatindeyim. Çünkü taban ne kadar görevine sadık olup dik bir duruş sergilerse genel merkez de o kadar otoriter ve sağlam olur.
Bu zincirde taban teşkilatlar ciddi bir şekilde çalışıp, faaliyetlerini yerine getirirde, genel merkez cevap veremez olursa o zaman genel başkan ve yönetimin değişmesi gündeme gelmelidir. Ümit ediyorum ki istişarelerin sonunda belli olacak olan genel başkan konusunda her ne olursa olsun önce Milli Görüş davası mensuplarına ve Ümmet adına hayırlara vesile olmasını Cenab-ı haktan niyaz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.