Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Ramazan’ı israf etmek

Ramazan’ı israf etmek

İçinde yaşadığımız toplum maalesef öyle bir hale geldi ki başta hayatın kendisi olmak üzere değerli olarak gördüğümüz he şey veya varlık israf edilir oldu.
İçine düşürüldüğümüz tüketim kültürü yozlaşması sonucu oluşan müsriflik Müslümanları en sonunda Ramazan’ı da israf etme noktasına getirmiş oldu böylece.
Müslümanları kolay kazanıp ve kolay harcama etkisiyle ümmetin bir parçası olma bilincinden uzaklaştırıp şahsileştiren, toplumumuzu ise neredeyse topyekûn bir yoksulluk ve felâkete iten müsriflik Müslüman toplumların temel dinamiklerinden olan başkasını düşünmek hassasiyetini yerle bir edince en öldürücü virüsten daha hızlı yayılma gösteren israf başta evlerimiz olmak üzere ülkemizde süreklilik arz eden bir durum haline gelmiş oldu.
Normal zamanlarda evlerdeki israf normal davranış olarak görülürken şimdilerde bu hal ve hareketler Ramazan Ayları’nda da normal gibi görüldüğü için israf sıradanlaştı ve normal hal olarak algılanmaya başladı.
Hani öncelikle siyasi hayatta bir algı yöneyimi olduğundan bahsediliyor ya.
Asıl algı yönetimi İslami hassasiyetlerimizde yapılıyor artık.
Evlerimizdeki araçlarımızdaki israf sadece giyim kuşamdan ibaret değil.
Hal böyle olunca Ramazan’daki israfımız da gösterişli sofralarla sınırlı kalmamakta.
Kıymeti bilinmeyen vakitlerden en değerlisi belki de faydasız konuşmalarla israf ettiğimiz Ramazan günleri ve geceleri oluveriyor.
Hele ki en çok israf ettiğimiz şeylerden biri olan ve neredeyse her yıl yenilenip duran ve elimizde bir teknolojik canavar haline dönüşen telefonlarla bilgisayarlarla israf etiğimiz Ramazan vakitleri.
Köy ve kasabalar belki bir nebze daha bu konuda tedbirli ve şanslı diyebiliriz.
Özellikle şehirlerde evlerimizde işyerlerimizde ulaşım araçlarında hatta okullarımız ile resmi dairelerimizde israf aracı haline gelen telefonlarımız ile bu gidişle geçen vakitlerimizi ileride çok arayacağımız günler gelecek.
Bir diğer Ramazan israfımız gösterişli iftar sofralarında heder edilen nimetler ve çöplüklere atılan ekmeklerdir.
Güya rahmet ayında sevap kazanmak için kurulan gösterişli sofralarda çöpe atılan ekmek ve diğer yiyecek malzemeleri ile ilgili rakamlar hepimizin tüylerini ürpertecek boyutlara ulaşmıştır.
Şimdilerde artık fakir fukaranın davet edilmediği israf sofraları belki bir takım maddi sıkıntılardan dolayı belediyeler eliyle kurulmasa da yine kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından başlayıp TBMM başkanlığına kadar pek çok kuruluş bu israf geleneğinden pek vazgeçecek gibi görünmüyor.
Müslüman inancının emrettiği şekilde hayatındaki her konuda olduğu gibi evindeki tüketimde de ikram ettiği yemek tüketiminde de belli bir dengeyi gözeten ve yine inancı gereği israf ve cimrilik arasında bir yolu gözeten kişi olması gerekirken maalesef rakip gördüğü kişi ve kuruluşlardan geri kalmamak düşüncesiyle israf bataklığına saplanmaktadır.
Müslümanlar bilirler ki Ramazan Ayı her konuda olduğu gibi israf konusunda da çok dikkat edilmesi gereken bir aydır ve yine bilir ki israf Rabbi’nin (cc) kendisine verdiği tüm nimetlerin değerinin kendi eliyle değersizleştirilmesi halidir.
Müslümanlar yine bilirler ki sofrasına gelen her nimet bize ulaşıncaya kadar pek çok aşamadan geçer ve pek çok alın teri ile emek barındırır.
Bu sebepledir ki Müslüman modern zamanlarda içine düşürüldüğü çağdaş (!) hayatın getirdiği hızlı hayatın sofrasındaki nimetlerin arka planındaki emekleri ve değerleri görmesine engel olan davranışları terk etmek her lokmada kendisine verilmiş nimetler için tefekkür ederek şükrünü artırmak zorundadır.
Nimetler üzerindeki tefekkür ve şükür halinin ortadan kalktığında o nimetin elinde gidivereceğini de bilir Müslümanlar.
Bu sebepledir ki Müslümanlara düşen görev Kuran Ayı, rahmet ve bereket ayı Ramazan’da kendisine verilen başta iman ve akıl gibi büyük nimetlerden sofrasına konan bir kap yemeğe varıncaya kadar her nimetin kıymetini bilmek için Ramazan’ı israf etmemek zorundadır.
11 aydır yolunu gözlediği Ramazan Ayı’nı israf edenler, çevresindeki fakir ve yoksulları koruyup gözetip, imkânları ölçüsünde onlara yardım elini uzatsalar ne olur uzatmasalar ne olur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi