“O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır.” (Bakara Suresi-185)

Her güzel şeyin bir sonu vardır elbet, sevinçle karşıladığımız ayların sultanına “Elveda Ya Şehri Ramazan” diyerek, adeta çok sevdiğimiz bir yakınımızı, dostumuzu, uğurlar gibi hüzünle uğurlayacak ama bir yandan da bize kazandırdığı iyilikleri ve güzellikleri düşünerek Bayrama kucak açmış olacağız.

Öyle bir aya veda ediyoruz ki başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu ise cehennemden kurtuluş olan, günahlardan arınmamıza vesile olan, karşılığını kimsenin bilmediği ve Rabbimiz katında mükâfata mazhar olunacak, Reyyan kapılarının büyük bir hasretle bu ayda oruç tutanları beklediği bir zaman dilimine veda etmiş oluyoruz.

Peki, bu güzel ay, bu bereketli günler ve saatler bize ne gibi hediyeler bıraktı, gelin hep beraber bir daha hatırlayalım ve hafızamıza kazıyalım dostlar.

*** Bu ay Kur’an ayı idi. Rabbimiz Bakara Suresi 185. Ayet-i Kerimesinde “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır.” Buyurmak suretiyle bize bunu dikkat çekmişti. Ve bizlerde hatimler yaptık, mukabeleler okuduk, Kur’an’a sımsıkı sarıldık. Evet, şimdi ise artık hiç bırakmayalım inşallah. Nasıl ki Ramazanda Kur’an’ı günümüzün olmazsa olmazı yapmışsak şimdi de bunu devam ettirelim. Kur’an bize ne öğütlüyor bunu anlamaya ve hayatımıza nakşetmeye çalışalım. Ve şunu asla unutmayalım eğer biz Kur’an-ı öteler veya ertelersek Allah muhafaza oda bizi öteleyiverir.

*** Ramazan ayı yardımlaşma, muhtaç kardeşlerimizi görme, onların ihtiyaçları için koşturma ayı idi. Sadakalarımızı ve zekâtlarımızı verdiğimiz “Veren elin alan elden üstün olduğunu” hatırladığımız bir zaman dilimi idi. Şimdi ise kazandığımız bu güzel alışkanlığımıza son vermeyelim. Etrafımızdaki muhtaç kardeşlerimizi kollayıp gözetelim. "Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır." Hadisi mucibince hareket edip sadaka vermeyi adet edinelim.

***Ramazan ayı bize sabretmeyi öğretti dostlar. Sırf Rabbimizin rızasına nail olmak için yemeyi, içmeyi ve nefsi duygularımızı öteledik. Aç ve susuz kalmaya sabrettik. Açlığın ne demek olduğunu anladık. Belki halsiz kaldık, yorgun düştük ama bize muştulanan müjdeler aklımıza düştükçe huzurlu ve mutlu olduk. Orucu sadece midemize tutturmadık elbette. Bundan sonra da aklımıza, ellerimize, ayaklarımıza yani tüm azalarımıza oruç tutturmaya devam edelim ve bizi günaha sevk edecek bu yolları kendimize kapatmış olalım dostlar.

*** Ramazan ayının bize kazandırdığı güzellikleri elbette bu satırlara sığdıramayız. Ama şunu da çok net biliyoruz ki maneviyatımıza, kulluğumuzun özüne dokundu. Kalbimiz ürperdi ve Allah aşkıyla çarptı. Gözlerimiz nemlendi. Ellerimiz semalarda dua makamında buluştu…

Gelin öyleyse biz eski biz olmayalım! Biz kendimizi yenilemiş günahlarımıza istiğfar etmiş olarak ömrümüze devam edelim. Ramazan Ayından önceki bizle, Ramazan Ayından sonraki biz bambaşka olsun. Ve bizi gören bizde İslam’ı yani Rabbimizi hatırlasın.

Bu duygu ve düşüncelerle, bizlere Bayramlar yaşatan Rabbime hamd olsun. diyor ;

Selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.