Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Rahmet Peygamberi

Rahmet Peygamberi

Vicdandan, îmandan, şefkat ve merhametten uzak yaşayanlar dünyâya rahmet sunamıyorlar. Akla-fikre sığmayan, basiret ve ferâset iklimi dışında zulüm ve zulmet çağına odun taşıyanlar asla iflah olmazlar. İnsanlığa en yaşanabilir hayat tarzını takdim eden Kur-ân’a ve O’nun Rahmet Peygamberi’ne tâbi olmayanlar ne dünyâda nede ukbâda huzur ve mutluluğu tadamayacaklardır.

Kâinat kitâbında Yüce Yaratıcının: “(Ey Muhammed), biz Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (1) ilâhi hitâbına mazhar olan, Canların Cânı, Gönüllerin Sultanı Eşsiz Rahmet Pınarı, Son Peygamber Hz. Muhammed aleyhissalâtu vesselam’dan huzur ve mutluluk adına herkes nasiplenmelidir. Ömrün bereketi O’nun rahmetkar tavırlarıyla kıvam bulabilir.

Tüm insanlık bugün O’nun rahmet iklimiyle doğru bir zemine girebilir. Hayat O’nun ölçütleriyle merhamet ve şefkat çizgisine gelebilir. Vahşet-zulmet, kan-gözyaşı ancak Hz. Peygamber aleyhisselâm’ın geçmişte câhiliye devrinde sergilenen aynı hallere karşı uyguladığı örnek davranışlarla durdurabilir. En âdi, en basit, en ahlak dışı davranışların icra edildiği bir asırda hayâta ışık olabilecek O ‘Rahmeten Lil Âlemîn’e ihtiyaç bugün hat safhadadır

Yüce Yaratıcı kıymetine paha biçilemeyen kendi isminin yanına O Sevgili Habîbi’nin ismini koyduğu, O’nun hayâtı üzerine yemin içtiği (Hicr, 72) Rasûlünü eşsiz güzelliklerle ve seçkin özelliklerle süsleyerek yaratmıştır. O güzelliklerin bir göstergesi de O’nun ‘Rahmet Peygamberi’ olması özelliğidir.

Rabb’i son Peygamberine çok değer verdiği için hayâtı boyu O’nun gönlünü hiç kırmadı, incitmedi, O’na küsmedi, darılmadı, üzmedi. Çeşitli vâsıta ve vesilelerle Habîbini hep korudu, kolladı, esirgedi. Rabbi Teâlâ dâima şanlı Rasûlünün arkasında oldu. O’nu destekledi, vahiyle besledi, kalbine engin bir şefkat ve merhamet yerleştirdi. Adetâ kendi ‘Esmâül Hüsnâ’larından O’nun kalbine lütuflar yağdırdı ve bu vasıflarla O’nu perverde eyledi.

O aleyhissalâtu vesselam yaşadığı devirde körleşmiş vicdanlara merhamet iksiri sunmuş, çölleşmiş ruhları muhabbet deryâsına daldırmıştı. Hüzünle dolmuş yürekleri, rahmet yağmurlarıyla bahar coşkusuna kavuşturmuştu. Vahyin hakikatleriyle, karanlık gönülleri aydınlık şafaklara uyandırmıştı. O ince rûhuyla, muhabbetli yüreğiyle, sevgiye aç insanlara son derece müşfik bir anlayışla hitap etmiştir.

Cenâb-ı Hakk’ın ‘Rahman’ ve ‘ Rahîm’ sıfatı en kâmil şekilde Sevgili Habîbi’nde tecelli etmişti. O dünyâda Hakk’ın aynasıydı, bu hâliyle de insanlık için bir nimetti. Rabbül Âlemîn hiçbir Peygamberine sunmadığı ‘Rauf=çok şefkatli’ ve ‘Rahim=çok merhametli’ Esmâ’larının her ikisini birden Muhammed Mustafa aleyhisselâm’a lâyık görmüştü. O bu hâliyle sıkıntılı gönüllerin, dertli hayatların, zulümkar dünyânın rahmet pınarı olmuştu. Hayâtı boyu şefkatli tavırları, merhametli davranışlarıyla insanların yaralarına merhem idi. Ve O aleyhisselam derdi ki; ‘Merhamet edenlere merhamet edilir. Yeryüzündekilere merhamet gösterin ki gökyüzündekiler de size merhamet etsin.’ (2)

Peygamberimiz bu çerçevede arı, duru, müşfik bir sevgi bağıyla ümmetine çok düşkündü. Onları günahlardan esirger, sıkıntıya düşmelerini istemez, ümmetinin derdiyle dertlenirdi. Bu hal Kur’ânı Azûmüşşan’da da bahis konusu olmuştur: “And Olsun, size içinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O size çok düşkündür, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, çok merhametlidir.” (3)

Tüm Müslümanlar O kâmil Nebî’nin merhametinden en kâmil şekilde istifâde etmesi temennisiyle efendim. Bu yazımız kutlu doğum ile ilgili son yazımız olsun. O aleyhisselam gönüllere, yüreklere gelsin, ruhlar huzûra kavuşsun inşaALLAH.

------------

1) Enbiya, 107

2) Tirmîzî, Birr 16

3) Tevbe, 128

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi