Özboyacı Altın 40 yılını kutladı

Özboyacı Altın 40 yılını kutladı

Özboyacı Altın sektörde ki 40 yılını kutladı. Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirilen 40 yıl programına çok sayıda iş adamı ve davetli katıldı. Programda Bekir Develi sunum gerçekleştirdi

Özboyacı Altın sahibi Ziya Özboyacı, “Altına, beş yaşındaki çocuğunuzu gönderin. Altın aldırın veya altın sattırın. Arkadaşlarımız ne aldatır, ne aldatılır, ne de aldanır. Bu kadar güvenli konuşuyoruz. Bize bunu sağlayan önce kendi vicdanımız ama sonra da çok şükür uygulamış olduğumuz sistem, barkod sistemi. Yanlışlığın olması mümkün değil, çok şükür. Bunu uyguladık ve müşterilerimizin güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmadık” dedi.

Özboyacı Altın sektörde ki 40 yılını kutladı. Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirilen 40 yıl programına çok sayıda iş adamı ve davetli katıldı. Programda Bekir Develi sunum gerçekleştirdi.

40 YILDIR GÜVENLE HİZMET VERİYORUZ

Programda konuşma gerçekleştiren Özboyacı Altın sahibi Ziya Özboyacı, şirketinin kuruluş yıllarından ve tecrübelerinden bahsederek şunları ifade etti: “ Bu güzel günümüzde, kırkıncı yıl kutlamamızda bizi yalnız bırakmadığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Bu kırkıncı yıl kutlamamızı bizlere bağışlayan Bizlere bugünleri getiren Cenabıhakk'a hamdolsun. Dedem hacı dedem, babamın babası Taşdemir'in Alata köyünde kök boyacılığı yaparmış. Kök boyacılığında o kadar usta, o kadar kaliteli hizmet veriyormuş ki soyadı kanununda bizim soyadımızı demişler ki en güzel boyayı yaptıklarına göre bunlara Özboyacı soyadını verelim demişler. Bizim özverili soyadımız dedemin yapmış olduğu meslekten gelmektedir. Tabii babam bir yaşındayken dedem vefat ediyor. Ama sanki babama dededen ticari bir gen geçiyor. Ben bunu anlatmak için şunu çok rahat söyleyebilirim. Henüz dört beş yaşındayken kendimi yeni tanımaya başladığımda köyde bizim bakkal dükkanımız var. Bu bakkal dükkânı köyün her şeyi. Biliyorsunuz köylünün neye ihtiyacı varsa kazmasından, küreğinden, şekerinden, lokumuna, bisküvisine aspirin, gripin, Efendim çok affedersiniz, hayvan mı alıyor, hayvan zinciri, elbise yapılacak olan alan kumaşlar bunun yanında lastik ayakkabı daha bir sürü şey yani bir köylünün neye ihtiyacı varsa bizim dükkânımızda onlar vardı. Daha sonra 60 ihtilalin oldu, altmış ihtilalin de köyde radyo sadece bizde olduğu için bu ihtilalle ilgili haberlerin hepsi bizim bakkal dükkânında takip edilirdi. Ticaret geçmişimiz çok eskiye dayanmaktadır.”

3cf39023-f105-4c72-8535-63727373ae19-1201x800.jpg

İŞ HAYATINA KÜÇÜK BİR PASAJDA BAŞLADIK

Sarraflığa küçük bir pasajda başladıklarını belirten Özboyacı sözlerine şöyle devam etti: “Daha sonra benim Konya'ya okumaya geldim. Babamda aile dükkânımızın ürünlerini, mallarını da Konya'dan temin ettiği için Konya'da ticaret yapmayı isterdi. Bunu zaman zaman da söylerdi. 67 yılında, ailemiz Konya'ya göçmüş oldu. Mevlana Caddesi'nde hediyelik ve turistik eşya dükkânı açtık. Burada 1986 yılına kadar yani yirmi sene aşağı yukarı hizmet verdik. Tabii burada yaşananları tek tek anlatman çok zaman anlar. Ama bir ailenin köyde bakkal dükkânını kapatmış ve Konya'ya gelmiş, Konya'dan ticaret yapacak ve Konya'da tutunacak, tutunabilecek. Bununla ilgili ailemizin vermiş olduğu mücadeleyi başta babam bizler ve kardeşim hep beraber yaşadık. Çok şükür güzel işler yaptık. 1981 yılında Tursit Reşat işimiz devam ederken hiç bilmediğimiz hiç çalışmadığımız bir arkadaşımızın teklifi üzerine dükkan yapmış, dükkanı size devredeyim diye teklifi üzerine sarraflığa başladık.. Salih Pasajı'nın, en dipteki dükkânını satın. İnanın bir metre bile yok. İçeride dört, beş tane dükkân var. Bizim aldığımız dükkânda en dükkân Pazarcının kapısından baktığınızda dükkânın yarım metrelik vitrini görüyoruz. Yarım metre. Diğeri görünmez. Orada mütevazı bir sermayeyle sarraflığa başladık. Kiracı ve mal sahibinin yaşadığı sıkıntıları içimizden bilenler vardır. Biz bunu çok ciddi manada yaşadık. Hep diyorduk Ya Rabbi şöyle kendimizin olacağı veya anlayışlı bir dükkân sahibi bulsak da oraya geçsek diye dua ederken sarrafları yeraltı çarşısının yapımı için bir kooperatif kuruldu. O kooperatife girdik. 92 yılında yukarıdaki mağazalarımızın kapatarak yer altı içerisindeki mağazalarımıza geldik. Sonra tabii bu özverili çalışma devam ederken Bu özverili çalışma devam ederken değişik, değişik imkânlar gelmeye başladı. 1995 yılında Afra Alışveriş Merkezi var. Hepiniz bilirsiniz, Konyalısınız. Oranın sahipleri bana geldiler. Dediler ki, yani Ziya Bey afra alışveriş merkezinin içerisinde üç tane dükkân var. O dükkânlardan bir tanesi dükkânı olacak. Başka isteyenler var ama biz burayı sizin açmanızı istiyoruz devlet. Şimdi dostlar ister buna Konya'nın körlüğü deyin ileriyi görememe deyin. Ben kendim adıma söylüyorum. Ben reddettim. Dedim ki olmaz. Bunlar değişik sebepler var tabii. Holdingin başında bir sıkıntı gelecek olursa biz de o sıkıntıyı yaşarız. Kaygılarımız da var doğrusu. Bu kaygılardan dolayı ben dedim ki buraya girmeyeceğiz. O gelen arkadaşlar çok ısrar ettiler. Dediler ki abi hiç şey yapma hemen karar verme. Bir hafta düşün, bir hafta sonra biz tekrar geleceğiz. Adana'da Çetinkaya mağazaları açıldı. Büyük bir mağaza açtılar. Açılışına bizi de davet etmişlerdi Konya'dan. Biz de gittik ve açılışta orada bir kuyumcu dükkânı gördüm, şaşırdım. Çetinkaya mağazalarının Genel Müdürü Ömer Çetinkaya Bey vardı. Onun yanına çıktım. O bana çok tarihi bir şey söyledi. Dedim ki Ömer Bey'e ya Afra alışveriş merkezinden bize dükkân teklif ediliyor. Bu konuda ne dersiniz? Kiralık mı verecekler? Dedi ki Ziya Bey Eğer o dükkân elli liraysa, dışarıda da aynı dükkan beş liraysa elli liraya kirala kardeşim. Eğer bu dükkânı satacaklarsa o dükkânın bedeli dışarıda beş bin liradan onlar elli bin lira istiyorlarsa al şeklinde tavsiye verdi. Daha sonra ki Türkiye'nin geleceği alışveriş merkezlerinde. Biz şu anda dört tane alışveriş merkezimiz var. Önümüzdeki on yıl içerisinde alışveriş merkezi alerji En az yirmiye çıkartmak istiyoruz dedi. sana bir kardeş tavsiye olarak tavsiyesi olan, tavsiye ediyorum. Gidip al dedi. Konya'ya döndüğümüzde arkadaşlar tekrar geldiler. Biz nasipmiş dedim ki tamam kiraladım.”

acbc24f5-2252-4443-af8c-22bf3c2226e3-1201x800.jpg

GÜVEN EN ÇOK ÖNEM VERDİĞİMİZ DEĞER

Sarraflık sektöründe güven kazanmanın önemine değinen Özboyacı sözlerini şöyle tamamladı: “Beş mağazayla hizmetlerimize devam ediyoruz. Ama tabii ki mağazalaşmanın yani mağaza adetinin ikiden fazla olmasının getirmiş olduğu birtakım sorumluluklar var. Nedir bu sorumluluk? Bir tanesi müşteri memnuniyetini Bozmadan nasıl devam ettirebiliriz. Çünkü müşteri bizim için gerçekten velinimet. Bu noktada dedik ki biz bu mağazalarda müşterilerimizle problem yaşamamak için birtakım çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bunu dışarıdan Hizmet alarak, danışmanlıklar alarak yapma gayreti içerisinde olduk ve birtakım çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar Konya'da ilktir. Her zaman sektörede öncü olduk. Konya'da sektörde ilk defa barkod sistemini uygulayan firmayız. Niye barkod sistemi? Çünkü barkod sistemi fiyat birliği savunuyor. Müşterimize güven veriyor. Bizim bu güvene ihtiyacımız var. Müşterimizin güvenini sarsmamaya ihtiyacımız var. Dolayısıyla bunu ilk uygulayan firma olduk ve şunu çok rahat slogan alarak o günden bu yana söylüyoruz. Altına, beş yaşındaki çocuğunuzu gönderin. Altın aldırın veya altın sattırın. Arkadaşlar ne aldatır, ne aldatılır, ne de aldanır. Bu kadar güvenli konuşuyoruz. Bize bunu sağlayan önce kendi vicdanımız ama sonra da çok şükür uygulamış olduğumuz sistem, barkod sistemi. Yanlışlığın olması mümkün değil, çok şükür. Bunu uyguladık ve müşterilerimizin güvenini kazandık İSO 9001 belgesini Satmış olduğumuz ürünlere garanti belgesi vermek Bu, bu da ilk defa sektörde bizim uyguladığımız bir sistem. Her müşterimize almış olduğu ürünün garanti belgesini veririz. Yine Satmış olduğumuz ürünlerin hepsine ömür boyu garanti veriyoruz. Bakım garantisi veriyoruz. senede iki defa bağımsız kamuoyu araştırma şirketlerine kendimizle ilgili kamuoyu araştırması yaptık. Ve oradan gelen eleştiriler varsa ve eksiklerimiz varsa kendimizi düzeltmeye gayret ettik. yine müşterimizi kaliteli hizmetle buluşturmak için sektörde hiç kimsenin uygulanmadığı, belki Konya'da bazı firmaların da uygulanıyor ama sektörde bizim de bizim Türk olduğumuz gizli müşteri, gizli müşteri prensibini hayata geçirecek. Bu da Bu da müşterilerimize olan saygının bir eseridir. Yine arkadaşlar bizim müşterilerimizin yüzde doksanı kadın yüzde onu da erkeklerden konuşuyor. Dolayısıyla gelen hanımefendileri, beyefendileri daha iyi hizmetle uğurlayabilmek için Bizim personel eğitimine çok önem vermemiz gerekiyordu. Ve personelimizi çok ciddi manada eğitimden geçiriyoruz. Değerli dostlar, aslında söylenecek Çok şey var ama ısrarcı halkın bunların yanında biz sizlerle beraberiz. Yani Konya'dayız. Konya'nın derdi Derdimiz halkının derdi. Bizim derdimiz de hepimizin derdi. Her birimiz birbirimizle dertlenme durumundayız. Çünkü kardeşlikle aynı toplumda yaşıyoruz”

Proğramda konuşma gerçekleştiren KONYA Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü,

“Bu sefer tam bende. Kardeşim onların birbirinden kıymetli evlatları Özboyacı ailesinin takım arkadaşları, profesyonelleri ve bugün Özboyacı ailesinin dostları, sevgili konuklar hepinizi öncelikle saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Bugün Özbaycı ailesinin mutlu gününde olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Evet anons edilirken Konya Sanayi Odası Başkanı sıfatımla anons edildi. Ancak burada bir özgüvenci ailesi, dostu olarak bulunuyorum. Çünkü öğrencilik yıllarından itibaren tanıdığım, yakın dostluğunu Yaşadığım ve halen bu dostluğun artarak devam ettiği bir ortak geçmişimiz var Özbaycı ailesiyle. Elhamdülillah bundan onur duyuyorum. Aynen kendileri gibi evlatları da Babalarından aldığı mirası daha yukarıya taşıma gayretiyle aldıkları aile eğitimiyle aldıkları örgün eğitimle örnek bir işletmeci anlayışıyla bayrağı daha yukarı taşıma gayretindeler. Ziya abiyi hep beraber dinledik. Bir başarı hikâyesi devamında örnek bir tüccar davranışı Ahilik geleneğinin tamamını barındıran bir ticari anlayış ve arkasından bir mümin duyarlılığıyla ortaya koydukları sosyal projeler. Değerli dostlar, başta bir tesadüf değildir. Eğer ortada bir başarı varsa arkasında mutlaka bir emek alın teri vardır. Biz bugün buna şahitlik ediyoruz. Ben Özboyacı ailesini gönülden kutluyorum. Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Aile şirketlerinin sürdürülebilirliğinin, aile şirketlerinin başarıyla yarınlara ulaşabilmelerinin en temel yolu kurumsallaşmalarıdır. Çünkü çok zor olan şirketler yönetilmesi eğer doğru ve kurumsal olarak başarılamazsa yönetilmesi en zor olan şirketleredir. Bunu başarmanın yolu da mutlaka kurumsallaşmayı başarmaktır. Ben birliklerinin ve dirliklerinin devam etmesini dualarımla temenni ederek inşallah şehrimizde benzer vizyoner şirketlerin ve firmaların sayılarının hızla artmasını Ve bu konuda firmalarımızın, meslektaşlarına ve sektörlerine önderlik etmelerini diliyorum ve başarılarının artarak devam etmesi dileklerimle öncelikle Özboyacı ailesini tekrar kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Programda Bekir Develi’de sunum gerçekleştirdi.

SAİT ÇELİK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum