Başta Türkiye kamuoyu olmak üzere tüm dünyanın yakından takip ettiği Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'deki başkanlık seçimleri önceki gün sonuçlandı. Sonuçlar tüm dünyayı ters köşeye yatırdı. Türk basını bile her zamanki gibi yine yanlış tahminlerde bulundu. Hatta Türkiye'nin en çok satan gazetesi "Clinton Başkan" diye 1. Sayfadan haber girdi...Bir gün sonra da tüm okuyucularından özür diledi...

**

ABD'deki sistem çok farklı. ABD halkının önüne iki isim çıkartılır. Kamuoyu önünde bu iki aday seviyesiz bir şekilde tartışır, birbirlerine olmadık hakaretlerde bulunur. ABD halkı ise koyun gibi tüm bu yaşananları izler. Hayatları hamburger yemek ve kola içmekle geçen ABD'liler aslında başkan seçtiklerini düşünüyor ama aslında durum çok farklı. Beyinleri iğdiş edilmiş ABD halkı başkan adaylarının ve başkanların bir figüran olduğunu anlamaz...

**

Çünkü Amerika'yı yöneten 10 aile var. Rockfeller, Soros gibi derin Amerika'nın aileleri başkanlık için bir isim belirler ve o isimler kamuoyuna tanıtılır. Başkanlar sadece küresel oyunun bir figüranıdır. Asıl oyun kurucular ise arka plandadır. Kimse bu aileleri sorgulamaz ve kimse bu aileler hakkında ileri geri konuşamaz ve yazamaz...ABD'nin hatta dünyanın asıl yöneticileri onlardır...

**

Bir emlak zengini, kültürsüz ve denyo birisinin ABD gibi dünyanın en güçlü ülkesinin başına getirilmesi hangi mantıkla açıklanabilir. Düşünün Donald Trump gibi ne dediği anlaşılmayan, bir dediği bir dediğini tutmayan, tacizci, küfürbaz bir adam ABD'nin başına getiriliyor. Bir zamanlar ABD'yi George Bush gibi bir gerizekalı bile yönetmişti... Anlayacağınız ABD'de eşek bile başkan seçilir. Halk eşek olduktan sonra semer vuranı çok olur...

**

Milli Görüş Rahmetli Necmettin Erbakan'ın dediği gibi "Bana ne Amerika'dan". Gerçekten bize ne Amerika'dan. Trump gelir, Clinton gelir. Bizim için değişen birşey olmaz. Kan ve gözyaşı durmaz ve durmayacaktır. New Order World (Yeni Dünya Düzeni)'nin kurucuları kan istiyor, ölüm istiyor. Müslüman kanı aksın istiyor. Dinsiz bir dünya, şeytani bir düzen istiyorlar. Bu yüzden ABD'nin başına ha Trump gelmiş, ha başkası...

**

Siyahi Başkan Barack Obama'nın ardından ABD'nin başına sarı kafalı bir embesili getirdiler. Kimse umutlanmasın. Yeni dönemde de Ortadoğu coğrafyasında Müslüman kanı akacak. Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, Libya'da ve diğer İslam ülkelerinde kan ve gözyaşı durmayacak. Hatta Büyük Ortadoğu Projesi'nin Kuzey Afrika ayağı bu dönemde uygulamaya geçecek. Önümüzdeki yıllarda DAEŞ gibi taşeron örgütler Kuzey Afrika'ya kaydırılacak ve yangın daha da büyüyecek...

**

Türkiye açısından sonuçlara bakacak olursak. Bizim için de pek olumlu bir tablo görünmüyor. Yandaş basın Trump'un FETÖ elebaşını Türkiye'ye iade konusunda çok iyimser. Fakat Trump Fethullah Gülen denen teroristbaşını kafasına göre Türkiye'ye veremez. Önce ABD senatosuna sonra da ABD derin devletine sormak zorunda. Sözün özü ABD bu adamın ölüsünü de dirisini de bize iade etmez...

**

ABD'nin yeni dönemde de PKK/YPG konusunda politikaları değişmeyecektir. El altından demiyorum açık açık terör örgütlerine desteği sürecektir. Çünkü bölgedeki asıl hedef ülke Türkiye'dir. Güçsüz ve istikrarsız bir Türkiye istiyorlar. ABD için diğer önemli konusu ise İsrail'in güvenliği. ABD'yi yöneten Siyonist aileler İsrail'in güvenliği bırakın Ortadoğu coğrafyasını dünyayı bile ateşe vermekten çekinmez, çekinmeyecektir...

**

Son olarak Türkiye nasıl bir başkanlık tipi istiyoruz? ABD modelini mi yoksa Rusya modelini mi örnek alıyoruz? ABD'deki gibi sembolik bir başkan mı seçeceğiz, yoksa Rusya'daki gibi otoriter astığım astık kestiğim kestik bir başkan mı seçeceğiz? Büyük ihtimal bahar aylarında Başkanlık sistemi için referanduma gideceğiz. İktidarın Türk halkına nasıl bir başkanlık sistemi olacağını en iyi şekilde anlatması gerekiyor. Yoksa sandıktan hiç istenmeyen bir sonuç çıkabilir....