OLUKLAR ÇİFT
“Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar.”(Dehr:3)
***
Rahmetli Necip Fazıl, Sakarya şiirinde “Her şey akar su, tarih, yıldız, insan ve fikir.” “Oluklar çift birinden nur akar, birinden kir.” Diyerek; dünyanın yaratılışından bugüne ya da Hazreti Adem’e Cenabı Allah’ın meleklere secde edin deyip te İblis ’in secde etmeyerek isyan etmesiyle başlayan insan-şeytan, hak-batıl, iman-küfür, Hizbullah-Hizbüşşeytan mücadelesini tanımlamıştır. Her iki (davada) yol da; kendi inanç ve ideallerini karşılıklı ortaya koyma mücadelesine hep devam etmekte olup ve kıyamete kadar da devam edecektir.
***
Bu, hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan bir mücadeledir. Hatta şöyle söyleyebiliriz; iki zıt olgu birbirinin varlığıyla kaimdir. Yani kötü olmadan iyinin kıymetini bilemediğimiz gibi, iyi olmadan da kötülüğün ne ve nasıl olduğu anlaşılamaz. Yalnız burada şu konu yanlış anlaşılmasın; mutlaka kötülük de olacak veya olmalıdır, demiyoruz. Bizim dediğimiz; insanın mukayese yapıp idrak edebilmesi için, bir de halife olarak yaratılan insanın tüm arzdaki her şeyin emrine verilmesinin karşılığı olarak iyiyi veya kötüyü tercih edebilme İRADESİ ve İMTİHAN edilmesidir. Cenabı Allah Mülk Suresi 2’ de: “O hayatı ve ölümü en güzel ameli kim işleyecek denemek için yarattı. O üstündür, bağışlayandır. Buyuruyor.
***
Ancak cenabı Allah insanların hep iyiliğini ister. Hatta Yahudilerin yanlış idrak ve inanışlarına, anlayışlarına cevab olarak Nisa Suresi 79 da şöyle cevap verir: “Sana gelen iyilik Allah’tandır başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik, şahit olarak da Allah yeter.” Burada hayrı da şerri de yaratan Allah’tır. Ancak Allah kullarına kötülük dilemez özellikle bu konuda Yunus Suresi 44. ayet çok dikkat çekicidir. Şöyle ki: “Allah kullarına zulmetmez, lakin insanlar kendilerine zulmediyorlar.”
***
Yani insan bütün gerçeklere ve uyarılara rağmen hâlâ kötülüğe gidiyorsa Allah'ta onun belasını verir ve yaratır.
***
Evet bugünlerde cenabı Allah; üçaylar, Regaip Gecesi, Miraç Gecesi, Berat Gecesi ve Ramazan-ı Şerif gibi insanların iyiliğine kurtuluşuna vesile olacak fırsatlar yaratıyor. Hatta Cuma geceleri ve Cuma saati, Çanakkale Zaferi, şehrimiz Konya’ya bereket yağmurlarının yağması...Vb. insanın sürurunu, sevincini, neşesini, imanını kuvvetlendiren vesileler yaratmıştır ve yaratıyor. Yani nur akan oluk, çok daha coşkun ve arka-arkaya aktıkça akıyor, inşallah.
***
Ancak kir akan olukta boş kalmıyor. Faiz, içki kumar, adam öldürme, hırsızlık, talan, haksızlık, Yahudi dostluğu, insanlara zulmetme, ahlaksız diziler...Vb. Kötü davranışlar da devam ediyor. Hem de binlercesi. Dikkat edilirse kötülükleri yapan ve isteyen bizzat insanın kendisi, halbuki iyilikler Allah’tan geliyor.
***
Bu kötülüklerin hiç olmaması veya en aza asgariye indirilmesi ve önlenmesi biz insanlarla birlikte esas devletin işidir. Ülema açıklama yapacak, bilgi sunacak; (ümera) amirler de uygulayacak, yapacak, hiç kıvırmaya, “Vatandaş bozuk ne yapalım.” demeye gerek yok. Herkes kendi sorumluluğunu bilecek, Allah’ın yarattığı iyilikleri boşa çıkaracak adımlar atılmayacak. Söylem-eylem birlikteliğine ya da iman-amel ayrılmazlığına dikkat edilip, insanlar kandırmamalıdır.
***
Allah şu mübarek günler hürmetine, Çanakkale’de şehit düşen şehitlerimiz hürmetine, Ramazan’da ki inen kelamullah olan Kur’an hürmetine, kıldığımız, kılacağımız namazlar, oruçlar, fitreler, zekatlar hürmetine, gireceğimiz itikaflar hürmetine... Vb. bizleri affetsin, bizleri arındırsın ve gelecek günlerimizi hayırlı-bereketli etsin. Cenabı Allah bizleri her türlü afatından korusun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.