Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

OKUMUYORUZ

OKUMUYORUZ

İlk emri, ‘OKU’ olan bir dînin mensupları olarak hakikaten okumuyoruz. Bu husûsu daha öncesinden de yazmıştık. Okumak kişi için her yönlü kıymetli bir kazanımdır. Ve bu kazanım, hayırlı bir kazanımdır. Kişiyi bilgili ve kültürlü kılar. Yanlış faaliyetlerden uzaklaştırır, hayâtı erdemli yaşamak adına kişi, pek çok birikim elde eder.

 

Son onlu senelerde bilhassa medya ağının fazlalaşması, cep telefonlarıyla her türlü yalan-yanlış veya doğru muhtevâlı bilgiye kısa zamanda derhal erişim, zâten istenildiği gibi olmayan okuma oranlarını, iyice düşürdü. Sâdece biz de değil dünyâda böyle. Ama biz isterdik ki, bizim ülkemiz öyle olmasın. Hep insanların okuma oranları artsın arzularız. Geçenlerde ‘Okumayı Câzip Hâle Getirecek Faaliyetler Artmalı’ isimli bir yazıyla karşılaştım. Bizim de derdimiz ya bu konu, o sebeple bu husûsu sizlerle hasbihal edelim istedik efendim. müsâdenizle.

 

İngiltere merkezli ‘Global English Editing’in açıkladığı bilgilere göre, dünyâda en çok kitap okumaya vakit ayıran ülke Hindistan’mış. (Üzücü tabi) Her Hindistan vatandaşı, haftada on buçuk saati geçen bir zamânı, kitap okuyarak geçiriyormuş. Bu oranın bizim ülkemizde olmasını doğrusu çok isterdik. Bizde de son yıllarda, (Pandemi öncesi) okullarda ders olarak kitap okuma saati vardı. Bu, okulda eğitim gören bireylerin okumanın ehemmiyetine dikkat çekmek açısından önemli bir çalışmaydı ve bu seçkin uygulama devam etmelidir.

 

Yukarıda bahsettiğimiz araştırmadaki verilere göre, en çok kitap okumaya zaman ayıran on ülkeden 6 tanesi Asya ülkelerinden, 4’ü ise Avrupa ülkelerinden. Hindistan’dan sonra ikinci ülke Tayland, haftada dokuz buçuk saate yakın kitap okuyorlarmış. Üçüncü sırada ise Çin var. O da haftada, sekiz saat kitap okumaya zaman ayırıyormuş. İlk on ülke ise şöyle; Filipinler, Mısır, Çekya ortalama yedi buçuk saati geçiyor veya o civara yakın, İsveç yedi saati geçkin, Fransa, Macaristan ve Suudi Arabistan altı saati geçkin yediye yaklaşan bir zaman dilimini kitap okumaya ayırıyor. Ülkemiz Türkiye ise maalesef tam 18.sırada. Üzücü bize göre bu oran. Okumalı, bilgiyle, erdemle kuşanmalıyız.

 

Hoca Ahmed Yesevî’nin şiirlerinden oluşan ‘Divân-ı Hikmet’i ülkemize kazandıran araştırmacı-yazar Hayâti Bice bu konuda; ‘Okurların kitap okuma alışkanlığı dijital medyanın yaygınlaşmasıyla değişti. 300 sayfalık bir kitabın hacminden daha geniş hacimli kitapların okuru korkuttuğunu gözlüyorum. Buna karşılık özellikle çocuk ve gençlerin Türk klasikleriyle daha erken yaşta tanıştırılmalarının gerektiğine inanıyorum. Çünkü lise çağından itibâren gençlerin dünyâyı izleme mecrâsı doğrudan doğruya sosyal medya üzerinden oluyor. Bu nedenle 8-15 yaş gurubundaki çocuk ve gençlerimizin okuma alışkanlığı kazanması için Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıklarına büyük görev düşüyor.’ Diyor haklı olarak.

 

Meseleye olumlu bir tarzda yaklaşan aynı zamanda gerçekleri tüm netliğiyle açıklayan araştırmacı-yazar Adem Karanfil de bu hususta şunları söylüyor; ‘Alfabesi tamâmen değiştirilerek okur-yazarlık oranının bir gecede sıfırlandığı, insanların okuduklarına göre sürekli ayrıştırıldığı bir ülkede, yine de iyi durumdayız. Ülkemizde kitap basımı için alınan

 

bandrol sayısına, alınan ISBN oranlarına, kitap fuarlarının doluluğuna baktığımızda, durumun abartıldığı kadar olumsuz olmadığını görüyoruz. Ülkemizin dört bir yanında değişik kurum ve kuruluşlarca açılan yazarlık okulları, kitap okuma gurupları ayrı bir güzellik. Bu husûsu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Okuma yazma bilmekle kitap okuyan yazan aynı değildir. Üniversite sayısının artırılması ve zorunlu eğitimin süresinin uzatılmasıyla, okur sayısının artmayacağı bir gerçektir. Okumayı, yazmayı câzip hâle getirecek faaliyetlere biraz daha yoğunlaşmak da fayda var.’ Diyor. Biz de bu fikirlerin tamâmına katılıyoruz.

 

Ancak elbette ülkemizde kadın-erkek, çocuk-genç-yaşlı olan her gurubun kendi içlerinde okumalarını, kendilerini geliştirici en ehemmiyetli çalışma olarak görüyor, ilgilileri bu konuda daha duyarlı olmaları için bir dizi yeni faaliyetler düzenlemelerini arzu ediyoruz. Yukarda bahsedilen bakanlıklar ile Sivil Toplum Kuruluşları karşılıklı dayanışma içinde insanları okumaya yöneltmek adına çeşitli projeler üreterek, bunları hayâta geçirmelerini istiyoruz. Diğer yazımızda konuyu farklı açıdan değerlendirmek istiyoruz nasipse inşaALLAH.

 

Hayırla kalınız efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi