Nereye bağlayacağız…?
Hoca bir gün Timur Han’ın adamlarından birine sorar…
***
“-Kimin mezhebindensin?”
***
Adam elini göğsüne götürüp kuvvetli bir sesle; “-Emir Timur’un” demiş…
***
Orada bulunanlardan biri seslenmiş; “-Hoca efendi, bir de peygamberini sor bakalım!”
***
Nasreddin Hoca yüzünü ekşiterek cevap verir; “-İmamı Topal Timur olursa, başka bir şey sormaya gerek yok…”
***
Özellikle son dönem, envai çeşit rezaletle medyada boy gösteren, yaptıklarıyla samimi Müslümanların nefretini toplayan çakma hocaların, mezhebini ve itikadını merak edenlere ithaf edelim bu fıkrayı…
***
Adamın biri bir gün kafayı iyice çekip eve doğru yola koyulmuş ve önündeki çukuru görmeden güm diye derinliği iki adam boyunu aşan kuyunun içine yuvarlanmış…
***
Başlamış bağırmaya; “-Kimse yok muuuu? Kimse yok muuuu…?"
***
Bu arada sabah namazından camiden dönen Hacıemmi’nin biri sesi duymuş… Gelip bakmış ki adam zurna gibi sarhoş…
***
Kuyunun başına eğilerek seslenmiş; "-Bak hemşerim seni bu çukurdan çıkarırım ammma bana bazı sözler vermen lazım…”
***
Adam çaresiz; “Ne sözü vereyim?”
***
Hacıemmi sıralamış; “-Birrr, bir daha içmeyeceksin.."
***
Adam şaşkın; “Eee?”
***
Hacıemmi başlamış şartlarını sıralamaya; “-İkii, namaz kılacaksın, üççç, zekat verecen, dörttt, kul hakkına riayet edeceksin, beeşşş…”
***
Adam, Hacıemmi’nin lafını kesmiş ve var gücüyle daha yüksek bağırmaya başlamış…
***
"-Başka kimse yok muuuu..?"
***
Bu fıkrayı nereye bağlayacağız?
***
Ben hiçbir yere bağlamayacağım, ne sarhoşa kızacağım, ne de şart koşan Hacıemmi’ye, okura bırakıyoruz son sözü…
***
“.......”