Nazmiye Muslu ve Serdar Başkan
Türkçemizde “Marifet iltifata tabidir” diye güzel bir söz var… Sadece sporda değil, bütün alanlarda başarılı olmuş insanları “iltifat”landırmak kadar güzel bir şey var mı? bilemiyorum… Özellikle bizim ülkemizde, başarılı insanları “iltifat”landırmayı bir kenara bırakın, neredeyse bir “çelme” atmadığımız kalıyor…
Bunun en canlı örneğini Nazmiye Muslu’da yaşadık… Ulusal basında hak ettiği şekilde gündeme getirilmedi gibi yerellerde de bu başarısı, ne acıdır ki iç sayfalarda 2-3 sütunluk yeri zor buldu…
Evet…
Dolayısıyla da içlerinde benim de olduğum spor basınına ders verdi, Meram’ın genç, dinamik, insana yatırım yapan sporcu Başkanı Serdar Kalaycı…
“Nasibinize düşeni sizde alın” diyerek…
Dünya şampiyonu olan Nazmiye’ye, hak ettiği değeri vermediğimiz, ama üç kıytırık topçunun ayağındaki “kıl dönmesini” manşetlere taşıdığımız için, biz spor yazanlara “aynaya bakın” mesajı verdi…
Sadece bizlere mi?
Elbette değil…
Bakış özürlü ve “ben” merkezli herkese…
Nazmiye’nin varlığından bihaber olan, Nazmiye’nin hangi branşta Dünya şampiyonu olduğunu bilmeyen, Nazmiye’nin ne gibi şartlarda Dünya’yı sadece iki eliyle ve tek yüreğiyle başının üzerine kaldırdığını görmeyen, bu şehirde yaşayan herkese sevgilerini! gönderdi Meram Belediye Başkanı ve Nazmiye Muslu’nun “HAMİ”si Serdar Kalaycı…
Ulusalları geçtik... Yerel basında bile, marifeti iltifat görmeyen genç kızımıza, gereken değeri, ilgiyi, alakayı, baba şefkatini gösteren Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı’ya yürekten teşekkür ediyorum… En azından bize de ders verdiği, “şapkamızı” düşürüp, “kelimizi” gösterdiği için…
Ayıp bize…
Hem de çok kere ayıp…
Dünya şampiyonu olmuş kızımıza, hak ettiği değeri veremediğimiz için, gazetelere tam sayfa ilan vererek, Nazmiye’ye “yalnız değilsin” yürekliliğini göstermiş… İki satırla da olsa, bizim yüreklendirmemiz gereken Nazmiye Muslu’yu Serdar başkan ödüllendirmiş…
Ne mutlu ona…
Spor’un sadece futboldan ibaret olduğu sanılan bu ülkede, Nazmiye gibi, bedeni engelli bir insanın, yüreği engellilere verdiği bu mesaj bence kazandığı “altın” madalyadan daha değerli…
Yüreği engelli “ben” merkezli yaşayan herkes, umarım Nazmiye Muslu’ya “sözde” değil, “özde” sahip çıkarlar, küçücük bedeni, dev yüreği ile Konya’yı ve Türkiye’yi zirveye çıkaran bu kızımıza hak ettiği değeri verirler…
Serdar Kalaycı’ya buradan birkez daha teşekkür ediyorum… Dünler de, voleybolda ve futbolda milyarların çöpe atıldığı Meram Belediyespor’da, bugünler de bireysel spora verilen önemi ve desteği alkışlıyorum… Dudak bükülebilecek bir durum değil… Takdir ve tebrik görmesi gereken bir durum…
***
KONYASPOR
Yeni sezona yepyeni bir kadroyla girecek olan Konyaspor’da, kamuoyuna verilen mesajlar, sevsek de sevmesek de insanın gönlünü okşuyor… Başkan Bahattin Karapınar’ın, basın sözcüsü Cengiz Yönet’in ve teknik direktör Ziya Doğan’ın, takımla ve transferlerle ilgili demeçleri umarım pratiğe dönüşür de, beni ve benim gibi olumsuz düşünenleri mahcup eder…
Ancak, görünen köy hesabı…
İdare edenler ve para kazananlar her ne kadar iddialı sözler etseler de, Konyaspor’un yabancıları hala kapalı kutu… Çünkü, bilinen ya da yerli yabancılar olmadıkları için, kafalardaki soru işaretleri bir kenara atılmış değil…
Yerlilerin durumu belli…
Bahattin Karapınar da, Cengiz Yönet de, Ziya Doğan da kendilerine göre yorum yapıyorlar… Diğer takımları doğru dürüst tanımıyorlar, o takımların ne transferler yaptıklarını bilmiyorlar… Gazetelerden ve televizyonlardan tanımaları, Konyaspor’un çok çok iyi olduğunu göstermez…
Ben şunu bilir şunu söylerim; Konyaspor’un yabancıları için “iyi” ya da “kötü” yorumu yapamam… Bu oyuncular “bomba”mı, “saatli bomba mı?” lig başlayınca göreceğiz… Yerli oyuncular mı? İnşallah elimizde patlamazlar.
Evet…
Dolayısıyla da içlerinde benim de olduğum spor basınına ders verdi, Meram’ın genç, dinamik, insana yatırım yapan sporcu Başkanı Serdar Kalaycı…
“Nasibinize düşeni sizde alın” diyerek…
Dünya şampiyonu olan Nazmiye’ye, hak ettiği değeri vermediğimiz, ama üç kıytırık topçunun ayağındaki “kıl dönmesini” manşetlere taşıdığımız için, biz spor yazanlara “aynaya bakın” mesajı verdi…
Sadece bizlere mi?
Elbette değil…
Bakış özürlü ve “ben” merkezli herkese…
Nazmiye’nin varlığından bihaber olan, Nazmiye’nin hangi branşta Dünya şampiyonu olduğunu bilmeyen, Nazmiye’nin ne gibi şartlarda Dünya’yı sadece iki eliyle ve tek yüreğiyle başının üzerine kaldırdığını görmeyen, bu şehirde yaşayan herkese sevgilerini! gönderdi Meram Belediye Başkanı ve Nazmiye Muslu’nun “HAMİ”si Serdar Kalaycı…
Ulusalları geçtik... Yerel basında bile, marifeti iltifat görmeyen genç kızımıza, gereken değeri, ilgiyi, alakayı, baba şefkatini gösteren Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı’ya yürekten teşekkür ediyorum… En azından bize de ders verdiği, “şapkamızı” düşürüp, “kelimizi” gösterdiği için…
Ayıp bize…
Hem de çok kere ayıp…
Dünya şampiyonu olmuş kızımıza, hak ettiği değeri veremediğimiz için, gazetelere tam sayfa ilan vererek, Nazmiye’ye “yalnız değilsin” yürekliliğini göstermiş… İki satırla da olsa, bizim yüreklendirmemiz gereken Nazmiye Muslu’yu Serdar başkan ödüllendirmiş…
Ne mutlu ona…
Spor’un sadece futboldan ibaret olduğu sanılan bu ülkede, Nazmiye gibi, bedeni engelli bir insanın, yüreği engellilere verdiği bu mesaj bence kazandığı “altın” madalyadan daha değerli…
Yüreği engelli “ben” merkezli yaşayan herkes, umarım Nazmiye Muslu’ya “sözde” değil, “özde” sahip çıkarlar, küçücük bedeni, dev yüreği ile Konya’yı ve Türkiye’yi zirveye çıkaran bu kızımıza hak ettiği değeri verirler…
Serdar Kalaycı’ya buradan birkez daha teşekkür ediyorum… Dünler de, voleybolda ve futbolda milyarların çöpe atıldığı Meram Belediyespor’da, bugünler de bireysel spora verilen önemi ve desteği alkışlıyorum… Dudak bükülebilecek bir durum değil… Takdir ve tebrik görmesi gereken bir durum…
***
KONYASPOR
Yeni sezona yepyeni bir kadroyla girecek olan Konyaspor’da, kamuoyuna verilen mesajlar, sevsek de sevmesek de insanın gönlünü okşuyor… Başkan Bahattin Karapınar’ın, basın sözcüsü Cengiz Yönet’in ve teknik direktör Ziya Doğan’ın, takımla ve transferlerle ilgili demeçleri umarım pratiğe dönüşür de, beni ve benim gibi olumsuz düşünenleri mahcup eder…
Ancak, görünen köy hesabı…
İdare edenler ve para kazananlar her ne kadar iddialı sözler etseler de, Konyaspor’un yabancıları hala kapalı kutu… Çünkü, bilinen ya da yerli yabancılar olmadıkları için, kafalardaki soru işaretleri bir kenara atılmış değil…
Yerlilerin durumu belli…
Bahattin Karapınar da, Cengiz Yönet de, Ziya Doğan da kendilerine göre yorum yapıyorlar… Diğer takımları doğru dürüst tanımıyorlar, o takımların ne transferler yaptıklarını bilmiyorlar… Gazetelerden ve televizyonlardan tanımaları, Konyaspor’un çok çok iyi olduğunu göstermez…
Ben şunu bilir şunu söylerim; Konyaspor’un yabancıları için “iyi” ya da “kötü” yorumu yapamam… Bu oyuncular “bomba”mı, “saatli bomba mı?” lig başlayınca göreceğiz… Yerli oyuncular mı? İnşallah elimizde patlamazlar.