Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu geçen haftaki açıklamalarında İstanbul'un 2070 yılına kadar, Ankara'nın 2035 yılına kadar, İzmir'in ise 2040 yılına kadar su problemi olmadığını ve bu suların içilebilir olduğunu belirterek, kendi evinde de musluk suyu kullandığını belirtmiş.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu açıklamalarında her ne kadar 3 büyük ilden başka illerin su ihtiyaçlarının karşılanması konusunda açıklama yapmamış olsa da, Konya’nın Mavi Tünel'den alınacak olan su ile 2050 yılına kadar su ihtiyacının karşılanacak olması ümit edilmektedir.
Bakanın açıklamalarına göre Türkiye'de adı geçen şehirlerde çok iyi arıtma tesisleri kurulduğuna işaret etmesine karşın, Konya için böyle arıtma tesisinin kurulacak olmasına dair bir açıklamanın yapılmaması da dikkatlerden kaçmamıştır.
Veysel Eroğlu’nun açıklamalarına bakarak, İSKİ Genel Müdürlüğü yaptığı dönemden İstanbul'u, Milletvekili olduğu günden bu yana da Ankara’yı bildiğini varsayarak, Konya ile ilgili bir bilgisinin olmadığını görüyoruz.
Bakan galiba Konya’yı da İstanbul ve Ankara gibi zannederek, ama yine de var olabilecek herhangi bir ihtimali de varsayarak sözlerinde açık kapı bırakma yolunu seçmiş ve eğer şebekede bir problem yoksa su eve tertemiz bir şekilde gidiyor demiştir.
Yani bazı şehirlerin şebekesi için bir sorun veya problem olabileceği ihtimalini ortaya koymuştur.
Bakan bu konuda son derece haklıdır.
Çünkü Konya’mız bu problemli şehirlerden biridir.
Bir çok büyükşehirde arıtma tesislerinden veya kuyulardan alınan sular ozonlanarak dezenfekte edilmek suretiyle meskenlere ulaştırılırken, Konya’da Belediyenin kendi tesis ettiği şebekeye tam olarak güvenmemesinden dolayı maalesef sular hala insan sağlığına son derece zararlı olan klorla dezenfekte edilmektedir.
Şimdi bakana sormak lazım.
İstanbul ve Ankara’nın arıtma tesislerinden çıkan ve ozonla dezenfekte edilmiş suyunu içmek marifet midir? Veya Sen Konya’nın şebekenin sağlıklı oluşuna bir türlü güvenilemediğinden dolayı 2013 yılına gelinmiş olmasına rağmen hala Klorlanan şebeke suyunu içebiliyor musun ona bakalım.
Çünkü başkanlar şebeke suyunu içmemektedir/içememektedirler.
Bakanlığınızca Türkiye'nin çevreyi korumak için en fazla yatırım ve denetim yapan belediyeler listesine Konya Büyükşehir ve Selçuklu İlçe Belediyesinin girmiş olması maalesef bu gerçeği değiştirmemektedir.
Çevreye yatırım yapmak elbette önemlidir. Ama insana yatırım yapmak, hatta yatırım yapmaktan öte zarar vermemek daha önemlidir.
Başkanların kendi ürettikleri suyu içememeleri ve misafirlerine ikram edememeleri şehir şebeke suyuna ve dolayısıyla da insan sağlığına yeteri kadar önem vermediklerinin en büyük delildir.
Konya’mızın su şebekesine tam olarak güvenilmemesinin en son delili ise, Mavi Tünel İsale Hattı Temel Atma Töreni'nde Büyükşehir Belediye Başkanı'nın Orman ve Su İşleri Bakanına, 4 yıllık değerlendirme toplantısında ise Selçuklu İlçe Belediye Başkanının misafirler ile basın mensuplarına şebeke suyu yerine şişe suyu ikram etmiş olmasıdır.
Hakikaten Konya’da şebeke suyunu kimler içer?