Kerem İşkan

Kerem İşkan

Mum!

Mum!

 

Bu yazıyı yazarken, acı bir soğuk var dışarda... Etkisi, insanın etini bıçakla kesiyor gibi...

***

Ruhları öldüren, neşeleri kurutan gönül ayazı ise Ağustos'ta bile bu şehre hakim...

***

Soğuk arttıkça mı, yoksa yalanları tığın üstünde durdurdukça mı, Konya'nın heyecanı ve gündemi donup kalıyor bunu bilemedik...

***

Aslında, Mevlana Törenleri başladı... Ama ruhlarda canlılıktan eser yok... Şehre bezmişlik hakim...

***

Şehrin içinde binlerce yerli ve yabancı turist var... Ancak gündem donuk ve sisli... Herşey perdeli...

***

Bir tek Mevlana Haftası hatırlamayız ki, hazırlıksız yakalanmayalım...

***

Ama en beteri bu sene sanırım... Yalandan düzenliyoruz, belki ondandır... Yalandan işlerin peşinde  koşuyoruz yıllardır...

***

Mevlana'nın etrafı yıkık dökük...

***

Aleaddin Tepesi, brandacılara ihaleye verilmiş sanki...

***

Etrafı belediyemizin dev hizmetlerini (!) anlatan afişlerle gizlenmiş...

***

Çalışmalarda, üçüncü yıla girilmesine rağmen bir arpa boyu yol alınmış gözükmüyor...

***

Kent Meydanı'nın büyük bir bölümünde, inşaat çukurları, tarihi kazılarla birbirine karışmış...

***

Tüm bu görüntüleri asılan dev brandalarla gizliyoruz...

***

Kesilen ve kurumaya terk edilen ağaçların sayısı bilinmiyor...

***

Bu şehirde kimin ne yaptığından bırakın basının, kendilerinin bile haberi yok...

***

Dağınıklık kader olmuş, pasaklılık çehremizden akıyor...

***

“Şeb-i Arus'a yetişecek” denmişti... 10 bin kişilik Spor ve Kongre Merkezi’nde inşaat hala sürüyor...

***

Tek bir resmi açıklama yok...

***

Oranında etrafı çamur deryası,  inşaat atığı tepelerle dolmuş...

***

Tarihi Bedesten içinin sokakları bitmek tükenmek bilmeyen yol çalışmaları yüzünden, bombalarla yıkılmış Halep'in, Şam'ın bedestenlerinden bir farkı yok gibi...

***

Kocaman bir yalanın içinde yaşıyoruz sanki...

***

Nereye elinizi atsanız orası elinizde kalıveriyor...

***

Yalan ile idare etme, bu şehrin betini, bereketini de alıp götürüyor...

***

Yalanlar, şehri her geçen gün donuklaştırıp, ruhlarımıza derin kesikler atıyor...

***

Yatsı da bile mumları sönmüyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi