Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Mezarlıklar ülkesi

Mezarlıklar ülkesi

Önce Soma şimdi ise Ermenek. Zonguldak'ta ölenleri çoktan unuttuk zaten. Maden kazaları ve ardından gelen "seferberlik" açıklamaları. 301 maden işçisi Soma'da can verdi. Ders olmadı. 5 ay sonra Ermenek'te bir maden ocağı 18 işçiye daha mezar oldu. Artık cenazeleri bari çıkarılsın diye dua eder hale geldik. Yaşadıklarına dair umutlarımız sona erdi...
 
**
"Kazanın ardından devletimiz bütün imkanlarıyla seferber oldu" lafını duymak artık ızdırap veriyor. Devletimiz kazadan önce neden seferber olmadı? Söz konusu maden ocağıyla ilgili defalarca uyarılar yapılmasına rağmen dikkate alınmadı? Maden ocağının kapısına kilit vuracak bir yiğit çıkmamış. Maden ocağı geçici bir süre kapansa da yeniden açılmış. Maden ocağının sahipleri "yandaş" olunca bütün kapılar açıldı. İşçiler ise göz göre göre ölüme gönderildi...
 
**
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Bu acı çekilecek gibi değil. Artık bir çözüm bulmalıyız. Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. Sorumluluk hepimizde” diyerek tarihi bir itirafta bulundu. Ama gecikmiş bir itiraftı bu. Görünen o ki; Bakan Çelik, büyük bir vicdan azabı çekiyor. Mayıs ayında 301 maden işçimiz hayatını kaybetti. Sorumlularla ilgili bir yaptırım yapılmadı. Aksine sorumlu bürokratlar ve maden ocağının sahipleri resmen ödüllendirildi...
 
**
28 Ekim'de dünyamız başımıza ikinci defa yıkıldı. Ermenek'teki maden ocağında sular altında kalan 18 işçimizin sağ salim evlerine dönmeleri için dualar ettik. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, Çalışma Bakanı Faruk Çelik olay yerinde ayrılmadı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ermenek'e gelerek aileleri ziyaret etti.  Keşke ziyaret etmekle bütün sorunlar halolsaydı. Hükümet sizde, yetki sizde. Bu halk size güvendi ve 12 yıldır oy veriyor. Böyle bir ölümü hak etmediler...
 
**
Türkiye, iş ve trafik kazalarıyla mezarlıklar ülkesine döndü. Kazasız belasız bir gün geçmiyor. Bir acı bitmeden diğeri başlıyor. Bir sabah da güne güzel haberlerle başlamayı o kadar çok istiyoruz ki ama olmuyor. Bir uğursuzluktur gidiyor. Türkiye, Isparta'dan gelen bir felaket haberiyle  güne başladı. Ölen işçilerden 16'sı evli ve çocuklu. Ölü ve yaralıların çoğu evlerine ekmek götürmek için didinen kadınlar. Acı üstüne acı yaşıyoruz. İhmal üstüne ihmal. Ölüm üstüne ölüm. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz?
 
**
Ermenek'te, Isparta'da ocaklara ateş düştü. Modern köleliğe dönüşen taşeron sistemin kurbanı oldular gencecik insanlar. İşçiydiler. Evlerine helal ekmek götürmek, çocuklarını okutmak için amelelik yaptılar. Garibandılar ama gururluydular. Kuru ekmeğe, kuru soğana razı oldular. Birileri gibi çalmadılar. Devletin malını çalmadılar, yetimin hakkını yemediler. Vakıf malını gaspetmediler. Çalmadılar, çırpmadılar. Ama oy vererek, iktidara getirdikleri insanlar onları ölünce tanıdı. İktidar sahipleri şu gariban insanların  halinden biraz anlasaydı bu acılar yaşanmazdı...
**
Ermenek'te ve Isparta Yalvaç'ta hayatlarını hayatlarını kaybeden insanlarımıza Allah rahmet, yakınlarına da sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Acınız acımızdır. Diyarbakır'da kalleşçe şehit edilen Astsubayımız Necdet Aydoğdu'ya da Allah rahmet diliyorum. Elbet bir gün şehitlerimizin hesabı sorulacaktır. Unutmayın ki; sabır taşı çatlamak üzere...
 
GÜNÜN SÖZÜ:
Ölüm hiç bir şeydir; asıl yenik ve şerefsiz yaşamak her gün ölmektir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi