Mersin'in yabancıları böyle istedi!
Karşılaşmaya çıkarlarken, evsahibinin 39, misafirin ise 38 puanı vardı...
İki takımın ne Avrupa'ya ne de PTT'ye gitme gibi bir telaşı ya da endişesi yoktu...
Biraz prestij, biraz para, daha çok bitse de tatile çıksak modunda bir maç beklentisi vardı, maç öncesinde...
Ancak hiç de öyle olmadı...
Çok sert başladı maç...
Maçın başlarında gladyotörler gibiydi Mersin yabancıları ve diğerleri...
Evsahibi takım öyle bir başladı ki, üçüncü golü bulduğunda dakikalar 17'yi gösteriyordu...
Konyaspor 8'de 1-1'i, sonrasında da papazı buldu...
Mersin İdmanyurdu, oynadığı 27 maçta 45 golü nasıl attığını dün gösterdi...
Son attığı 3 golde bizimkilerin de hatırı sayılır bir katkısı vardı...
Bunu da bir tarafa yazmak lazım...
Mersin takımının, özellikle de yabancılarının hakkını teslim etmek lazım...
Bir takım da yabancı oyuncun ne kadar katkılı ise, ligdeki iddianız da, attığınız gol de o derece fazla demektir...
Mersin takımının görüntüsü bu...
Çünkü, yabancılarını en iyi şekilde kullanmayı bilen Rıza Çalımbay ve Mersinliler, bu kadar golü tesadüfen atmadıklarını da ispatladılar...
Yabancılarının performansı ne kadar ise Mersin takımının performansı da o kadar...
Vederson, Sadıku, Pedriel, Nakoulma ve Welliton...
Hepsi bir birinden topçu, hepsi bir birinden golcü...
Nakoulma ve Welliton maçın ilk 45'inde takımlarına en büyük katkıyı koyan oyuncular olarak, bir adım öne çıktılar...
Gol ise attılar, asist ise yaptılar...
Rıza Çalımbay bunlardan daha ne istesin ki?
Yerli oyuncuların kalitesi üç aşağı beş yukarı hemen hemen aynı...
Hatta bizimkiler biraz daha önde...
Yerlileri geçtik, yabancı oyuncu kalitesinin önemini bu maçta bir kez daha görmüş olduk...
Dolayısıyla da bu ligde yabancın kadar başarılı olabiliyorsun...
Çünkü, farkı yabancılar ortaya koyuyor...
xxx
Maçın skoru da, kaderi de ilk 45'de belli oldu...
Aykut Kocaman, haftalardır, arkadaşlarından, takımdan ve sahalardan uzak kalan Mahlangu'ya ilk 11'de görev verirken, Djalma'yı kenarda bıraktı...
Cumartesi günü bizim oyuncuların tamamına yakını potansiyellerinin altında bir performans gösterince, evsahibi takım yabancılarıyla düğümü çözdü...
Sezonun vasat oyunlarından birisini oynayan Konyaspor'da “yardımlaşma ve defansif defo” bariz bir şekilde skorun 3-1 olmasında rol oynadı...
Kokaloviç ile Ali Turan'a kenar beklerin de kötü performansı eklenince, Mersin'in yabancıları istedikleri alanları istedikleri şekilde kullanarak, takımlarına 3 puanı kazandıran oyuncular oldular...
Kim ne derse desin, cumartesi maçında bizim oyuncuların hemen hemen tamamı, özellikle de savunmacılar, Mersin İdmanyurdu gibi hücum yönü zengin bir rakibe karşı fazlasıyla yumuşak, fazlasıyla rakibe Fransız, dahası hiç ısırgan değillerdi...
xxx
3-1'lik yenilgiye elbette üzüldüm, ama yenilmezlik serisinin Mersin'e toslamasına daha çok üzüldüm...
İkinci yarıda maçı çevirmek için B planını devreye soktu Aykut Kocaman...
Ancak, ne kulübeden gelenler, ne de saha içindeki değişiklik işe yaramadı...
Harala-gürele ile maç bitti...
Özeti şu; Konyasporlu oyuncular kafalarında ligi erken bitirmişler...
xxx
“Mersin'in yabancıları”nı öve öve öküz ederken, lafı yeni sezona ve Konyaspor'un nasıl bir yabancı oyuncu transfer politikası izleyeceğine getirmek istiyorum...
Umarım ders almışlardır yönetenler...
Yabancı transferi konusunda...
Sütten ağızları yandığı için, yoğurdu üfleyerek yiyeceklerdir...
İsim vermeyeceğim, ama takımdaki yabancıların yüzde 80'i “telmaşa” çıktı...
Arşivinde kaliteli bir yabancı portföy'ün yoksa, bu “telmaşa”lara mahkumsun, yani kimseyi tatmin etmeyen oyunculara...
Halbuki yerli yabancılara yönelmiş olsaydı Konyaspor'u yönetenler, ne milyonlar çöpe giderdi, ne de teknik adamın “bunu istemem” kaprisleriyle karşı karşıya kalınırdı...
Hastalıklı ve defolu bir kulüp yapısının sonucu olabilir ancak bu...
Daha kötüsü geçmişten hiç ders alınmadığını görmek...
Kör bile düştüğü çukura bir kez daha düşmezmiş...
Ama gördüğümüz, çukura yeniden düşme ihtimalimizin yüksek olduğudur...
Niyesi ortada...
Ya Aykut Kocaman'a, ya futbolcu simsarlarına mahmuk olmak ya da CD'lere...
Süper Lig'de oynayan bir takımın yabancı oyuncu noktasında can alıcı, iş bitirici bir transfer politikası yoksa, o kulüp, kulüp değildir...