Mekke’nin Fethi
Hudeybiye Anlaşması (628 M)
Peygamberimiz (S.A.V) miladi 628 yılında gördüğü bir rüya üzerine Ashabı İkrama umre yapacağız müjdesi verdi. 1400 kişilik bir grupla Hudeybiye Köyü’ne geldiler. Orada 20 gün kadar kaldılar.
Hil Bölgesindeydiler. Namaz vakitleri yakınında Harem Bölgesi’nde namazları kıldırıyordu. Hz. Osman’ı elçi olarak Mekke’ye gönderdi. Biz Umre için geldik savaş için değil dediler. Hepsi de ihramlı idi.
Mekke’den elçi olarak Huzza Kabilesi Reisi Buveyd İbni Verka gelmişti. Efendimiz (S.A.V)’i dinledi ve Mekke’ye gitti.
Verka’yı dinlemek istemediler. Araya Urve Bin Mesud girdi Verka’yı dinlediler. Efendimiz (S.A.V) 1398 kişiyle Beyatu Rıdvan Ağacı’nın altında beyat aldı. Bunu duyan müşrikler anlaşma yapmaya mecbur kaldılar.
İkinci elçi müşriklerden gelen Huleys idi. Gördüğü beyat karşısında dondu kaldı. Vallahi bu bir kral olamaz dedi.
Üçüncü elçi Süheyl Bin Amr idi.
Hudeybiye Musalahasının Maddeleri:
- Efendimiz (S.A.V) Bismillahirrahmanirrahim diye yazdırdı. Süheyl kabul etmedi. Bismike Allahümme yazıldı.
- Allah’ın Resulü Muhammed’ün Resulullah yazdırdı. Süheyl bunu da kabul etmedi diye Hz. Ali’ye sil onu dedi. Yemin etti silmedi. Efendimiz kendisi sildi. Muhammed Bin Abdullah yazıldı.
- Müslümanlarla müşrikler huzur içerisinde yaşayacaklar. Bu anlaşma 10 yıl süre ile geçerli olacak.
- Peygamber ve arkadaşları bu yıl Umre için Mekke’ye girmeyecekler, ertesi yıl Umre yapacaklar, amma silahsız gelecekler 3 gün kalacaklar. (Çok ağır şart)
- Birisi Müslüman olursa Medine’ye kabul edilmeyecek, birisi mürtet olursa Mekke’ye girebilecek. (Çok ağır şart)
- Huzzalılar dedesinden beri yanlarında oldukları için Muhammed (S.A.V)’in himayesinde olacaklar. Beni Bekir kabilesi müşriklerin yanında olacaklar.
Anlaşma kabul edildiği an Süheyl’in oğlu Müslüman olduğu için ağır işkence içinde; Ebu Cendel Efendimiz’in önüne kendini attı.
Beni kurtarın diye ağlıyordu feryat ediyordu. Efendimiz (S.A.V): “Sabret Ebu Cendel! Kurtuluşa ulaşırsın.” Dedi. Babasına Ebu Cendel’i teslim etti. Ebu Cendel’in feryadı Hz. Ömer’i isyan ettirdi.
Hz. Ömer: - Ya Rasülallah bizim davamız Hak, onlar müşrik değil mi? Sen Hak Peygamber değil misin? Dedi.
Efendimiz (S.A.V) gözlerinden yaş akarak: “Evet Ya Ömer şüphen mi var” dedi.
Hz. Ömer: - Hani bize Umre yaptıracaktın ne oldu neden yaptırmadın? Dedi.
Efendimiz (S.A.V): “Ben bu yıl demedim” buyurdular. Efendimiz 3 defa kurbanlarınızı kesin diye emir vermesine rağmen kimse kesmedi. Zeki olan Ümmü Seleme (R.A) Annemiz: - Ya Rasülallah şartlar ağır geldi. Siz kurbanınızı kesin tıraşınızı olun dedi. Efendimiz (S.A.V) berberi olan Huzzalı Huras Bin Umeyye’yi çağırıp tıraş oldu, Ashabı İkram’da aynen yaptılar.
Medine Dönüşü:
Usfan Bölgesi’nde Kura’ül Ganim Vadisi’nde Fetih Suresi nazil oldu.
“Ey Rasülüm! Biz Sana gerçekten apaçık bir zafer verdik.” (Fetih 1)
Ben! Sana apaçık Hudeybiye’den sonra bir fetih (zafer) kapısı açtık. Bunun akıbetinde Hayber’in fethi geldi.
Mekke Fethi ve Sebepleri:
- Efendimiz (S.A.V)’in himayesinde olan Huzzalıları Beni Bekir Kabilesi ani bir baskınla Vetir Kuyusu’nun yanında kovaladılar. Kâbe’ye sığınanları bile kovaladılar. Huzzalılar’dan 23 kişiyi öldürdüler. Huzzalılar’ın Reisi Amr Bin Salim 40 kişilik bir heyetle Medine’ye şikâyete geldi.
- İkinci sebep anlaşmayı müşriklerin bozması oldu.
- Üçündü sebep Mekke’de kalan Müslümanlara çok işkence ediliyordu.
Ebu Süfyan’ın ricacı olarak Medine’ye gelişi
Medine’ye gelince mü’minlerin annesi Ebu Süfyan’ın kızı Ümmü Habibe’nin evine geldi. Mindere otururken kızı azarladı, mindere oturtmadı.
Ebu Süfyan Efendimizin huzuruna çıkınca;
Efendimiz (S.A.V); “Öldürülenlerin kan bedellerini verin, aksi halde anlaşmayı bozmuş olacaksınız.” Buyurdu.
Ebu Süfyan; Hz. Ebu Bekir’e, Hz. Ömer’e, Hz. Osman’a ve Hz. Ali’ye tek tek gitti. Amma yüz bulamadı. Bunun üzerine ümitsiz bir halde şaşkın şaşkın Mekke’ye döndü.
Efendimiz (S.A.V)’in Mekke Fethi Hazırlığı
Çok gizli tutuyordu. Hz. Aişe’ye yol hazırlığı yaptırıyordu. Hz. Ebu Bekir kızı Aişe’nin yanına gelince hazırlık olduğunu gördü. –Kızım ne hazırlığı bu dedi. Aişe Validemiz de – Ben bilmiyorum dedi. Ebu Bekir sır arkadaşı olduğu için ona söylemişti. Bütün Medine giriş çıkışları kontrol altındaydı. Müslüman olan, Bedir Savaşı’nda bulunan Sahabi Hatib Bin Ebi Beltea Mekkelilere durumla ilgili bir mektup yazıp müşrik olan Kenut adındaki bir kadınla Mekke’ye gönderiyordu. Cebrail (A.S) bu durumu haber verdi. Vadiyi Akik’te Hah Bahçesi’nde Hz. Ali, Zübeyr Bin Avvam kadını yakalayıp mektubu aldılar.
Efendimiz Hatip Bin Balta’yı çağırdı. İfadesini aldı, ailesi orada olduğu için himaye olsun diye yazdığını itiraf etti. Hz. Ömer elinde kılıçla kafasını uçurayım diye bekliyordu.
Efendimiz (S.A.V) “Ya Ömer o Bedir Savaşı’na katılmıştır” dedi ve göz hapsine aldırdı.
Medine’den Çıkış
Ramazan’ın ilk günleri idi (Onuncu gün). Miladi 630 yılında Peygamber Efendimiz (S.A.V) 10.000 kişilik bir mücahit grubu ile Medine’den hareket ettiler. Amma nereye gittiklerini bilmiyorlardı. Medine’ye vekil olarak Ebu Ruhim Gülsüm Bin Hüseyni’yi bırakmıştı.
Ordu Kudeyd Mevkii’ne gelince İkindi Namazı kılındı ve oruçları orada bozuldu. Efendimiz bozdurdu. Eferdimiz (S.A.V) Kudeyd Mevkii’nde orduyu saf düzenine koydu. Muhacirlerden 3 bayraktar vardı.
- Ali
- Zübeyr Bin Avvam
- Sa’d Bin Vakkas
Orduda 14 sancaktar vardı. Yolda sağa sola uğrayıp bir taraftan da kabilelerden asker alınıyordu. Amma kimse nereye gidileceğini bilmiyordu.
Ordu Merruzzahran Bölgesi’nde Mekke’ye 24 km mesafede bulunan yere gece gelmişlerdi. Oradan Mekke görülünce hepsi iç çekip heyecanlandı. Efendimiz (S.A.V) 10.000 ateş yakılmasını emretti. Bu ateşi gören Mekke müşrikleri bu ordu 100.000 kişilik bir ordu dediler. Yollar istihbaratçılar tarafından tutulmuş kuş uçurtmuyorlardı.
Ebu Süfyan’ın Yakalanışı
Ebu Süfyan araştırmak için yola çıkmıştı. Askerler tarafından kıskıvrak yakalandı. Onu gören Hz. Abbas onu hemen himayesine aldı. Efendimizin çadırına götürdü. Ebu Süfyan’ı gören Hz. Ömer (R.A) elinde kılıçla çadır dışında bekleyip söyleniyordu.
Efendimiz (S.A.V) kayınpederi Ebu Süfyan’ı İslam’a davet etti, oda kabul etti. Emniyette olsun diye üzerine pardösüsünü giydirdi. Ertesi gün ordu hareket etti. Ebu Süfyan’ı Hz. Abbas bir vadide tuttu. Ordunun geçişini izledi. Ebu Süfyan; Bu ordu artık yenilmez diye mırıldanıyordu.
Yol üzerinde yavrularını emziren bir köpek için ordu yolunu değiştirdi.
Mekke’ye Giriş
Peygamber Efendimiz orduyu Zi Tuva Kuyusu’nda topladı. Zi Tuval Kuyusu Mekke’de Cervel Yolu üzerinde Müsteşfa Etfal (Çocuk Hastanesi)’in karşında hala ayaktadır.
Efendimiz orada orduyu tekrar düzene koydu. 5 yönden Mekke’ye giriş planı yapıldı.
- Sağ Koldan Halid Bin Velid: Ecyad, Mesfele yolundan Mekke’ye giriyor.
- Sol Koldan Zübeyr Bin Avvam: Yukarıda Kuda denilen yoldan giriyor.
- Üçüncü Kol Sa’d Bin Ubade: Seniye tarafından şehre girdi.
- Dördüncü Kol Ubeyde Bin Cerrah: Piyade birliklerinin başında Mekke’nin üst tarafından ilerliyordu.
- Orta Cenah Peygamber Efendimiz (S.A.V): efendimiz devesi Kusva üzerinde Hacum Caddesi’nden, Suukkaz Panayırı’ndan, arkadan Fetih Kapısı’ndan Cuma günü Secde halinde Kâbe’ye girdi.
Halid Bin Velid’in savaşması Hz. Ali’nin haberi ters vermesi, putların devrilmesi, Hz. Bilal’in Ezan okuması, Hz. Ali’nin Efendimiz’in mübarek omuzuna basarak Hubel putunu indirmesi, Halası Ümmühan’ın evinde zafer yemeği olarak kuru ekmek ve sirke yemesi…
Mekke’nin Fethi (630 M)
Öldürülmeleri Emredilenler:
- İkrime Bin Ebu Cehil
- Habber Bin Esved
- Hint Bin Utbe
- Saffan Bin Ümeyye
- Vahşi Bin Harb
- Hüveyris Bin Hukaz
- Kureyna veya Fertane (Abdullah Bin Hatal’ın şarkıcısı)
Bunların birçoğu İslam’ı kabul edip affedildiler.
Not: Peygamberimiz (S.A.V) Halid Bin Velid’e; “Sakın kimseyi öldürmesin” diye Ensar’dan birisi ile haber gönderdi. O’da unuttu. Tam tersini söyledi. –Karşı çıkanları öldürecekmişsin dedi.
Bunun üzerine Halid Bin Velid 70 tane müşriki öldürdü. Efendimiz (S.A.V)’e acı haber ulaştı.
Efendimiz (S.A.V): “Ya Halid Ben sana adam öldürmesin diye haber göndermedim mi?” buyurdular.
Halid Bin Velid: “Hayır! Ya Rasülallah bana gelen haberde karşı duranları öldüreceksin diye haber geldi. Haberi veren o Ensar’ı çağırdı.
“Ben sana ne dedim” buyurdular.
O Ensar’da: -Affedin Ya Rasülallah ben unuttum. Öldürecekmişsin dedim.
Kâbe Anahtarının Getirilmesi
Peygamberimiz (S.A.V) Kâbe’nin anahtarını almak üzere Bilal Bin Erirebah’ı Osman Bin Talha’ya gönderdi. Osman vermek istemedi. Annesindeydi. Sonra annesine gitti söyledi. Oda vermek istemedi. Sonra Bilal-i Habeşi’yi gönderdi. Ona da vermek istemediler. Sonra Hz. Ebu Bekir’le Hz. Ömer gönderildi. O zaman alındı.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) Cumartesi günü fethin 2. Günü tüm müşrikleri Kâbe’de toplayıp tarihi bir konuşma yaptı. Sözünü şöyle tamamladı:
“Bugün Yusuf’un kardeşlerine yaptığı gibi düşünüyorum. Geçmişten sizleri hesaba çekmeyeceğiz. Hepinizi affettik. Bazılarınız müstesna” buyurdular.
Bunun üzerine bayram havası esti. Birkaç gün sonra grup grup İslam’ı kabul ettiler.
(Ey Muhammed!) Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların Allah'ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek Tesbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O, tevbeleri daima kabul edendir. (Nasr Suresi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.