Lafın beli, dostun kalbi!

Ramazan boyu usulümüz, çok sert yazılardan uzak durarak, vakti size keyiflendirmeye gayret edeceğiz...

***

Gonya tabiri ile anlayacağınız ; “İki gün şakacıktan, bir gün esastan” yazıvereceğiz...

***

Bir fıkra anlatarak başlayalım yazıya...

***

Abartıcı bir kişi olarak tanınan ünlü Hattat Mustafa İzzet Efendi, Ramazan gün vakit geçsin diye bir dostu ile sohbet etmeye başlamış...
***
“Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kur’an yazıp bitirdim” demiş...
***
Dostu bozulmuş ama bozuntuya da vermeyerek söze girmiş...

***

“Orucun üçüncü günü, Kandilli’ye, bir iftar yemeğine gidiyordum... Boğaziçi’nde öyle bir fırtına çıktı ki...

***

Dalgalar bindiğim kayığı sahildeki minarelerin şerefelerine kadar çıkardı...

***

Kayık dalgalar arasında sallanırken iftar oldu, toplar atıldı... Ben de sigaramı minarelerin kandillerden yakıp orucumu bozdum...”

***
Mustafa İzzet Efendi hiddetle bağırmış...
***
“Yuh be yalanında böylesi!”
***

Dostu gayet sakin cevaplamış ; “Yalansa, senin dün gece yazdığın Kur’an-ı Kerim çarpsın...”

***
Ramazan mübarek gün, günler uzun, ağızlar bağlı, eller boş olunca muhabbetlerde abartı ve dedikodu hâd safhada ...

***

'İki lafın belini kıralım' derken, Allah muhafaza, yıllarca emek sarf edilen dostluklar kırılıveriyor...

***

Mübarek Ramazan, ümmet ne kadar zor oruç tutuyor… Birbirimize yardım etmemiz lazım...

***

Ağızlar diller kuruyor ama dedikodu her şart ve zeminde ağızlarda yerini buluyor...

***

Bir taraftan susuzluğa dayanmak, diğer taraftan uzunca yaz gününde açlığa ket vurmak…

***

Bunlar bedenin çektikleri…

***

Peki, ruh ne yapıyor?

***

O’da gönlü tesettüre sokmalı… Dili tutmalı... Kalbin bulanmasına, değişmesine izin vermemeli...

***

Tesettüre bürünen gönül, ayakta hazır ol da bekleyen, kapıya bağlanmış hırçın, Gonya tabiri ile; “Vara yoga havlayan” köpeği azarlamalı...

***

İftar ile birlikte cennetin de kapıları da açılıvermeli...

***

İnsanın beynine işleyen neredeyse muhakemesini bozan susuzluğun ezan ile kana kana doyarak, çorak topraklara ilk düşen yağmur damlaları gibi ortalığı toza dumana katıvermeli...