Koronavirüs salgını nedeniyle ortaya çıkan olağanüstü durum dikkate alınarak çiftçiyi sahiplenecek yeni uygulamaların geliştirilmedi. Türk çiftçisi her zamanki gibi yine sahipsiz bırakıldı…

**

Korona salgının etkisi her alanda hissedilmeye başlandı. Sanayide, turizmde, eğitimde ve diğer alanlarda. Devlet birçok sektöre bazı kolaylıklar sağladı. Hükümetimiz 21 maddelik teşvik paketi açıkladı. Ama bu pakette tarım yok, Türk çiftçisi yok…

**

Çiftçi bahar aylarının gelmesi ile birlikte sahaya inmeye hazırlanıyor. Gübreler atıldı. Ama mısır, ayçiçeği ve pancar ekimi var. İlerleyen aylarda nohut ve fasulye de ekilecek…

**

Bütün bu hazırlıklar yapılırken, girdi masrafları sürekli artıyor. Mazot, ilaç ve elektrik parası şimdiden çiftçiyi kara kara düşündürüyor. Çiftçi hepsinin de parasını peşin ödemek zorunda…

**

ELEKTRİK PARASI PEŞİN ALINMASIN

Dünyanın başka ülkesinde var mı bilmiyorum ama Türk çiftçisi elektriği kullanmadan parasını ödüyor. Elektriğe peşin para ödeyen Türk çiftçisi yine bankalardan kredi çekmek zorunda kalacak…Elektrik fiyatlarına son yıllarda yapılan zamları hepimiz biliyoruz…

**

Çiftçi elektrik satın alabilmek için ya bankalardan kredi çekecek. O da pek mümkün görünmüyor. Çünkü şu an borcu olmayan çiftçi sayısı çok az. Çiftçiler kredi borçları yüzünden birbirine kefil bile olamıyor…

**

İkinci ihtimal ise evinde varsa büyükbaş küçükbaş hayvanı onları yok pahasına satmak zorunda kalacak..Sonra da hayvanlık neden gelişmiyor? Neden sürekli et ithal ediyoruz? Diye soruyoruz…

**

Türk tarımını bu korona illetinden koruyamazsak önümüzdeki yıl büyük bir felaket yaşayacağımız muhakkak. Öyle ithalat yaparak, bile bu krize çözemeyiz. Karantina kapsamına alınan köylerin sayısı hızla artıyor…

**

Karantina kapsamına alınan köylerde tarımında faaliyetleri durma ihtimali çok yüksek. Bu süreç sağlık gibi tarım açısından da ciddi ele alınıp, planlanmalı, ürün ve verim kaybını önleyecek çalışmalar artırılmalıdır…

** 

Bitkisel ve hayvansal ürünlerin destekleme kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Çiftçilerin borçlarının ertelenip, ekip yapabilmeleri için ilaç, gübre, tohum ve fide  çiftçiye temin edilmeli…

**

Köyünde kasabasında bağ ve bahçesini, tarlasını ekmek isteyen tüm çiftçiler için önlemler alınmalı Borçlu ve ekim yapamayan çiftçi ile 65 yaş üzerindeki çiftçiler, ekim ve dikim için gerekli olan fide, tohum, gübre ve ilaç gibi gereksinimlerini almak için şehre gidemiyor…

**

Domates, biber, patlıcan gibi ürün fideleri ekime başladı. Üretici fideleri nasıl  temin edecek? Nasıl ekim yapacak? Şehre  gitse de taleplerini nasıl temin edecek? Kime borçlanıp, kimden kredi nasıl alacak? Nasıl dikim yapacak? Hepsi ayrı bir sorun…

**

Diğer taraftan mevsimlik işçiler gelmeye başlayacak. Onlar için nasıl bir önlem alınacak. Hem onların sağlığı hem de köylerde yaşayan insanlarımızın sağlığı mutlaka korunmalı…Köylerde sağlık görevlileri bulundurulmalı…

**

2020 destekleme ödemeleri ise bu yıl içinde verilmeli, 2021 yılına bırakılmamalı. Çiftçinin ürünlerine hak ettiği değer verilmeli. Girdi masrafları mutlaka en aza indirilmeli…

TARIMSAL KONSEY KURULMALI

Tarım ve Orman Bakanlığı dar bir komisyon ile değil herkesim temsilcileri yer alacağı bir konseyle sürdürmeli. Bunun için de Tarımsal Konsey mutlaka kurulmalı. Bu hayati bir önem taşıyor…

**

Çiftçilerin Ziraat Bankası, özel bankalar ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçları yapılandırılmalı. Borç ertelemesi ve çiftçi borçlarının silinmesi için düzenleme yapılmalı…

**

TMO üreticiye ürün alım garantisi vererek tüm üretimi hasatta almayı garanti etmeli. “TMO çiftçinin kara gün dostudur” sözü işte bu günlerde daha iyi ortaya çıkacak….

**

Çiftçi yine tüccara mahkum edilmemelidir. Çiftçiyi tüccara mahkum ederseniz, gelecek yıl tarlasını ekecek çiftçi de bulamazsınız…Bugün evimizde unumuz varsa, dolabımızda bulgurumuz varsa hepsi Türk çiftçisi sayesindedir…

**

Rantçıyı, yandaşı, avantacıyı değil yeniden köylüyü milletin efendisi yapma zamanı gelmiştir…Unutmayın beton karın doymaz, asfalt karın doyurmaz.. Sadece birilerini zengin eder…