İster siyasi olsun, ister ekonomik olsun, isterse de sosyolojik olsun meselelere çözüm aranacak ilk yer meselenin kaynağı olmalıdır.
Bu meselelerin hem daha çabuk hem de daha ekonomik çözülmesini sağlar.
Ama ne yazık ki son yıllarda meselelerin çözümü meselelerin kaynağından uzak yerlerde aranmaktadır.
Konya Meselelerinin çözümü de yıllardır Konya’mızdan uzak yerlerde aranmaktadır.
Türkiye Cumhuriyetinde hukuki ve siyasi meselelerin çözüm yerinin meclis olması gerekirken çözümün başka yerlerde ve yollarda aranmaya yönlendirildiği gibi.
Ege ve Kıbrıs sorununun yıllardır başka ülkelerin parlamentolarında arandığı gibi.
Mesela Kürt sorunun çözüm yerinin Türkiye olması gerektiği halde bazılarının ısrarla çözüm yerinin ABD ve Avrupa ya da Brüksel olmasını istedikleri gibi.
Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesi yolunun İslam Ülkeleri ile birlikte hareket etmesinde olduğu halde, yıllardır sömürücü batı ülkeleri ile olmakta ve Avrupa birliğine katılmakta gösterilmeye çalışıldığı gibi.
İslam Hukukunun günümüzdeki meseleleri Kur’an ve Sünnet ölçüsünde çözümlenmesi gerekirken, bir takım batılı müsteşriklerin ve onların yerli uzantılarının görüşlerinde arandığı gibi.
Ve Konya Belediye Başkanlarının Konya’nın meselelerinin çözüm yollarını yazımızın başında kısaca belirttiğimiz gibi Konya dışında aramaları gibi.
Bu mealde geçmiş yıllarda Belediye Başkanları belediyeleri ile ilgili olsun olmasın bir çok toplantı ve seminerlerini ve bazı siyasi toplantılarını meclis üyelerini de beraberlerine alarak Akdeniz Bölgesindeki 5 yıldızlı otellerde yapmakta idiler.
Son 10 yılda oluşturulmaya çalışılan bu tür kötü adetlere bu defa bir başka kötü adet daha ilave edilmek üzeredir Konya’mızda.
Bu kötü adetlerin son günlere yansıyan örnekleri ise Büyükşehir belediye Başkanının ve İlçe Belediye Başkanlarının Konya ile ilgili önem(!) arz ettiğine inandıkları bazı projelerin tanıtım toplantılarını ve bir takım değerlendirme toplantılarını Konya dışında yapmalarıdır.
Büyükşehir Belediye Başkanının Konya’nın en büyük projesidir diye anlatmaya çalıştığı ve bir takım besleme basın mensuplarının yönlendirmesiyle projenin uygulanacağı yeri bırakıp İstanbul’da yaptığı stad tanıtım toplantısı bu kötü uygulamaların bir örneğidir.
İlçe Belediye Başkanlarının ise bir birleriyle rekabet edercesine ve “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözüne nazire yaparcasına peş peşe çıktıkları gizemli uzak doğu gezilerinde Konya’mızın meselelerine çözüm(!) aramaları daha da kötü bir örnek olmuştur.
Yıllardır belediyelerin yaptıkları reklâm ve tanıtım toplantıları ile 5 yıldızlı otellerde meclis üyeleri ile birlikte yapılan değerlendirme toplantılarının finansmanının kimler tarafından ve nasıl sağlandığı Konyalılara açıklıkla anlatılmamış/anlatılamamıştır.
Bu defa da öyle olmuştur.
Belediye Başkanları yaptıkları toplantıların maddi boyutunu içtenlikle ve açıklıkla hemşerilerine açıklamaktan kaçınmışlar ve tam anlamı ile bir sessizliğe bürünmüşlerdir.
2013 yılı bütçelerinin belirlendiği bu günlerde belediye başkanlarına düşen görev, 2012 yılında yaptıkları gezi ve toplantıların Konya’mıza olan maliyetini ve 2013 yılında bu işler için bütçelerine koydukları ödenek miktarlarının ne olduğunun şimdiden kamuoyuna açıklanmasıdır.