Konya gerçeği
Konya, ülkemizde gerek güncel gerek geleneksel olarak her bağlamda öne çıkan bir kentimizdir. Bir medeniyetler merkezi olmasının yanı sıra, olağanüstü bir gelişme ivmesiyle akıllara durgunluk verecek bir gelişim çizgisi tutturmuştur. Ancak ayrıntılara girmeden önce belirtmem gereken bir husus da şu ki; yukarıda belirttiğim hususların tümünde amansız bir doğru ve mutlak bir gerçek mevcuttur. O da bu kentin tarihsel birikimi ve donanımıdır.
Klasik ya da geleneksel kültürümüz mısra mısra, sosyolojik adımlarla ve felsefi bir birikimle Konya’da öyle yapılanmış ki insanımızın iliklerine işleyen bir karaktere bürünmüştür adeta. Konya deyince, asıl vurgulanması gereken niteliklerin başında metafizik boyut gelir. Diğer bir anlatımla; Konya’nın uhrevi yapısı, olağanüstü görkemiyle uluslararası ünlü bilim adamlarının dikkatini çekmiştir.
Konya’ya gelen yabancı bilim adamları, Hz. Mevlâna’nın uhrevi havasına hayran kalmasının ötesinde, adeta manevi bir coşkuyla büyülenip kalmışlardır. Örneğin; Fransız kadın yazar Prof.Dr. Eva de Vitray-Meyerovitch, İncil’i inceleyip kafasında beliren soru işaretlerini gidermek için Kur’an-ı Kerım’e yönelirken, bu süreçte Müslüman olup “Havva” adını alırken, Hz. Mevlâna’yı da tanıdıktan sonra, cenazesinin ünlü düşünürün gölgesine defnedilmesini vasiyet etmiştir. Kemikleri uçakla Konya’ya getirilmiş ve günümüzde kabristanı istediği gibi, Hz. Mevlâna’nın yanı başında bulunan Üçler Mezarlığı’nda ebedi istirahatgâh yerini almıştır. Bir diğer güzel örnek ise; İtalya’da; Mevlâna ve İslâm konularında çalışmalarıyla tanınan ve Kur’an-ı Kerim’i de İtalyancaya çeviren Prof. Dr. Gabriel Mandel Khan’dır. 2004 yılında Konya’da bir sergi açmış ve tam bir sene sonra da Mesnevi’nin İtalyanca tercümesini hem İtalya’da hem de Konya’da yayınlamıştır.
Bütün bunların ışığında ve Konya’nın manevi ikliminde, Türk- İslam medeniyeti ve kültürünün en muhteşem eser ve katkıları insanımız üzerinde öyle manevi tesir ve telkine bürünmüştür ki; her türlü davranış ve tutumda İslam’ın yüceliğini, gerçek müminin karakter ve kişiliğini, bütün güzelliğiyle sergilemektedir. Bunlardan İslâm kardeşliği ve insanlar arasındaki ilişki, tüm içtenlik ve samimiyetle toplumun sigortası olarak algılanmaktadır. Böylece kelimenin tam ve yalınkat anlamıyla huzur ortaya çıkmaktadır. Konya’nın insana huzur veren atmosferi tam da buradan gelmektedir.
Şu hususu da belirtmeden geçemeyeceğim; Konya, insanlığa ışık tutacak bir bilim manzumesidir. Bugün üniversitelerinde okuttuğu binlerce öğrencisiyle ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hizmeti şiar edinmiştir. Asıl çarpıcı olan; gerek coğrafi anlamda, gerek sanayi ve teknolojik alanda Konya’nın hızı tutulamamaktadır. Konya, her alanda öyle gelişmeler kat ediyor ki; bu şehirden çıkıp bir yıl sonra tekrar Konya’ya gelenler, sanki hiç gelmedikleri bir şehre gelmişçesine, bu çarpıcı gelişmelere -şaşkınlıkla- bizzat şahit oluyor.
Konya’ya, Sevgiyle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.