Kimsesiz şehir!
Tarafsız olması gereken ben de dahil.
Hele bu tepkiler bu şehrin nimetlerinden yararlanan “zevat”a dek uzanıyorsa, o zaman orada oturup düşünmek lazım. Hoş dün zaten yoklardı. Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere, İlçe Belediye Başkanları da gelmemişlerdi maça. “Vekiller” derseniz, onlar zaten hiçbir zaman yoklardı.
Demek ki, zorla güzellik olmuyor…
Demek ki, Konyaspor’u “cüzamlı” gibi görüyorlar…
Demek ki, Konyaspor sevgileri bembeyaz bir yalanmış…
Demek ki, hesapları başkaymış…
Güç ve iktidar olmak, nimetlendikleri şehirden daha önemli olduğu çıktı ortaya. Yarım kalan işlere sığınarak bir 5 yılı daha kopardılar şehrin insanından. Parasal olanaklara kavuştukları gibi, konumlarını siyasal prestijle de pekiştirdiler.
Artık ne Konya ne de Konyaspor umurlarında bile değil onların.
Özeti şu; Bu şehir hem yetim hem de öksüz.
Ve bu şehrin sahibinin olmadığı gerçeğini şimdi daha iyi anladım.
Konya ve Konyaspor bu “trajedi”yi hak ediyor mu?
Eğer, bu şehir bu idarecileri hak ediyorsa, Konyaspor’da böyle bir “trajedi”yi sonuna kadar hak ediyor demektir.
Ağıtlar yakmanın da bir manası yok.
Böyle başa böyle traş!
Hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz.
Bu şehirde yaşayanlar olarak bizim de aynaya bakmamız lazım, “biz nerede yanlış yaptık” diye.
İğneyi kendimize batıralım öncelikle.
Yine söylüyorum; Bu şehir “dünya şehri” değil, bizler de dünya şehrinde yaşayan bireyler değiliz.
Konya, sadece Ankara yolu ya da İstanbul yolu girişinden ibaret değil. Antalya, Adana ve Karaman girişlerini de gözünüzüz önüne getirin.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Hele de bu şehri yönetenler.
Kısacası bu şehir de, bu şehrin takımı da düşmeyi hak etti.
Bizde dahil.
Bu saatten sonra timsah gözyaşları dökmenin de kimseye bir getirisi olmayacaktır. Dedim ya “hak ettik” bu düşüşü.
Allah beterinden saklasın.
Tabiri caizse Konyaspor, yokuş aşağı giden freni patlamış kamyon gibi. Dilim varmıyor söylemeye, ama durum içler acısı.
Evet, sayın Tahir Akyürek başkanım. Avrupalı Konyaspor kümeden düştü dün. Belki haberiniz yoktur. Bilginiz olsun.
Borçsuz da değil üstelik. Hem de katır yükü borçla.
Konyaspor’da bu saatten sonra ne olmalı? Tek seçenek var. Borçları dağ gibi olan bu kulübün anahtarı Vali Osman Aydın’a ya da Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in masasına konulmalı.
İkinci seçenek ise bu kulübün bu borçlardan kurtulması için ya ismini değiştirmeli ya da kulübün kapısına kilit vurulmalı. Bu takımı süper lige çıkaran başkan Mehmet Köseoğlu’nun söylediği gibi, bu şehre süper lig lüks. Yıllar öncesinde küme düşmüş bir kentin takımının küme düşmesini de yadırgamamak lazım.
Sebep olanlara yazıklar olsun.
Bir değil, bin kere yazıklar olsun.
Aslında sözün bittiği yerdeyiz.
Eveleyip geveliyoruz.
Aslı şu; Bank Asya’ya gönderdik takımı.
Hem de el ele vererek.