Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

KERBELA ÜZERİNDEN SAHABEYE DİL UZATMAK

KERBELA ÜZERİNDEN SAHABEYE DİL UZATMAK

Cenab-ı Allah(cc) a sonsuz şükürler olsun ki Kuran-ı Kerim’de hürmete layık 4 aydan biri olarak ifade edilen ve Müslümanlarca Hicri takvimin ilk ayı olarak kabul edilen Muharrem ayının teşrifiyle hicri 1435. yıla girmiş bulunuyoruz.

Peygamber Efendimiz (sav)’in de “hürmete şayan bir ay” diye nitelediği ve Hz. Adem(as)dan bu yana sayısız lütuf ve hikmetlerle dolu kutlu bir ay olan Muharrem ayı aynı zamanda da bizim için hüzün ve ibret ayıdır ve Müslümanlara yüzyıllardır yüreklerini sızlatan Kerbelâ olayını hatırlatır.

Bilindiği üzere Kerbelâ; Hz. Peygamber Efendimiz(sav)in güzide torunları, Hz. Hasan(ra) ile beraber “cennet gençlerinin efendileri” sözüyle yücelttiği, Hz. Ali(ra) ve Hz. Fatıma(RAnha)'nın iki ciğerparesinden ikincisi, müminlerin gözbebeği Hz. Hüseyin(ra) Efendimizin ve ehl-i beytten yetmişten fazla müminin(ra) şehit edildiği yerdir.

Her Muharrem ayı gelişinde Müslümanların üzüntülerinin yenilenmesi yetmiyormuş gibi, 1374 yıl önce Hicri 10 Muharrem 61 tarihinde bugünkü Irak sınırları içindeki Kerbela'da yaşanan ve Emevi halifesi I. Yezid'e bağlı ordu komutanı Ömer bin Sa'd eliyle gerçekleşen katliam üzerinden Hz. Peygamber(sav)in Ashabına(ra) yapılan hakaretler Müslümanların üzüntülerini artırmaktadır.

Hâlbuki tüm Müslümanlar bilmektedir ki; Hz.Peygamber(sav)in yolunun sadık takipçileri ehl-i sünnet vel cemaat itikadına göre, istisnasız bütün Sahâbe-i Kirâm(ra) tertemizdir.

Tabiin(ra) den bu yana bütün ehl-i sünnete dâhil selef-i salihin(ra) âlimleri de, Sahabe Efendilerimizi(ra) Allahü Teâlâ(cc)nın Kur’an-ı Kerim’inde ve Resul-ü Ekrem(sav)in Hadis-i Şeriflerinde onları övdüğü gibi övmüşler, onların takipçileri Müslümanlar ise, bunu en başta gelen bir vazife olarak görmüşlerdir.

Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’de Sahâbe-i Güzîn(ra)in kadrini yücelten birçok âyet-i kerîme ve Eshâb-ı Kirâm(ra)ın fazileti hakkında sayısız Hadîs-i Şerîfler vardır.

Sahih-i Buhâri de yer alan “Ashabıma küfretmeyin. Biriniz Allah(cc) yolunda Uhud dağı kadar altın harcasa, onların bir müd veya onun yarısının infaklarının derecesine erişemez.” Hadis-i Şerifini inkâr edercesine İbn ül Mutahhar lakabıyla anılan zalimden bu yana bazı kendini bilmezler, Kerbelâ olayını bahane ederek zamanın Emevi Halifesi Yezid üzerinden Hz. Muaviye(ra) ve diğer Ashab-ı Kiram(ra) a saldırmayı marifet zannetmektedirler.

Safevi siyasi İran Şia’sının tesirinde kalmış bir takım televizyon müçtehitlerinin tesirinde kalan insanlarda görülen bu yanlış tavıra göre, Resulullah (sav)’ın sahabeleri bu olaylarda Ehl-i Sünnet inancında kabul edildiği gibi masum ve günahsız değildirler.

Hâlbuki nerede ise bütün mezhep imamlarınca zamanının en büyük müctehidi olarak kabul edilen İmam Azam Ebu Hanife(ra) bu gibi rafizi kalıntılarına hitaben yüzyıllar önce “Allah(cc) Resulü(sav)’nün ashabını(ra) ancak hayırla yâd ederiz (El-Fıkhu’l Ekber s.304) hükmünü ortaya koymuştur.

Çünkü Rasulullah (sav)'in: “Asırların en hayırlısı asrımda yaşayanlardır. Sonra sırasıyla onları takib edenler ve onları da takib edenlerdir.” Hadis-i Şerifine göre en başta Hz. Ebu Bekir(ra), Hz. Ömer(ra), Hz. Osman(ra) ve Hz. Ali(ra) olmak üzere Müslümanların diğer sahabiler(ra) hakkındaki hükmü, bütün insanlık âleminin de bildiği gibi, Hz. Peygamber(sav) den sonra onların tam bir istikamet ve sadakatle hak yolda yürüyen birinci rehber ve nesil olduklarıdır.

Bundan dolayıdır da cinsleri ve sayıları ne olursa olsun, Kerbelâ üzerinden yapılan Ashab-ı Kiram(ra) a yapılacak bir hakaret edebiyatının Müslümanlar açısında bir anlamı olmayacak ve Müslümanların vicdanlarında mahkûm edileceklerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi