Konya son yıllarda en basit belediye hizmetlerini bile almakta güçlük çekiyor...

***

Kendisinden kat be kat daha küçük büyükşehirlerden bile belediyecilik açısından fersah-fersah gerilere düştü...

***

Bir dönem Türkiye'ye belediyeciliği öğreten, “Konya gibi Türkiye” sloğanı ile yeri göğü inleten belediye teşkilatı, şimdilerde maalesef Osmanlı'nın çöküş döneminde ki idarecileri gibi feraset ve hizmet aşkından uzak, koltuğu kurtarma tedbiri ve mal hırsıyla yanıyor...

***

Ordan burdan “ilaç” diye getirilen, akmaz kokmaz isimlerle doldurulan kadrolar, hizmetin şehre ulaşmasında şimdilerde karşımıza çıkan en büyük engeller olarak görülmekte...

***

Belediyecilik anlamında yeri gögü inleten Mehter Takımı gibi uyumlu o şanlı kadro, sahibine göre kişneyerek, Bremen mızıkacılarından bir farkı kalmamış durumda...

***

Osmanlı'nın çöküşünü hızlandıran, Veziri Azâmlar ; Sarı Süleyman Paşa, Topal Recep Paşa ,Tabanıyassı Mehmet Paşa, İbşir Paşa, Kaba kulak İbrahim Paşalar ve niceleridir...

***

Bizde de, Çıtırcızadeler, Keseye Deruni Şenollar, Komisyon Osmanlar, Süslü Süleymanlar, Bosnalı Aşıkzadeler, Evliya Çelebi Mücahit Efendiler, Dul Kadınlar Tekke Şehyi Tasavvufî Efendiler, Yüce Dağlar Meliki, daha nicelerini saymak mümkün... Belediyecilik tarihimize teneke harflerle geçmişlerdir...

***

“Bundan iyi hizmet edeni bulamayız” diyerek, takla sanatlarıyla mahir isimlerle doldurlan stratejik makamlar, halka hizmet edeceği yerde, makamı kendilerine hizmete mecbur etmeleri, Osmanlı'nın son döneminde, Yeniçeri ocağına hizmette mecbur kılınan bahtsız Padişahlara benzetmişdir Belediye Başkanını...

***

Konya Büyükşehir'in kadro olarak çöküşünü hazırlayan bir çok nedeni buraya yazabiliriz...

***

Kadroları heyecanladıracak atamalar yerine, Başkan ile ahbap çavuş ilişkisi bulunanların belediyenin üst düzeyini işgal etmeleri, Konya'nın şanlı belediyecilik tarihinde büyük bir çöküşün başlamasına zemin hazırlamışdır...

***

Tarihinde görmediği borçları, bitmeyen işleri, çocuk oyuncağına dönen ihaleleri, otoriteden uzak kadroları ile siyaset kurumunun korkulu rüyası haline gelmiştir...

***

AK Parti teşkilatlarının her türlü müdahalesine kapalı kadrolar, otorite başluğunuda değerlendirerek, belediyecilik dışında yapılan ek işlerini artırmış, hizmetin akamete uğramasına neden olmuşlardır...

***

Teşkilatın hakim olması beklenen belediyeye gelinen noktada, belediye teşkilata hakim olmuş, parti oradan iadere edilmeye başlanmıştır...

***

Sultan 2.Mahmud’a, o zamana kadar hiç yemediği “keçiboynuzu” çok medhedildi...

***

Padişah, da bu kadar övülen bu meyveyi merak etti...“Getirin bakalım nasıl bir şeydir!” dedi...

***
Emir üzerine getirilen keçiboynuzlarından birini ağzına aldı Padişah...

***

Fakat biraz çiğnedikten sonra yere attı... Kubbe altı vezirleri şaşkınlık içinde sordular ; “Niçin attınız efendimiz, beğenmediniz mi ?”
***

Sultan gülerek cevap verdi ; “Bir dirhem bal için, beş çeki odun çiğneyemem!”

***

Bugün gelinen nokta ise maalesef Sultan 2. Mahmud'un değimleşen bu sözüyle ancak anlatılabilir...

***

Konyalı bir dirhem hizmet alabilmek için onca odunluğa katlanmak zorunda bırakılmıştır...Arzumuz ve dileğimiz ceddimiz Osmanlı tebasının arzu ve dileğiyle hemen hemen aynıdır...

***

Başkan'ın bu gafletten biran evvel uyanıp, belediyenin başına geçerek, bu millete hak ettiği hizmeti verecek, Allahtan korkan, kuldan utanan, Ruz-i Mahşer'de o koltukların hesabını Cenab-ı Hakka bi hakkın verecek yeni isimleri getirmelidir..

***

Bu gerçekleşmezse şayet Ankara'nın “Bir daha çiğneyin daha bunda çok bal var” tavrına muhatap kalınacaktır diye endişe ediyoruz vesselam...