Recep Çınar

Recep Çınar

Kazandık mı, kaybettik mi?

Kazandık mı, kaybettik mi?

Torku Konyaspor, Akhisar deplasmanında hem  “iyi futbol” hem de, “doğru futbol” oynadı...

Dahası puan almak için yapması gereken her şeyi yaptı...

Tabi ki, golün dışında... 

Futbol böyle bir oyun...

İstediğin kadar iyi oyna, istediğin kadar doğru futboldan taviz verme, olmadı mı olmuyor...

Futboldaki altın kural bu maçta da geçerli oldu...

Rangelov, Ömer Ali Şahiner ve Hasan Kabze, oyuna kenardan gelen Djalma, Recep ve Torje ile yakalanan gollük pozisyonları değerlendiremezsen,  ne iyi futbolun, ne de doğru futbolun bir anlamı kalmıyor...

Biraz şanssızlık, biraz nemelazımcılık, çokça beceriksizlik, yeşil-beyazlı ekibi, belki de ilk deplasman galibiyetinden etti...

xxx

Evsahibi Akhisar takımı, kaybetme korkusu ile çıktığı sahada, baskıyı üzerinde hissetti...

Bunun verdiği psikolojik rahatsızlıkla ister istemez savunmaya daha bir önem verdi, yeşil-siyahlı ekibin Hocası Mustafa Reşit Akçay...

Evsahibi takımın bu futbol aklı, aslında Torku Konyaspor'un işine yaradı...

Ancak, yeşil-beyalzı ekibin uç elemanları bunu değerlendiremedi...

Maçta öyle pozisyonlar oldu ki, topla birlikte kaleye girmeye yeltendi bizim oyuncular...

Aslında yapmaları gereken topu kaleye sokmaktı...

Beceremediler...

Torku Konyaspor, kaybetmemesi gerektiği, hatta kazanabileceği kadar iyi oynadı, iyi mücadele etti, topu rakip kaleye rahat götürdü, ancak, final paslarında ve final vuruşlarında aynı başarıyı gösteremedi...

Bu maçta Aykut Kocaman hamleleri de işe yaramadı...

Görüldü ki, ne kulübeden gelenler, ne de Aykut Hoca'nın saha içindeki hamleleri bir “his” uyandırmadı gol ümidi bağlanan forvet oyuncularının tamamına...

Atamadılar bizimkiler...

Gol yoksa başarı da yok, puan da...

İstediğin kadar iyi oyna...

Gol atamıyorsan, istediğin kadar topa sahip ol...

Hikaye...

Laf salatası...

Rakibin 10 kişiyle oynaması da önemli değil...

Bir eksik olmalarına rağmen, net gol pozisyonlar buldular...

Atsalar, yandı gülüm keten helva...

xxx

Santraforların yapması gereken hiçbir şeyi yapamayan Rangelov'a gol için bel bağlamak, sonuçları hayal kırıklığı üzerine kurulu bir umut olmaktan öteye geçmişyor...

Eğer bir takım başarmak ve hedefine ulaşmak istiyorsa, girdiği pozisyanların 1-2'sini değerlendirmek zorundadır...

Gol atamadığı müddetçe, istediği kadar iyi oynasın, istediği kadar topun arkasında dursun, istediği kadar pozisyon bulsun, böyle bir Torku Konyaspor'un alıcısı olmaz...

Temsilcimizin hem arkada hem de ön tarafta sorunları var ve sorunlar çözülebilmiş değil...

Bir takımın başarılı olması ya da hedefine ulaşmasının yolu, adına “golcü” denilenlerin, topu üç direğin içine atmasından geçer...

Kaleci Belec'in zaman zaman “çuval”lamasına, savunma oyuncuların arasıra “arıza” yapmasına rağmen, takım, Akhisar maçında sahada kazanma adına herşeyi yaptı...

Ancak, gol bölgelerinde yaşanan beceriksizlikler, sadece Akhisar maçında galibiyeti kaçırmakla kalmadı, ileriye dönük umutları da kaybettirdi...

İstekli, arzulu bir oyunun sonucunuda bir takım 1 puanla yetiniyorsa, bir yerde yanlış var demektir...

xxx

Aykut Kocaman, takım içinde yapacağı hamlelerle bu yanlışı düzelteceğini umuyoruz...

İyi oyun, iyi mücadele sonuca da iyi yansımalı...

Hep dönüp dolaşıp şuna geliyoruz; Topu içeri atmak lazım…

Kötü oynayalım, ama o topu içeri atalım…

Kısacası; öndeki oyuncuların bencillikleri ve beceriksizlikleri, yeşil-beyazlı ekibi, bu sezonun ilk deplasman galibiyetinden etti...

Yanlış anlaşılmasın...

Hemen hemen hiçbir maçtan boş geçmeyen Gekaslı, Akhisar deplasmanından bir puanla dönülmesini küçümsemiyorum...

Klişe olacak, yenemiyorsan yenilmeyeceksin...

Eyvallah...

Ama yenebilecekken, berabere kalıyorsan, buna da doğal olarak üzüleceksin...

Kimilerine göre, Torku Konyaspor 1 puan kazandı, kimilerine göre ise 2 puan kaybetti...

Bana göre de 1 puan kazanan, ama 2 puan kaybeden Torku Konyaspor'du...

İtirazı olan var mı?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi