M. Emin Karabacak

M. Emin Karabacak

Kaygısız Bir YGS için…

Kaygısız Bir YGS için…

Lise son sınıf ve mezunların gireceği YGS’ye sayılı günler kaldı. 23 Mart 2014 bu öğrenciler için önemli bir gün. 23 Mart, İdealdeki üniversiteyi kazanmak için aralanması gereken bir kapı. Kapıyı aralama adına sınav tarihi yaklaştıkça da öğrencilerin kaygıları artmaktadır.

Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine, daha çok sınav sonunda yaşanabilecek olumsuzluklara yoğunlaşmaktır. Başka bir ifadeyle sınav kaygısı, kendinden beklenen başarıları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği korkusudur.

Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine sınavı kaybettiği takdirde başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir.

Sınav kaygısının temelinde çocuğun ders çalışırken ya da sınavda zihnini yapması gerekenler (ders çalışma, soru çözme) yerine, anne babasının beklenti adına söylediklerini düşünmesi ve o andaki sorumluluklarını yerine getirememe korkusu vardır.

Sınav kaygısı, kişinin kendine güvene bağlı olarak sınava yeterince motive olunamamasından, sınava yeterince çalışılmamasından, derslere ve sınava çalışılırken verimli ders çalışma tekniklerine dikkat edilmemesinden kaynaklanmaktadır.

Normal sınav kaygısı çocuklar için faydalıdır; çünkü kaygı, öğrenciyi öğrenmeye motive eder. Yine normal sınav kaygısı, çocuklara sorumluluk duygusu kazandırarak başarıya ulaşmayı kolaylaştırır.

Sınav kaygısını daha çok; planlı ve programlı bir şekilde ders çalışmayan, sınavlarda nasıl hareket edileceğini bilmeyen, sınavı ölüm kalım savaşı olarak gören çocuklar yaşamaktadır.

Yine sınav kaygısını; sınavı kaybettiği zaman ailesinin kendisini sevmeyeceğini düşünen, sınavlarda bilgisinden çok kişiliğinin ölçüleceğini düşünen, yetenekleri üstünde beklenti içinde olunan çocuklar daha fazla yaşamaktadırlar. Bununla birlikte; kendisine yapılan harcamaların hesabı sorulan, arkadaşlarıyla kıyaslanan, sınav kazanma konusunda psikolojik baskı yapılan çocuklar, sınav kaygısını daha fazla yaşamaktadır.

Kaygı yaşayan çocuklar, yüzeysel nefes aldığından beyne ve kana yeteri kadar oksijen gitmediğinden vücudun dengesi bozulur. Vücudunun dengesi bozulan çocuk, sağlıklı düşünemeyeceğinden soruları da doğru cevaplayamayacaktır.

Kaygıya Bağlı Olarak Vücutta Meydana Gelen Değişikler

Hızlı ve yüzeysel nefes alma, ellerde ve bacaklarda titreme, yüzde kızarmalar, yerinde duramama, sık sık tuvalete gitme ihtiyacı, terleme, nefes almakta zorlanma, tüylerin diken diken olması, boğazların kuruması, kısa süreli de olsa bellek yitimi v.s görülür.

 Çocukların sınavlarda yaşadıkları en büyük problem, kısa süreli de olsa bildiklerini unutmaya bağlı olarak panik yapmalarıdır. Kısa süreli bellek yitimi geçici olduğundan panik yapma yerine uygun bir nefes alma egzersizi yapılmalıdırlar. Tabi ki bu nefes alma egzersizi sınavlarda olduğu gibi sınavlara hazırlanırken de yapılmalıdır.

Sınav Kaygısı için Yapılması Gereken Egzersizler

Sınav heyecanını yenmek için bedeni; bedeni kontrol etmek için de nefesi kontrol etmek gerekir.

Nefes Alma Egzersizi

İyi bir nefes alma egzersizi, iyi bir nefes almakla başlar. Oturduğumuz koltuk ya da sandalyede arkamıza yaslanarak oturmalıyız. Sağ elimizi göbeğimizin üstüne, sol elimizi göğsümüzün üstüne koymalı ve gerekirse gözlerimizi kapatmalıyız.

Zihin, nefes alıp vermeye odaklanmalıdır. Nefesi burnumuzdan alıp ağzımızdan vermeliyiz. Bunun için de hayali olarak ciğerimizi ikiye bölmeli ve ciğerlerimizdeki havayı tamamen boşaltmalıyız.

İçimizden “Biiir” diyerek ciğerimizin yarısını, sonra “İkiii” diyerek tamamını doldurulmalıyız. Ellerinizin yukarıya doğru hareket ettiğini göreceksiniz. Bu arada dört beş saniye kadar içerde nefes tutulmalıdır. Burnumuzdan aldığımız nefesi bu sefer, ağızdan vermeliyiz. Yine içerdeki nefesi kibar bir şekilde “Biiir” diyerek yarısını, “İkiii” diyerek geri kalan kısmını boşaltmalıyız. Ellerinizin aşağıya doğru indiğini göreceksiniz. Yeni bir nefes alma egzersizine başlamadan önce dört beş kez normal nefes alınmalıdır.

Göz Egzersizi

Gözler; kâğıtların kalitesinin yanı sıra çalışırken yazılara yakından bakılması, sürekli belli bir noktaya odaklanılıp hareketsiz kalmasından dolayı yorulur. Bu nedenle soruları okumada ve cevaplandırmada sıkıntılar oluşmaktadır. Göz yorgunluğu, sınavı yetiştirememeye bağlı olarak da kaygı yapabilir. Bunun için de günün belirli aralıklarında göz egzersizleri yapılması gerekir.

Göz egzersizi için işaret parmağınızı, gözünüze 30 cm kadar yaklaştırdıktan sonra bir karşıya (dağın tepesi, ağaç, direk, apartmanın çatısı... olabilir) bir de parmağınızın ucuna bakınız. Bunu beş kez yaptıktan sonra avucunuzla gözlerinizi kapatınız. Avucunuzla oluşturduğunuz karanlığa gözler açık bir şekilde beş saniye bakınız. Bunu en az beş kez yapınız.

İkinci egzersiz için gözleri hareket ettirme adına gözleri; önce sağa, sonra aşağıya, sonra sola, daha sonra da yukarıya doğru hareket ettiriniz. Bunu beş kez yaptıktan sonra avucunuzla gözlerinizi kapatınız. Avucunuzla oluşturduğunuz karanlığa gözler açık bir şekilde beş saniye bakınız. Daha sonra göz hareketleri değiştirilmeli. Önce sola, yukarıya, sağa ve daha sonra da aşağıya bakıldıktan sonra avucunuzla gözlerinizi kapatınız. Avucunuzla oluşturduğunuz karanlığa gözler açık bir şekilde beş saniye bakınız. Bu egzersizi de en az beş kez yapınız.

Sonuç olarak kişi, sınav kaygısını sadece kendisinin değil, sınava girecek tüm öğrencilerin de yaşadığını unutmamalı. Yukarda anlatılan egzersizler, sınavlara kadar günün belirli zamanlarında yapılmalı ki sınavlarda da faydalı olsun.

Tüm Öğrencilerimizin Kaygısız Bir YGS Geçirmeleri Dileğimle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Emin Karabacak Arşivi