Katsayı Adaletsizliği
Şükürler olsun katsayı adaletsizliği, YÖK tarafından giderildi. Böylece meslek liselerin önü açıldı. Bundan hem iş dünyası hem de eğitim dünyası memnun.
Mesela İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş şöyle diyor: “Türkiye’nin insan kaynağı planlaması açısından çok önemli bir adım. YÖK büyük bir adaletsizliği ortadan kaldırdı. Mesleki ve teknik eğitimin önünü açarak iş dünyasının sesine kulak verdi. Değişiklik, genç işsiz oranını da düşürecek. Küresel krizin yaşandığı dönemde gerçekleşen düzenleme, sanayi ve iş dünyasına nefes aldıracak.”
Ankara Sanayi Odası Başkanı ise şöyle diyor: “Katsayı uygulaması Türkiye’nin önünü tıkamıştı. Şimdi adaletsizliğin önün geçildi. Sanayici aradığı kaynakçıyı, tornacıyı daha rahat bulacak “(1).
Eğitim dünyasına gelince; Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oğuz Borat şöyle diyor: “Sistemin önü açıldı. Katsayı uygulaması Türk sanayisini baltalamak için ortaya atılan bir sistem gibi uygulandı. 12 sene önce iş dünyası bu sistemin vereceği zararı hesaplayamadı. YÖK'ün aldığı bu kararla sistemin önü açıldı. Sanayi ve iş dünyası için hayati öneme sahip bir gelişmedir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ise şöyle diyor: “Fırsat eşitliği tanındı. Aynı şartlarda sınava giren öğrenciler, bundan sonra fırsat eşitliğiyle mücadele edecek. İmam hatip liselerinin önünü kesmek için birçok meslek lisesi gencimizin önünü kapattılar. Yeni düzenleme sonrası gençler, üniversiteyi kazanamasalar bile meslek sahibi olarak hayata atılmış olacaklar. Adaletli bir yaklaşım oldu.”
28 Şubat zihniyeti bu gerçekleri bilmiyor mu? Onlar sanayi ve iş dünyasının nefesi kesilmiş, Türkiye’nin önü tıkanmış, hiç önemli değil. Güçleri yeterse, imam hatip liselerinin önünün kesilmesi için Türkiye’yi ateşe verebilir!
Bakın, eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu katsayının iptali için Danıştay'ı adres gösteriyor. Katsayının iptali Danıştay’a giderse iptal edilebilir. Dedim ya 28 Şubat zihniyeti, güçleri yeterse, imam hatip liselerinin önünün kesilmes için Türkiye’yi ateşe verebilir.
Katsayıyı Danıştay iptal ederse, YÖK hemen harekete geçip katsayı adaletsizliğini tekrar düzeltmeli; geri adım atmamalı. Çünkü Danıştay’ın vereceği karar siyasi olacaktır.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ardıç, şöyle konuştu: "Bu YÖK'ün yetkisinde olan bir karardır. Onun takdirindedir” (3) .
İmam hatip liseleri ne din okulları ne de meslek lisesidir. İmam hatip liselerinin kuruluş amacı, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 32. Maddesi: "İmam-Hatip Liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an Kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığınca açılan ortaöğretim sistemi içinde, hem mesleğe, hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır."
Türkiye’nin kıblesinin batı olmasının manası, din eğitiminden uzaklaşmak değil. Ayşe Böhürler Bağnazlık” isimli yazısında özet olarak şöyle diyor: “Din eğitimi meselesi Almanya'da tartışılıyor. Alman Anayasası'na göre din dersleri cemaatler tarafından denetlenebiliyor. Mesela Hıristiyanlık ile ilgili derslerin içeriği ve hocaları Kiliseler tarafından belirleniyor. Ancak Müslümanlar bir cemaat kategorisinde görülmediği için, verilecek dini eğitimi içeriğinin ve hocalarının tayini yasalar açısından bir sorun. Ancak model arayışları ve eyaletler düzeyinde denemeleri sürüyor. Çünkü orada yaşayan Müslümanların yüzde 76'sı İslam ya da Alevi din dersi talep ediyor. Müslümanların nüfusun yüzde 4'ünü geçtiği Almanya'da bu konuda bir model arayışı var.
Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olarak gösterilen Türkiye'de ise arayış bir yana hala “İmam meslek okulları” tartışması yapılıyor”
Modern Türkiye tarihi içinde yüzümüz gözümüz batıya mı, doğuya mı, nereye döndü anlamadım gitti!” (3).
Ayşe Hanım, Tanzimat’tan beri yüzümüz gözümüz Batı’ya dönüktür. Kıblemiz batıdır. Bunu o günden beri uygulamalardan anlamadın mı? 12 yıldır katsayı adaletsizliğinin sürmesi, Sabih Kanadoğlu’nun katsayının iptali için Danıştay'ı adres göstermesinin sebebi, hala “İmam meslek okulları” tartışması bu yüzdendir.
Çözüm, bütün genel ve meslek liselerinde imam hatip liselerinin programının uygulanmasıdır. Çünkü din fıtri bir duygudur. Bu sebeple yakında Türkiye de Almanya’da olduğu gibi din eğitimi konusunda bir arayış içine girecek. Dini hizmetlerini de İlahiyat Fakülteleri karşılaması gerekir. Yeni proje bu yönde hazırlanmalıdır.
Kaynaklar:
1- 23 Temmuz 2009, Zaman Gazetesi
2- Haber 7 Com 26.07.2009
3- 25. 07. 2009, Yeni Şafak Gazetesi
Ankara Sanayi Odası Başkanı ise şöyle diyor: “Katsayı uygulaması Türkiye’nin önünü tıkamıştı. Şimdi adaletsizliğin önün geçildi. Sanayici aradığı kaynakçıyı, tornacıyı daha rahat bulacak “(1).
Eğitim dünyasına gelince; Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oğuz Borat şöyle diyor: “Sistemin önü açıldı. Katsayı uygulaması Türk sanayisini baltalamak için ortaya atılan bir sistem gibi uygulandı. 12 sene önce iş dünyası bu sistemin vereceği zararı hesaplayamadı. YÖK'ün aldığı bu kararla sistemin önü açıldı. Sanayi ve iş dünyası için hayati öneme sahip bir gelişmedir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ise şöyle diyor: “Fırsat eşitliği tanındı. Aynı şartlarda sınava giren öğrenciler, bundan sonra fırsat eşitliğiyle mücadele edecek. İmam hatip liselerinin önünü kesmek için birçok meslek lisesi gencimizin önünü kapattılar. Yeni düzenleme sonrası gençler, üniversiteyi kazanamasalar bile meslek sahibi olarak hayata atılmış olacaklar. Adaletli bir yaklaşım oldu.”
28 Şubat zihniyeti bu gerçekleri bilmiyor mu? Onlar sanayi ve iş dünyasının nefesi kesilmiş, Türkiye’nin önü tıkanmış, hiç önemli değil. Güçleri yeterse, imam hatip liselerinin önünün kesilmesi için Türkiye’yi ateşe verebilir!
Bakın, eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu katsayının iptali için Danıştay'ı adres gösteriyor. Katsayının iptali Danıştay’a giderse iptal edilebilir. Dedim ya 28 Şubat zihniyeti, güçleri yeterse, imam hatip liselerinin önünün kesilmes için Türkiye’yi ateşe verebilir.
Katsayıyı Danıştay iptal ederse, YÖK hemen harekete geçip katsayı adaletsizliğini tekrar düzeltmeli; geri adım atmamalı. Çünkü Danıştay’ın vereceği karar siyasi olacaktır.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ardıç, şöyle konuştu: "Bu YÖK'ün yetkisinde olan bir karardır. Onun takdirindedir” (3) .
İmam hatip liseleri ne din okulları ne de meslek lisesidir. İmam hatip liselerinin kuruluş amacı, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 32. Maddesi: "İmam-Hatip Liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an Kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığınca açılan ortaöğretim sistemi içinde, hem mesleğe, hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır."
Türkiye’nin kıblesinin batı olmasının manası, din eğitiminden uzaklaşmak değil. Ayşe Böhürler Bağnazlık” isimli yazısında özet olarak şöyle diyor: “Din eğitimi meselesi Almanya'da tartışılıyor. Alman Anayasası'na göre din dersleri cemaatler tarafından denetlenebiliyor. Mesela Hıristiyanlık ile ilgili derslerin içeriği ve hocaları Kiliseler tarafından belirleniyor. Ancak Müslümanlar bir cemaat kategorisinde görülmediği için, verilecek dini eğitimi içeriğinin ve hocalarının tayini yasalar açısından bir sorun. Ancak model arayışları ve eyaletler düzeyinde denemeleri sürüyor. Çünkü orada yaşayan Müslümanların yüzde 76'sı İslam ya da Alevi din dersi talep ediyor. Müslümanların nüfusun yüzde 4'ünü geçtiği Almanya'da bu konuda bir model arayışı var.
Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olarak gösterilen Türkiye'de ise arayış bir yana hala “İmam meslek okulları” tartışması yapılıyor”
Modern Türkiye tarihi içinde yüzümüz gözümüz batıya mı, doğuya mı, nereye döndü anlamadım gitti!” (3).
Ayşe Hanım, Tanzimat’tan beri yüzümüz gözümüz Batı’ya dönüktür. Kıblemiz batıdır. Bunu o günden beri uygulamalardan anlamadın mı? 12 yıldır katsayı adaletsizliğinin sürmesi, Sabih Kanadoğlu’nun katsayının iptali için Danıştay'ı adres göstermesinin sebebi, hala “İmam meslek okulları” tartışması bu yüzdendir.
Çözüm, bütün genel ve meslek liselerinde imam hatip liselerinin programının uygulanmasıdır. Çünkü din fıtri bir duygudur. Bu sebeple yakında Türkiye de Almanya’da olduğu gibi din eğitimi konusunda bir arayış içine girecek. Dini hizmetlerini de İlahiyat Fakülteleri karşılaması gerekir. Yeni proje bu yönde hazırlanmalıdır.
Kaynaklar:
1- 23 Temmuz 2009, Zaman Gazetesi
2- Haber 7 Com 26.07.2009
3- 25. 07. 2009, Yeni Şafak Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.