Efendim bugün güzel bir günde yine berâberiz hamdolsun. Şükür Kadir gününe eriştik, eriştirene hamd etmek gerektir. Bugün aziz mübârek bir gün ve de Cuma günü, ne güzel bir gün diyelim. Hem cumânızı hem Kadir gecenizi tebrik edelim ve bu geceyi en kâmil mânâda değerlendirenlerden olalım inşaALLAH diye dua edelim.

Hüküm gecesi demek olan Kadir Gecesinin mübârek olmasının tabi pek çok sebebi var.

‘Kur’an bu gecede inmiştir.’ (Kadir Sûresi, 1-5)

‘Bu gece tan yeri ağarıncaya kadar melekler iner de inerler.’ (Kadir Sûresi, 1-5)

‘Bu gece bin aydan hayırlıdır.’ (Kadir Sûresi, 1-5) Bu gece, kişiyi sonsuz saadete mazhar kılacak bereketli bir ömür şansı sunar. Bu geceyi lâyıkıyla ihya edene seksen senelik bir ibâdet sevâbı bahşedilir.

Âlimler Ramazan ayında ve Kadir gecesinde üç önemli husûsa işâret ederler:

1. Yüce Allâh’ın irâdesi bütün işleri ve hükümleri bu gecede takdir etmiştir.

2. Dinimizin kutsal kitabı Kur'ân-ı Kerim bu mübârek ayda Peygamberimize inmeye başlamıştır.

3. Bu gecede yeryüzü, Müminleri selâmlamak için inen meleklerin çokluğundan dolayı âdeta daralmaktadır.

Büyük mutasavvıf âdeta Konya ile özdeşleşen aşk insanı Hz. Mevlana’nın bu özel ve güzel geceye nasıl baktığını inceleyelim istedik bugünkü yazımızda; Hz. Mevlâna Kadir Gecesinin Ramazan ayının hangi gününe rastladığını açıkladığı beyitte, bu gecenin çok ehemmiyetli olduğunu, insanın her geceyi Kadir Gecesi bilip Rabb’ine öylece ibadet, etmesi gerektiğini izah ederken der ki:

"Bedenin Kadir Gecesidir. Onun yüzünden nice devletler elde edilir. Canın da dolunaydır. Karanlıklar onun yüzünden yarılıp yok olur. Hak Kadir Gecesidir. Can, yani insan bütün geceleri sınasın diye geceler içinde gizlidir. Bütün geceler Kadir Gecesi değildir. Ancak her gecenin Kadir Gecesi olma ihtimali de yok değildir." 

Hz. Mevlâna Kadir Gecesinin parlak bir dolunay olduğunu, insanların gece karanlığını ortadan kaldırabileceğini insan eğer isterse bütün gecelerini Kadir Gecesi haline getirebileceğini bizlere anlatıyor.

Mevlâna Hazretleri bu gecede müminlerin neler yapması gerektiğini de şöyle izah ediyor:

"Ey kardeşim bir gececik de uyumasan ne olur?

Mum gibi uyanık olsan, kıvılcım gibi diri olsan ne olur?

Gök kapıları geceleyin açılır, bahtlar gece uyanır.

Sen de ay gibi uyuma da talih yıldızın parlasın, güzelleşsin.

Sen göklere mensup bir kişi isen, elbette o âleme özlemin vardır.

Bu kirli dünyâda gökyüzünden uzak kalamazsın;

Yücelerden başka bir yerde yatıp uyuyamazsın ki!

Geceleyin yürü ki, yollar geceleyin alınır; menzillere geceleyin varılır.

Eğer sen O eşsiz pâdişahı istiyorsan, O'nun yoluna koyulmak için sefere çıkmışsan bu sefer de uyuma.

İyi insanlar, Allâh’ın merhameti ve sevgisinin gölgesinde uyurlar.

Ey kardeş bunu anla da, sakın başka yerde uyuma."

Mevlâna Hazretleri bu şekilde Kadir gecesini, Allâh'ın istekleri doğrultusunda geçirenlerin amaçlarına erişeceğini anlatıyor.

O zaman bu gecede nasıl dua edelim? Bunu da Hazret-i Âişe (r.a.) vasıtasıyla güzel Peygamberimizden, öğrenelim: “Dedim ki, ‘Yâ Rasûlallah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’ O da cevâben; “Allahümme inneke afüvvün tuhibbü’l-afve fa’fu annî (Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) dersin’ buyurdu.”[1] Şu müjdeyi de Peygamberimizin dilinden verelim; “Kim faziletine inanarak ve sevâbını da yalnız Allah’tan bekleyerek bu geceyi ihya edenlerin, geçmiş günahlarının bağışlanacağı müjdesini vermiştir.”[2]

Geceniz ve cumânız mübârek olsun efendim.

Şimdiden hayırlı bayramlar.

----------------

[1] Tirmîzî, Deavât 84

2 Buhârî, Fadl-u Leyleti’l Kadr 1