Önceki gün İstanbul’da inşatta asansörün düşmesi sonucu 10 işçinin hayatını kaybetti. Neredeyse her gün inşaat kazalarında işçilerimiz hayatlarını kaybediyor. Sırf evine ekmek götürmek için 30 katlı binalarda canı pahasına çalışan işçilerimizin ölümünü “kader”deyip geçiştiremeyiz. Kadere ve kazaya iman ediyoruz.İşveren üç kuruş kar edeceğim diye önlem almasın, geçici çözümler bulsun. Sonra da “kader” deyip geçşsinler...
**
Yok bu böyle gitmez. “Dünyanın her ülkesinde bu kazalar yaşanıyor” diye bir mazaret de olamaz. Herhangi bir AB ülkesinde böyle bir olay yaşanacak, kim sorumlusuyla görevden alınır. Öyle göstermelik adli ve idari soruşturma da yapmazlar. Cezası neyse verirler. Bizde ise sorumlular neredeyse ödüllendiriliyor. Soma örneğinde olduğu gibi...
**
İş kazalarında hayatını kaybeden işçilerimizin resmen “iş cinayetine” kurban gidiyorlar. 2014 yılının ilk beş ayında en az 810 işçi çalışırken hayatını kaybetti. . Soma’da 301 işçi kardeşimizin öldüğü katliamın dışında her gün en az 3 işçi yaşamını yitirmektedir. Bu insanlar ölmek için değil yaşamak için, çocuklarını yaşatmak, onlara güzel bir gelecek sunmak için çalışıyor.
**
İstanbul'da hayatını kaybeden 10 işçi gerekli önlemler alınsaydı şu an aramızda olacaklardı. Bu nedenle işçilerimizin ölümüne “kaza demek, kader” deyip geçmek mümkün değildir. Maliyeti düşürmek için önlenmeyen her ölümün adı bir cinayettir. Kimse kusura bakmasın. Cinayetten kim sorumluysa cezasını çeksin. “Bu işin fıtratında ölüm var” demek büyük gaftır. Her işin fıtratında ölüm var. Bir kere insanın fıtratında ölüm var. 5 dakika sonramız için kimsenin garantisi yok...
**
İşçi sağlığı ve güvenliği alanının dahi taşerona devredildiği bu ülkede yasa dışı, insanlık dışı bir taşeron sistem ortaya çıktı. 'Yeni Türkiye'de taşeron sistemin yeri olmamalıdır. Bu sistem kölelik sistemidir, bu sistem sömürü sistemidir. Bu sistemin değişmesi için daha kaç işçimiz daha ölmek zorunda. Soma'da 301 can gitti değişen birşey yok. İstanbul'da 10 can gitti aynı tas aynı hamam. Türkiye, iş kazalarında dünya lideri. Bu utanç verici durum bir an önce bitsin...
**
İş kazalarından sonra trafik kazaları da bu ülkenin en önemli meselelerinden bir tanesi. Özellikle yaz ve kış aylarında yaşanan kazalarda ölümlerin önüne bir türlü geçilemiyor. Sırf dün Konya ve Aksaray'da meydana gelen kazalarda 4 kişi öldü. Türkiye'nin diğer şehirlerindeki rakamları hiç bilmiyoruz. Şoförlerin bilinçlendirilmesi, kara yollarının genişletilmesi, toplu ulaşımın teşvik edilmesi gerekiyor...
**
Bugünki manşetimizde Konya Ovası'na dadanan hırsızları yazdık. Ova'da kooperatiflere ve çiftçilere ait kuyularda trafo ve kablo hırsızlığının önüne bir türlü geçilemiyor. Çiftçiler, hırsızlardan yaka silkmiş. Çiftçiler, güvenlik kameraları, alarm sistemi de çalışmaz diyorlar. Adamlar, tipi de bile trafo kablolarını çalmışlar. Hırsıza ne kış ne yaz işliyor. Ey hırsızlar, üç beş kuruş kazanacağız diye çiftçinin emeğiyle oynamayın.. Bunun vebali yüksek. Haram para sizden çıkmasa bile çoçuklarınızdan çıkar bunu unutmayın...

GÜNÜN SÖZÜ
Kader, insan üstü önlem ve tedbirlerin üstündeki musibetlerdir (Süleyman Akdaş)