Recep Çınar

Recep Çınar

İyi, kötü ve ayrılık

İyi, kötü ve ayrılık

Önce iyiden başlayalım…

Meraktan da olsa tribünlere gelerek takıma destek veren taraftara  teşekkür etmeli herkes…

Alkışı hak edecek bir iş çıkardılar…

Oyuncuları ateşleme adına hatırı sayılır bir performans sergilediler…

Hem de sahadakilerin pes etmesine rağmen…

Buca maçının iyisi tribünlerdi…

Alkışlar taraftarlara…

Ve bir iyi daha…

Bucaspor…

Analarının ak sütü gibi helalinden bir 3 puan aldılar…

Futbolu çirkinleştirmeden, artı seyir zevki vererek de iz bıraktılar…

Çok mu iyiler?

Değil…

Konyaspor kötü olunca,  iyi göründüler…

Özellikle de Mehmet Battal başta olmak üzere…

Ne diyebilirim ki, “helal olsun” demekten başka…

xxx

Kötü…

Bırakın birbirlerine, para kazandıkları futbola bile 40 yıllık yabancı gibiydiler…

Hele verdikleri pozisyonlarda ellerinin ayaklarına dolaşması da bu nedendendi…

Futbolu isimlerin oynamadığını, oynayamadığını tescillendirdiler Bucaspor maçındaki performanslarıyla…

Maç bittiğinde Konyaspor’un değil gol pozisyonu, girişimi bile yoktu…

Bucalıların ise özellikle ilk 45’de bir kamyon dolusu pozisyonu ve gol girişimi vardı…

Kazanan takımın teknik direktörü  “İlk yarı daha farklı bir skorla bitebilirdi” derken, Konyaspor’un ne kadar aciz kaldığının fotoğrafını da çekiyordu…

Bucaspor maçındaki Konyaspor deve gibiydi…

Doğru bir tarafı yoktu…

Hatlar ve birbirlerine Fransız kalmış oyuncular arasındaki uyumsuzluk maça damgasını vurdu…

Buna oyuncuların kişisel beceri noksanlıklarını ve çok pas hataları da eklersek maçı neden kaybettiğimiz sorusuna cevap olur…

Detay yazmayacağım, ama Hüsnü Hoca’nın işi hiçte kolay değil…

Tabi ki yönetimin de…

Sözün özü şu…

Omurgası yenilenmiş bir takım için hoşgörüye, zamana ve sabra ihtiyaç var…

Ama Konyaspor gibi sabırsız bir camiada bunlar olur mu?

Eğer taraftar, yönetim, kamuoyu ve medya bu sabır sürecine katlanamaz, bir bardak suda fırtına koparma moduna girerse boşa gidecek bir sezona ve o sezonun getirdiği külfete hazırlıklı olmak gerek…

Evet…

Buca maçının kötüsü ve kaybedeni Konyaspor’du…

Dolayısıyla hem yönetim, hem teknik ekip, hem de bu oyuncular Bucaspor maçından ders çıkarıp, taraftarların içindeki umutları yeşertmeliler…

Yeni transferler, özellikle de yabancılar konusunda kafam karışık…

Eğer Angelov buysa Robak’a haksızlık etmiş oluruz…

Eğer Neca buysa Perez’i çok ararız…

Ali Zeutini için bir şey demeyeceğim…

Ama Neca ve Angelov bu futbol akıllarıyla ve bu performanslarıyla bizi çok yoracaklar gibi…

İnşallah yanılırım.

xxx

AYRILIŞ

Ve Yılmaz Kulluk…

Bu şehre mührünü vuran önemli insanlardan birisiydi…

Sadece bu şehirde değil, şehri de içinde yaşatan güzel adamdı vesselam…

İki dönem Belediye Başkanlığı yapmış, şehrin sosyal anlamda da gelişmesine katkı koymuş aristokrat ve  özel adamdı, bugün aramızda yok…

İyi Konyalıydı…

İyi de Konyasporlu…

O tarafıyla da gönülleri kazanmış, yüreklere taht kurmuştu…

Mümtaz ve Hilmi Kulluk kardeşlerin yüreğini titreten adam yok artık…

Sevdiği insanların yüreklerinin  bir yarısını alarak, yüreğinin de bir yarısını bırakarak ebediyete göç etti…

Allah’ın rahmeti üzerine olsun…

İyi adamdı Yılmaz amca…

Dedim ya yüreklerimizin bir yarısını alarak, yüreğinin de bir yarısını bırakarak gitti…

Geride kalanlara da “Kulluk” gibi önemli bir mirası emanet ederek…

Ve de gözü arkada kalmadan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi