Mavi Marmara olayından bu yana düşünülmesi bile Müslümanları rencide eden olay gerçekleşti ve dış işleri birimleri arasında yapılan mutabakat TBMM’de kabul edildi ve iş Cumhurbaşkanının onayı ile resmileşecek.

Kim ne derse desin Türkiye’nin gündemi artık algı yöntemleri ile belirleniyor, hatta Türkiye algı yöntemiyle yönetiliyor diyebiliriz.

İnanmayan son bir aydaki olaylara tekrar baksın.

Temmuz ayının ortalarındaki gündem ile bu günkü gündem arasındaki farkı görsün.

Veya Mavi Marmara olayının yaşandığı günlerdeki algı ile bu günkü algıya bakarak karar versinler.

Türkiye İsrail ile anlaştı.

Anlaşma metninde Mavi Marmara baskınında mağdur olanlara verilecek 20 milyon dolarlık miktar için yazılan lütuf kelimesine yüklenen manalara bakarak da karar verebilirler.

TBMM Genel Kurulunda Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı kabul edildi ya, artık seyreyleyin olacakları

Anlaşmaya göre İsrail, 31 Mayıs 2010 tarihinde yaşanan Mavi Marmara olayı sırasında yakınlarını kaybeden ailelere tazminat olarak, Türkiye tarafından açılacak bir banka hesabına 20 milyon dolar ödeme yapacak. Bu meblağ, defaten ödenecek.

Türkiye, bu meblağın havale edileceği banka hesabını İsrail'e diplomatik kanallardan bildirecek. İsrail, anlaşmanın yürürlüğe giriş tarihini takip eden 25 iş günü içinde 20 milyon doları bu hesaba havale edecek.

Söz konusu meblağın dağıtımı, benimsenebilecek dağıtım yöntemlerine uygun şekilde münhasıran Türkiye'nin yetkisinde olacak.

Para Türkiye tarafından kabul edildikten sonra İsrail saldırı ile ilgili her türlü hukuki ya da cezai sorumluluktan muaf olacak

Yani Türkiye ve İsrail, karşılıklı olarak birbirlerine veya karşı taraf adına hareket eden kişi ve kuruluşlara hukuki veya başka bir sorumluluk yüklemeyecekler ve bu anlayışın, taraflardan herhangi birinin ya da taraflar adına hareket edenlerin cezai veya hukuki sorumluluğu kabul ettiği veya üstlendiği şeklinde yorumlamayacaklar.

Sonrasında ise Türk devleti ile vatandaşları terör devleti İsrail’in veya İsrail adına hareket edenlerin ya da İsrail vatandaşlarının, Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından Mavi Marmara hadisesiyle ilgili kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış veya yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen vazgeçecekler.

Kısacası bu anlaşma ile Türk devleti ve vatandaşları adına, terörist İsrail hükümeti ile terör devletinin sivil askeri herhangi bir kurum veya kuruluşları ile vatandaşlarından herhangi biri hakkında dava açılamayacak ve açılmış davalar düşürülecek.

Hatta böyle bir dava açılırsa veya açılmış davaların sürdürülmesi halinde, yukarıdaki hükümlere bakılmaksızın terör devleti ile vatandaşlarının karşılaşacakları maddi manevi tüm kayıpları, masrafları, hasarları ve harcamaları Türk Hükümeti tarafından karşılanacak.

Alın size FETÖ terör örgütünün yaptıkları ancak ile kıyaslayabileceğiniz terör devleti ile yapılan anlaşmanın kısa özeti.

Şimdi bu yapılan anlaşmanın Cumhurbaşkanın bizatihi kendisi ve onayı ile bir alakası yok diyenler çıkabilir. Problem bu değil.

Şimdi FETÖ karşısında meydanları dolduranların daha gür bir şekilde “ANLAŞ MA” seslerinin duyulacağı günlerdeyiz.