A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

İslâmda Büyünün Hükmü Nedir?

İslâmda Büyünün Hükmü Nedir?

Hocam! Benim üç yemin kefaretim var. Bunları ben nasıl yerine getirebilirim?
Bu soruyu açıklamadan önce yemin nedir? Yeminin kefareti nedir? Bunları açıklayalım ki konu daha iyi anlaşılsın. Sözlükte “kuvvet, sağ taraf, sağ el, ant, kasem ve benzeri” manalara gelen yemin dinî kullanımda, “bir kimsenin bir işi yapıp yapmaması veya bir olayın doğru olup olmaması konusundaki söylediği sözünü, Allah’ın adını veya sıfatını zikrederek kuvvetlendirmesini ifade eden bir terimdir. Meselâ “Vallahi şu işi yapmam”, “Vallahi şu yere gitmeyeceğim”, “Vallahi borcumu ödedim” şeklindeki beyanlar böyledir. Bu tür yeminlere fıkıh dilinde kasem adı verilir. (1)
Bir de halk arasında yemin olarak kabul edilen sözler vardır. Bunlarda örf olarak yemin kabul ediliyorsa aynı hükme tâbidir. Meselâ; Kur’an üzerine yemin etmek, kutsal değerler üzerine yemin etmek örf olarak yemin kabul edildiğinden bunlar da yemin sayılır. Yemin etmek her ne kadar mubah olsa da hoş görülmez. Kasem suretiyle yapılan üç çeşit yemin daha vardır. Bunlar; “lağv yemini”, “gamûs yemini” ve “mün‘akit yemin”dir. Lağv Yemini: Yanlışlıkla doğru olduğu sanılarak yapılan yemindir. Gamûs Yemini: Geçmiş zamanda yapılmış veya yapılmamış bir iş hakkında bile bile, kasten ve yalan yere yapılan yemindir. Mün‘akit Yemini: Mümkün olabilecek ve geleceğe ait bir konuda yapılan yemindir.
Yeminin kefâreti ile ilgili olarak Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyurmuştur: “Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz. Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Bunun da kefâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeği orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da köle âzat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açıklıyor, umulur ki şükredersiniz.”(2) Bu açıklamadan sonra okurumuzun sorusuna cevap verelim: Okurumuz, üç yemin kefâreti olduğunu bunları nasıl yerine getireceğini soruyor. Bu hususta Hanefi mezhebinde iki görüş var. Birinci görüş her bir yemin için kefâret verilmesi. İkinci görüş ise; İmam-ı Muhammed’in görüşüdür. İmam-ı Muhammed’e göre üç kefâret yerine bir kefâret ödenmesi yeterlidir. Tercih edilen görüşte budur.

Hocam! İslâm’da büyünün hükmü nedir?
Sihir; sebebi ince ve gizli olan şeydir. Halk arasında büyü denir. Bunu sanat haline getirenlere de sihirbaz denir. Sihrin pek çok çeşitleri vardır. Bir kimsenin zararı için sihir yapan kimse kâfir olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i şerifinde ”Helake sürükleyen 7 şeyden sakının.” Buyururken bunlardan birinin de sihir (büyü) olduğunu bildirmiştir.
İslâm dini sihrin varlığını kabul etmiş ancak sihri yasaklamıştır. Kur’an-ı kerimde Allah (c.c) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın izni olmadıkça sihri yapanlar hiç kimseye zarar veremez.”(3) Enes bin Malik (r.a)’dan rivayet olunan bir Hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kim büyücüye gelir o’nun dediklerine inanırsa, Muhammed’e indirileni inkâr etmiş olur.”(4) Sihir (büyü) yaptırmak büyük günahlardandır. Bundan son derece sakınmak gerekir. Büyü yapmak haramdır ve günah bakımından bu işi yapanla, sebep olan arasında fark yoktur. Büyücünün kazancı da, büyücüye verilen para da haramdır! Sihir (büyüden) korunmak için Âyete’l-Kürsi ve Muavizeteyn (Felak ve Nas) sureleri okunması tavsiye olunmuştur. Rabbimiz bizleri istikametten ayırmasın. Sihir yapanların şerrinden ümmeti korusun. Tüm okurlarımıza sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
------------------
DİPNOTLAR:
1- Diyanet İlmihali.
2- El-Mâide 5/89.
3- Bakara, 203.
4- Tabarani.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi