Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

İmam Hatip Düşmanlığı

İmam Hatip Düşmanlığı

İslam düşmanlarının kendi düşünceleri açısından İmam Hatip Okulu düşmanlığı normal görülebilir.

Başta ateistler olmak üzere tüm din düşmanlarının da İmam Hatip düşmanlığı ideolojileri açısından doğru görülebilir.

Ama bir İmam Hatip mezununun İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakülteleri ile bu okullardan mezun olanlara karşı olan düşmanlığını anlamam mümkün değildir.

Ortaya her isteyenin istediği şekilde anlayabileceği veya istediği yöne çekebileceği kelimelerle İmam Hatip Oku ile İlahiyat Fakülteleri mezunlarını suçlayıp sonra da gelen tepkiler üzerine benim maksadım öyle değildi demek en asından sahtekârlık veya yalancılık olarak ifade edilir bizim dilimizde.

Çünkü İmam Hatip Okulları ile İlahiyat Fakültelerinin müfredatlarının değiştirilmesini istemek başka şey, bu okulların terör örgütlerine eleman yetiştiriyor demek başka şeydir.

Çünkü İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakültelerinin derslerinin iyileştirilmesini istemek başka şey, Bu okulların mezunlarını İŞİD terör örgütü ile özdeşleştirmek başka bir şeydir.

Daha da kötüsü 1400 yıllık sahih İslam düşüncesini kendi heva hevesine uymuyor diye uydurulmuş din diye itham etmek ise çok daha fazla bir şeydir.

Müslümanlar tarih boyunca pek çok defalar bu tür yakışıksız yalan ve iftiralara maruz kaldılar.

Ama biliyoruz ki bu tür haksız, asılsız ve hatta yalan olan iftiralar genelde Müslüman olmayan çevrelerden gelirdi eskiden.

Yine biliyoruz ki Allah (cc) Resul’ünün (sav) kutlu izini takip eden Ehli Sünnet inançlısı İmam Hatip ve İlahiyat camiasına sözde kendisini Müslüman diye lanse edenlerden böylesine aşağılık iftiralar yapılmadı şimdiye değin.

Biz inanıyoruz ki; Kurulduğu günden bu yana İtikatta İmam Muhammed Mansur Maturidi (ra), amelde İse Mezhep İmamımız İmamı Azam Ebu Hanife (ra) nin öğretilerinin öğretildiği İmam Hatip ve İlahiyat Fakültelerini kendi sapkın fikirleri doğrultusunda ele geçirememiş olmanın hezeyanıyla söylenmiştir bu sözler.

Yine biz inanıyoruz ki; Başta şia ve diğer Rafızi gruplar olmak üzere Ehli Sünnet öğretisinden ayrılan tüm sapık yolların önüne dikilen sahih İslam’ın temsilcisi olanlara Kıyamet sabahına kadar daha pek çok iftiralar atılacaktır.

Biz yine inanıyoruz ki; Bu kişiler daha düne kadar FETÖ terör örgütüne methiyeler düzenlerken, bu gün aleyhlerinde konuşuyor olmaları ilk fırsatta yeniden zehirlerini akıtmaya hazırlanmalarından başka bir şey değildir.

Bu sapık fikirli kişiler ortaya çıktıkları günlerden bu yana dikkat edilirse takiyyeyi kendilerine din edinmiş gözükmektedirler.

Bunların takiyyelerinin en temel özelliği Ehli Sünnet inancını uydurulmuş din diye itham ederken Ehli Sünnet dışındaki diğer fikirlere hiçbir suçlamada bulunmamaları hatta İslam âlimlerince Rafızi fikirler olarak ifade edilen şia düşüncesi başta olmak üzere bazı sapkın düşünceleri Ehli Beyt Mektebi adı altında sahipleniyor olmalarıdır.

Başta ifade ettiklerimizi bir kere daha tekrar etmekte fayda var.

İmam Hatip Okulları ile İlahiyat Fakültelerinin bu günkü seviyelerinden daha iyi bir hale gelmesini istemek başka şey. Bu okulları İŞİD ile özdeşleştirmek başka şeydir.

Hele hele Rafızi Şia düşünceliler hariç tüm Müslümanlar tarafından sahih İslam olarak kabul edilen Bu milletin inancını İŞİD üzerinden terör ile özdeşleştirmek daha fazla bir şeydir.

Bu arada İmam Hatip camiası ile İlahiyat Fakültelerinin yönetimi ve öğretim elemanlarının bu son iftiradan sonra suskun kalmasını anlamakta hiç mümkün değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi