Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

II. Meşrutiyet ve 31 Mart olayı

II. Meşrutiyet ve 31 Mart olayı

Bazı tarihçiler II. Meşrutiyet yani “Kanunî Esasî” olarak değil de Meşrutiyetin yeniden devamı olduğu üzerinde dururlar.
İttihat ve Terakki cemiyeti mensuplarının idareye katılmayıp uzaktan Hükümet idare etmişler.
Böylece bir çok hoşnutsuzluklar meydana gelmiş ve Meşrutiyetin kurulması koşulu ile tahta geçen Sultan II. Abdülhamid Han Meşrutiyete ara verdirerek 29 yıl idare etmiş.
önceki yazımda da belirttiğim gibi dış kuvvetlerin telkini ile ihtilal hazırlıkları olduğunu görünce yeniden başlatmış..
Bu kez seçim de yapılacağından ortaya İttihat Terakki cemiyetinden başka Liberal görüşlü “Ahrar fırkası” katılmış.
***
Seçimlerin tabanca ve sopalar vasıtasıyla kazanılmaya çalışıldığını o zaman kamera ile çekilen video görüntülerinde görmekteyiz.( görüntüler bendenizde de mevcut)
Neticede seçimi İttihat Terakki kazanmış ve bu sefer kendileri hükümet oluşturarak idareyi ele almışlar.
Almışlar ama Kanuni esaside değişiklikler yaparak Padişah yetkilerini doğramış. Hüküm etme tamamen kendilerinin olmuş.
Halka karşı idaresizlik ve baskılar artmış. İttihat ve terakki zabitanı da olan zabitan kısmı halka bir nevi baskı içinde bulununca hoşnutsuzluk meydana gelmiş.
***
Bu hoşnutsuzluk neticesi galeyan getiren halk olaylar çıkarmaya başlamış.
Bu olayları bastırabilmek için olduğu anlaşılan Rumi tarihle 31 Mart Miladi tarihle 13 Nisan günü ayaklanmalar ve baskınlar için tarihçiler daima iki yönlü göstermişler böylece tam hakikat anlaşılamamıştır ama
 Padişah’ın Hal edilmesi tarihin tekerrürü olan yakın yıllarımızda olan olayların bir nevi aynısı olmakta olduğu da dikkati çekmektedir.
Birinci anlatım İttihat ve terakki taraftarlarının belirttiği olarak;
İrtica yanlısı halk askeri kısımlarda isyan çıkararak baskınlar yapmış tazminatın kaldırılmasını ve şeriat istemişler.
İkinci anlatım ise halktan ziyade halk kılığına giren zabitan mensupları ve halktan elde ettikleri dindarların ortaya çıkardığı olaylardır.
Her ikisi de Padişaha karşı isyan olarak gösterilmekte, böylece sözde padişahı korumak için İttihat ve Terakki mensuplarının çoğunluk olduğu zabitan kısmı Selanik’teki Ordunun gelmesini temin etmiş.
Etmiş ama gelen ordu, sözde olduğu da söylenen ayaklanmayı bastırırken Padişahı koruyacağı yerde Padişah yaptırdı diyerek Hal yoluna gitmeyi vesile yapmış.
***
Bu hususta esaslı bir araştırma neticesi hakikat sayılabilecek Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün tarihi anlatımından alıntı yapayım.
***
 “31Mart Vakası diye tarihe geçen bu olay, 14 Nisan 1909 tarihine rastlamaktadır. Tarihçiler bu olayın, kendi zulümlerini örtmek isteyen İttihatçıların, II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesini temin etmek için, İngiliz Gizli Servisi’nin yardımı ile ve İngilizlerin aleti olarak tertipledikleri bir hadise olduğunda ittifak etmişlerdir.
Ancak suç, samimi Müslümanlara yıkılsın diye, bir kısım dini sloganlar kullanılmış ve “Şeri ’at elden gidiyor” diye dine ve dindarlara hücum planları hazırlanmıştır.
İttihatçılar, kendilerinin tertipledikleri bu olayı dindarları mürteciler diye suçlayarak dindara yıkmışlar ve maalesef kendileri gibi düşünen tarihçileri de kullanarak, bu olayı en büyük irtica olayı diye takdim etmişlerdir.
Böyle bir tertibi fiiliyata dökmek için hem yeterli sebepler vardır ve hem de memleketin bazı halleri böyle bir fitne için alevlendirici özellik arz ediyordu…”
Araştırmacı Profesörümüz, elde ettiği belgelerle böyle diyor.
***
Ayrıca 93 harbinin başlamasına sebep olay Meclis-i Ayan ve Mithat Paşa’nın çalışmaları olduğunu da görürüz.
Veriler gösterir ki Mithat Paşa misyonerdir ve Batılı devletlerin himayesindedir.93 Harbi’nin sonuçlarını Abdülhamit II üzerine odaklanmasının tek sebebi Türk Tarihi’nde, misyonerle en geniş sınırlarda mücadele eden hükümdarın Abdülhamit II olmasıdır.
Aynı zamanda şu bir gerçektir ki Mithat Paşa’nın izinden gelen misyonerler Hareket Ordusu adı altında 31 Mart 1907 günü Abdülhamit II’yi tahttan indirerek…
Koca cihan imparatorluğunun sonunu hazırlamışlar
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi