Hıristiyan Savaşçılar
Nereye gidiyoruz yazı serisi
Büyük çoğunluğu ahlak bozucu, seyredenleri (özellikle çocukları) şiddete, cinayete, şehvete yönlendiren TV’ler, bazen ciddi yayınlar da yapabiliyorlar. Bir gün kanallar arasında gezinirken yatak odamıza kadar giren bir yabancılaştırılmış kanal olan FOX kanalda takıldım. Programda, “HIRİSTİYAN SAVAŞÇILAR” adında bir belgesel takdim ediliyordu.
Evangelist Hıristiyanlar kiliselerde, değişik toplanma merkezlerinde toplanıyorlar ve İsrail hayranı Hıristiyan olarak yetişiyorlardı. Bu insanlar, İsrail’in gayelerini yerine getirebilmesi için kendilerinin nasıl fedakârlık yapabileceklerini heyecanla anlatıyorlardı.
Yüzde 99 unun Müslüman olduğu ülkemizde “Müslüman savaşçılar” adıyla bir çalışma yapmak veya yapılan çalışmaları tanıtmak hiç de kolay bir iş değilken ve yapanların hemen takibata alınacağı bilindiğinden, belki bu “Hıristiyan savaşçıları” programı bu film nedeniyle belki ülkemizde takibata alınırdı.
Sincan’da, İsrail askerlerine karşı direnen ve vatanlarını korumaya çalışan Müslüman Filistinli çocukların taş atışları bir tiyatro ortamında temsil edilmişti de yer yerinden oynamış ve Sincan’ın içerisinden tanklar yürütülmüştü. Sonra da 28.Şubat birden ortaya çıkıvermişti. Belki bu kez belki 28 Eylül çıkabilirdi. Kim bilir?
Elin adamı ABD’de, bir anlık gösteri sunan bir tiyatro oyunu değil sürekli çalışan İsrail hayranı Hıristiyan savaşçılar yetiştiriyor, bu hareket ABD’de engellenmiyor, kiliseler tarafından aforoz edilmiyordu. Bir de üstüne üstlük bu çalışmalar bizim ülkemize getiriliyor, bir ulusal kanalda milletimize takdim ediliyordu. Ve bu adamlar (hayali-sanal El-Kaide) gibi ABD’de ve ne de diğer Avrupa ülkelerinde “terörist” falan ilan edilmiyorlardı.
HIRİSTİYAN SAVAŞCILAR
TV’nin fox kanalında ki programda, ABD’de papazların himayesinde ve kontrolünde milyonlarca insan, kiliseler de “Hıristiyan savaşçısı” olabilmek için programlar ve ayinler yapılıyorlardı. Konunun kahramanı iki genç kız ise nasıl Hıristiyan savaşçısı olduklarını anlatıyorlardı. Bu arada 3 000 kişilik bir okulun diploma merasimine benzer bir etkinlik gösteriliyor, bu işlerin yöneticisi durumundaki Papaz, bu genç Hıristiyanlara ne yapmalarını, nasıl çalışmalarını anlattıktan sonra onları “kutsuyor” ve bu gençler başlarında keplerini çıkartarak hep birlikte havaya atıyorlar ve “Hıristiyan savaşçıları” oluyorlardı.
Kendisiyle röportaj yapılan yönetici Papaz; “Hıristiyan savaşçısı” olmanın önemini vurguladıktan sonra; “Biz Hıristiyan Evangelist’leriz. Canımızı, İsrail’in başarısı için adadık. Çünkü kıyametten önce bir büyük savaş çıkacak. Bu savaşta çok kan akacak. Bizler bu savaşta İsrail’in yanında yer alacağız ve onların başarısı için çalışacağız. Zira bu büyük savaştan sonra “Mesih” gelecek. Bizler Mesih’in idaresinde bütün dünya’ya hâkim olacağız” şeklinde açılamalar yapıyordu.
Nitekim programın bir bölümünde, ellerinde (çocukların taşıdıkları küçük) İsrail ve ABD bayrakları olan değişik yaşlarda ki erkek ve kadın Hıristiyanlar, Kilise’de toplanmışlar bir taraftan bayrakları sallıyorlar bir taraftan da coşku içerisinde ilahiler söylüyorlardı.
Bu arada İsrail’in Filistin de ki katliam ve tecavüzlerine karşı beddua eden Filistinli Müslüman kadınların feryatlarını ekrana getiriyor, hemen yanı sıra Yahudilerin son sistem silahlarıyla savaştaki durumları gösteriliyordu. Buradan da anlaşılıyordu ki, İsrailliler Müslümanlara karşı şiddet kullanıyor, (Filistin ve Lübnan’da bu durum açıkça gözükmüştür) “Hıristiyan savaşçılar” da başlarında ki Papaz’ın (papaz güya din adamı) sevk ve idaresinde zulme uğrayan mazlumların yanında yer almaları gerekirken bütün imkânları ile zalimlerin yanında alacaklarını sıkılmadan söyleyebiliyordu.
BUNLARA KİM KARŞI KOYACAK
Elin ABD’li papazı işte insanları ve özellikle gençleri, savaşçı ruhuyla ve birer savaşçı olarak yetiştiriyordu. “Hıristiyan savaşçılar “ABD eski Dış işleri Bakanı Condoleezza Rice’nin da belirttiği üzere 28 Orta Doğu ülkesinin yani Türkiye’de dâhil İslam ülkelerinin sınırlarını deştireceklerini açıkça söylüyor, o günün “Hıristiyan savaşçıları” bu günden en azından ruhen birer savaşçı olarak hazırlanıyorlardı.
Bu ideolojilerle yetiştirilen “Hıristiyan Savaşçıları”nın karşısında, Orta Doğu insanı yani Müslüman ülkelerin gençlerinin durumları nedir? Bu ülkelerin gençleri, yarın üzerlerine gelecek (Filistin, Lübnan, Irak ve Afganistan’da geldiler) bu cani ruhlu insanlara karşı mücadele edebilecek ruh ve özelliklerde yetiştirilmekte midirler?
Ne yazık ki hayır. Çocuklarımız hala iddiasız ve ideolojisiz yetiştirilmekte; “At, at, tut. Tut, tut, at” tekerlemeleriyle hayata hazırlanmaktadırlar. Bir kısım gençlerimiz ise içe kapanık dershaneler ve kurslar içerinde birer “boğazlanacak koyun” şeklindedirler.
Büyük kalabalıklar halinde ve yaklaşmak ta olan caniler topluluğundan habersiz “futbol topunun” takibini yaparak, heyecanlarını orada söndürmekte, ideali ve heyecanı olmayan gençler durumuna dönüşmektedirler. Atalarımızın yıllarca ayakta kalmalarını ve cihana hâkim olmalarını sağlayan prensip olan, “İster isen sulh-u salah, hazır ol cenge” esası bugün gençlerimizin hayatlarında yer almamaktadır.
İŞİN GERÇEĞİ NEDİR
Yıllarca konu hakkında ilmi incelemeler yapan, uzak görüşlü bir büyüğümüz bu konuda diyor ki; “Hıristiyanlık âlemi bugün Irkçı Emperyalist, İsrail tarından kuşatılmış bulunmaktadır. O halde İsrailiyatı veya diğer adıyla Irkçı Emperyalizmi iyi tanımamız, iyi bilmemiz gerekir. Onu anlamadan bugünkü Hıristiyanlığı anlamamız mümkün değildir.
Son üç asırdan beri (takdir-i İlahi) maddi güç “ırkçı emperyalizmin” eline geçmiş bulunuyor. Bunların maddi güçleri sebebiyle dünyamız, saadet dünyası yerine bir fesat dünyası haline dönmüş bulmaktadır.
Asırlarca dünya yüzünde saadet dünyasını kuran atalarımız gibi bizim de bu saadet dünyasını kurmaya çalışmamız gerekmektedir. Zira Irkçı emperyalizmin şerrinden tüm insanlığı koruyabilmemiz için bir taraftan maddi ve manevi güç hazırlarken diğer taraftan da kötülüklerin karşısına iyiliklerle çıkmamız gerekir ki, insanlık (Dünya kamuoyu) onların tarafında değil iyiliklerin ve güzelliklerin tarafında yer alsın.
Irkçı Emperyalizm insanlığı kendine köle yapmak için nasıl aldatıyor, nasıl oynatıyor, nasıl kendi hedefine varmak için kullanıyor? Bunlar 5.500 seneden beri kendi inançlarına göre, “Biz bütün dünyanın efendisiyiz. Cenab-ı Hak bizi insan olarak yarattı. Diğer ırklar ise bize hizmet için yaratılmış, kölelerimizdir” diyorlar. Öte yandan yine aynı inançla, “diğer ırklar önce maymun olarak yaratıldılar, sonra insana dönüştüler. Zira onlar bize hizmet edeceklerdir ve biz üstün ırkız” demektedirler.
Büyük çoğunluğu ahlak bozucu, seyredenleri (özellikle çocukları) şiddete, cinayete, şehvete yönlendiren TV’ler, bazen ciddi yayınlar da yapabiliyorlar. Bir gün kanallar arasında gezinirken yatak odamıza kadar giren bir yabancılaştırılmış kanal olan FOX kanalda takıldım. Programda, “HIRİSTİYAN SAVAŞÇILAR” adında bir belgesel takdim ediliyordu.
Evangelist Hıristiyanlar kiliselerde, değişik toplanma merkezlerinde toplanıyorlar ve İsrail hayranı Hıristiyan olarak yetişiyorlardı. Bu insanlar, İsrail’in gayelerini yerine getirebilmesi için kendilerinin nasıl fedakârlık yapabileceklerini heyecanla anlatıyorlardı.
Yüzde 99 unun Müslüman olduğu ülkemizde “Müslüman savaşçılar” adıyla bir çalışma yapmak veya yapılan çalışmaları tanıtmak hiç de kolay bir iş değilken ve yapanların hemen takibata alınacağı bilindiğinden, belki bu “Hıristiyan savaşçıları” programı bu film nedeniyle belki ülkemizde takibata alınırdı.
Sincan’da, İsrail askerlerine karşı direnen ve vatanlarını korumaya çalışan Müslüman Filistinli çocukların taş atışları bir tiyatro ortamında temsil edilmişti de yer yerinden oynamış ve Sincan’ın içerisinden tanklar yürütülmüştü. Sonra da 28.Şubat birden ortaya çıkıvermişti. Belki bu kez belki 28 Eylül çıkabilirdi. Kim bilir?
Elin adamı ABD’de, bir anlık gösteri sunan bir tiyatro oyunu değil sürekli çalışan İsrail hayranı Hıristiyan savaşçılar yetiştiriyor, bu hareket ABD’de engellenmiyor, kiliseler tarafından aforoz edilmiyordu. Bir de üstüne üstlük bu çalışmalar bizim ülkemize getiriliyor, bir ulusal kanalda milletimize takdim ediliyordu. Ve bu adamlar (hayali-sanal El-Kaide) gibi ABD’de ve ne de diğer Avrupa ülkelerinde “terörist” falan ilan edilmiyorlardı.
HIRİSTİYAN SAVAŞCILAR
TV’nin fox kanalında ki programda, ABD’de papazların himayesinde ve kontrolünde milyonlarca insan, kiliseler de “Hıristiyan savaşçısı” olabilmek için programlar ve ayinler yapılıyorlardı. Konunun kahramanı iki genç kız ise nasıl Hıristiyan savaşçısı olduklarını anlatıyorlardı. Bu arada 3 000 kişilik bir okulun diploma merasimine benzer bir etkinlik gösteriliyor, bu işlerin yöneticisi durumundaki Papaz, bu genç Hıristiyanlara ne yapmalarını, nasıl çalışmalarını anlattıktan sonra onları “kutsuyor” ve bu gençler başlarında keplerini çıkartarak hep birlikte havaya atıyorlar ve “Hıristiyan savaşçıları” oluyorlardı.
Kendisiyle röportaj yapılan yönetici Papaz; “Hıristiyan savaşçısı” olmanın önemini vurguladıktan sonra; “Biz Hıristiyan Evangelist’leriz. Canımızı, İsrail’in başarısı için adadık. Çünkü kıyametten önce bir büyük savaş çıkacak. Bu savaşta çok kan akacak. Bizler bu savaşta İsrail’in yanında yer alacağız ve onların başarısı için çalışacağız. Zira bu büyük savaştan sonra “Mesih” gelecek. Bizler Mesih’in idaresinde bütün dünya’ya hâkim olacağız” şeklinde açılamalar yapıyordu.
Nitekim programın bir bölümünde, ellerinde (çocukların taşıdıkları küçük) İsrail ve ABD bayrakları olan değişik yaşlarda ki erkek ve kadın Hıristiyanlar, Kilise’de toplanmışlar bir taraftan bayrakları sallıyorlar bir taraftan da coşku içerisinde ilahiler söylüyorlardı.
Bu arada İsrail’in Filistin de ki katliam ve tecavüzlerine karşı beddua eden Filistinli Müslüman kadınların feryatlarını ekrana getiriyor, hemen yanı sıra Yahudilerin son sistem silahlarıyla savaştaki durumları gösteriliyordu. Buradan da anlaşılıyordu ki, İsrailliler Müslümanlara karşı şiddet kullanıyor, (Filistin ve Lübnan’da bu durum açıkça gözükmüştür) “Hıristiyan savaşçılar” da başlarında ki Papaz’ın (papaz güya din adamı) sevk ve idaresinde zulme uğrayan mazlumların yanında yer almaları gerekirken bütün imkânları ile zalimlerin yanında alacaklarını sıkılmadan söyleyebiliyordu.
BUNLARA KİM KARŞI KOYACAK
Elin ABD’li papazı işte insanları ve özellikle gençleri, savaşçı ruhuyla ve birer savaşçı olarak yetiştiriyordu. “Hıristiyan savaşçılar “ABD eski Dış işleri Bakanı Condoleezza Rice’nin da belirttiği üzere 28 Orta Doğu ülkesinin yani Türkiye’de dâhil İslam ülkelerinin sınırlarını deştireceklerini açıkça söylüyor, o günün “Hıristiyan savaşçıları” bu günden en azından ruhen birer savaşçı olarak hazırlanıyorlardı.
Bu ideolojilerle yetiştirilen “Hıristiyan Savaşçıları”nın karşısında, Orta Doğu insanı yani Müslüman ülkelerin gençlerinin durumları nedir? Bu ülkelerin gençleri, yarın üzerlerine gelecek (Filistin, Lübnan, Irak ve Afganistan’da geldiler) bu cani ruhlu insanlara karşı mücadele edebilecek ruh ve özelliklerde yetiştirilmekte midirler?
Ne yazık ki hayır. Çocuklarımız hala iddiasız ve ideolojisiz yetiştirilmekte; “At, at, tut. Tut, tut, at” tekerlemeleriyle hayata hazırlanmaktadırlar. Bir kısım gençlerimiz ise içe kapanık dershaneler ve kurslar içerinde birer “boğazlanacak koyun” şeklindedirler.
Büyük kalabalıklar halinde ve yaklaşmak ta olan caniler topluluğundan habersiz “futbol topunun” takibini yaparak, heyecanlarını orada söndürmekte, ideali ve heyecanı olmayan gençler durumuna dönüşmektedirler. Atalarımızın yıllarca ayakta kalmalarını ve cihana hâkim olmalarını sağlayan prensip olan, “İster isen sulh-u salah, hazır ol cenge” esası bugün gençlerimizin hayatlarında yer almamaktadır.
İŞİN GERÇEĞİ NEDİR
Yıllarca konu hakkında ilmi incelemeler yapan, uzak görüşlü bir büyüğümüz bu konuda diyor ki; “Hıristiyanlık âlemi bugün Irkçı Emperyalist, İsrail tarından kuşatılmış bulunmaktadır. O halde İsrailiyatı veya diğer adıyla Irkçı Emperyalizmi iyi tanımamız, iyi bilmemiz gerekir. Onu anlamadan bugünkü Hıristiyanlığı anlamamız mümkün değildir.
Son üç asırdan beri (takdir-i İlahi) maddi güç “ırkçı emperyalizmin” eline geçmiş bulunuyor. Bunların maddi güçleri sebebiyle dünyamız, saadet dünyası yerine bir fesat dünyası haline dönmüş bulmaktadır.
Asırlarca dünya yüzünde saadet dünyasını kuran atalarımız gibi bizim de bu saadet dünyasını kurmaya çalışmamız gerekmektedir. Zira Irkçı emperyalizmin şerrinden tüm insanlığı koruyabilmemiz için bir taraftan maddi ve manevi güç hazırlarken diğer taraftan da kötülüklerin karşısına iyiliklerle çıkmamız gerekir ki, insanlık (Dünya kamuoyu) onların tarafında değil iyiliklerin ve güzelliklerin tarafında yer alsın.
Irkçı Emperyalizm insanlığı kendine köle yapmak için nasıl aldatıyor, nasıl oynatıyor, nasıl kendi hedefine varmak için kullanıyor? Bunlar 5.500 seneden beri kendi inançlarına göre, “Biz bütün dünyanın efendisiyiz. Cenab-ı Hak bizi insan olarak yarattı. Diğer ırklar ise bize hizmet için yaratılmış, kölelerimizdir” diyorlar. Öte yandan yine aynı inançla, “diğer ırklar önce maymun olarak yaratıldılar, sonra insana dönüştüler. Zira onlar bize hizmet edeceklerdir ve biz üstün ırkız” demektedirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.