Recep Çınar

Recep Çınar

Helal olsun size

Helal olsun size

Bütün eksiklere rağmen sahaya ‘en doğru’ 11’i sürdü Hüsnü Özkara. Mehmet Ayaz ile Abdülvahit’in yokluğunda orta sahayı Yusuf kurtuluş ile Zafer Demir ikilisine emanet etti. Zafer Demir fiziksel eksikliğini tecrübesi ile kapatırken, Yusuf kurtuluş ise en iyi maçlarından birisini oynadı. Forvette ise Tayfun ve Poljac ikilisi ile kilidi açmaya çalıştı Hüsnü Özkara.

Yüksek toplarda çok başarılı olamayan Altay savunmasını Tayfun ile zorlayan Özkara, o bölgede topu tutma becerisi olan Poljacla da gol aramaya başladı. Nitekim, öyle bir pozisyonda da Ömer’in nefis ortasında Norveçli golü yaptı. Hocanın bir başka doğrusu ise takım 2-0 öndeyken bile en iyi savunmayı Eser, Erdal ve Ferdi ile hücumda yaptırdı.
Skor 2-0’a geldikten sonra, ağır olan savunmasını orta sahaya çıkaran bir rakibe karşı, sprinter özellikleri olan Erdal ve Ferdi zaman zaman iyi toplarla buluştular, ama son hamlelerini yapmakta gecikince Konyaspor bana göre farkı da kaçırdı. Özellikle ilk yarıda yeşil-beyazlı oyuncular, ikiye birlerdeki becerilerini gol vuruşlarında da gösterebilselerdi, Kartal, ilk yarıda Altay’ın bütün umutlarını tüketebilirdi.
Konyaspor’un maça iyi başlaması, pozisyonlar üretmesi, goller kaçırması Poljac’ın golünün müjdecisi gibiydi. Ömer’in nefis ortasında Poljac’ın markajdan kurtulması ve topu filelere göndermesi ile birlikte konuk takımın da gardı düşmüş oldu.   
Topa daha çok sahip olan, oyunu geniş alana yayabilen Konyaspor, hem iyi futbol oynayarak, hem iyi mücadele ederek, hem de kötü niyetli bir hakeme rağmen, şampiyonluk mücadelesi veren rakibini sollamışsa, yiğidin hakkını yiğide vermek lazım.
Maçın büyük bir bölümünde bireysellikten uzak, disiplinli, yardımlaşmanın iyi düzeyde olduğu bir performans gösteren Konyaspor, iyi iş çıkardı açıkçası.  Kazanma arzusu yüksek kapasitesini bilerek sahaya yayılan yeşil-beyazlıların bu görüntüsü en az sonuç kadar önemliydi. Altay önünde daha dengeli, oturaklı ve kontrollü futbol oynayan Konyaspor, bileğinin hakkıyla kazandı.
Tekrar ediyorum; Hakeme rağmen…
Evet, hakem kötüydü, dahası kötü niyetliydi. Takdir haklarını hep Altay’dan yana kullandı. Özellikle 32. dakikada Altay savunması Erdal’ı biçti. Pozisyonun devamında ise Onur topu eliyle çıkardı.  Ancak, Malatyalı lokantacı, pardon hakem bu pozisyonlarda hem Aslan hem de boğa rolünü üstlendi.
Yukarıda da belirttiğim gibi Konyaspor, 6 puanlık bir maçtan alnının akıyla çıktı. Umarım, yarın oynanacak Karabükspor-Adanaspor maçından istediğimiz bir sonuç çıkarsa, Konyaspor ilk yarıyı 37 puanla lider olarak tamamlar. Tamamlamasa da çok önemli değil. Kuru kavaktan düdük çıkaran, takımın buralara gelmesinde önemli bir katkısı olan ve İstanbul’da bir üniversite tarafından da yılın en iyi teknik direktörü ödülüne layık görülen Hüsnü Özkara, bazı yalınayaklara da gereken cevabı vermiştir sanırım.
Konyaspor’un kısıtlı kadrosu ile ligin ilk yarısını 37 puanda tamamlaması önemli bir olay. Ancak, 37 puanlı bu Konyaspor’u çok çok sıkıntılı bir ikinci yarı bekliyor. Çünkü, bazı takımların gücüne güç katarak başlayacağı ikinci yarıda Konyaspor’un böyle bir lüksünün olmaması handikap.
Umarım, bu şehirden kimlik ve para kazananlar, bu takımın şampiyon olması için ellerini ceplerine atarlar. Aksi takdirde Konyaspor’un işi hiçte kolay değil. Demem o ki, Konyaspor’un acilen ortasahaya ve forvete takviye yapması lazım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi