Kolay bir hayat yok. Hayat hep zorluklarla kaplıdır. Tuzaklar, oyunlar, dalavereler, hileler ve kalleşlikler; hepsi bütün canlılar için var olabilen tehlikelerdir. Bu saydıklarımdan çok daha fazlası da iyilikler için geçerlidir. Ancak şöyle bir farkı çoğu zaman yaşıyor veya algılayabiliyoruz. İyilikleri kendimiz kazanıp elde etmek için çalışırken; kötülükler direk kendiliğinden bizi buluyorlar. Hatta bize zarar vermek için sürekli fırsat kolluyorlar. Gerçi Kur’an-ı Kerim’de Cenabı Allah: “ Şüphe yok ki Allah insanlara zerrece zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.”(Yunus:44) buyuruyor. Bu ayeti iki şekilde anlarız. Birincisi; insanoğlu şeytana (nefsine) uyar da bile bile kötülük yapar, günah işler ve hayatını mahveder. İkincisi ise; kendisine karşı kurulan tuzaklara dikkatmez, uyanık davranmaz, Allah’ın verdiği aklını kullanmaz… işte o zaman kendi kendine zulmetmiş olur.

Biz Allah rahmet eylesin Gazali metoduyla hareket etmek zorundayız. Nedir o? “Her şeyden şüphe etmeli, şüpheci davranmalıyız. Ancak araştırıp- tetkik edip gerçeğe ulaştıktan sonra şüpheden vaz geçmeliyiz.”Körükörüne bağlılık veya her şeyi düşünmeden reddetmek olmaz. Çok dikkatli ve uyanık olmalıyız. Kendimizi korumak ve tedbirli davranmak zorundayız.

Artık yetmişli yıllardaki gibi her gelişmeye sevinerek bakmıyoruz. Yoğurdu üfleyerek yemeye alıştık artık. Afganistan’daki Taliban’ın başarısına seviniyoruz, hem de çook. Ama tedbirli olarak. Acaba yine insanlara (kendi halkına) merhametsiz davranıp zulmeder mi diye temkinli hareket ediyoruz. Bir çok ülkede olduğu gibi ABD ile gizli bir anlaşma yaptı da sattı mı diye endişe duyuyoruz. Bütün bunlara rağmen seviniyoruz. Bizim televizyonlarda konuşup duran zındık, modernist ,Kemalistleri çatlatırcasına büyük bir zafer kazandı Taliban. Sözde Müslüman geçinen halkımızın büyük bir kısmı da ilahlarından emir gelmeden Afganistan’daki Taliban’ın başarısını kabul edemiyorlar. Halbuki ABD’nin işgali altındakiAfganistan’ı nedense çok seviyorlardı bizim hacı amcalarımız. Allah iman versin, hidayet nasip etsin.

28 Şubatı bu millete yaşatan zamanın azgın insanları da bugün teker teker kodese tıkılıyorlar. Allah intikam sahibidir. Daha bu ne ki! Allah’ın azabı daha şiddetli olacak. Bu konuda da tedbirli davranıyoruz. O gün o zulüm gören insanların bir çoğunun kemikleri bile çürümüş, siz gecikmeli bir ceza vermeye kalkışıyorsunuz. Sanki hesap başka gibi sırıtıyor. Yoksa beş yıldızlı hapihane odalarında ağırlayıp, hafta sonlarını evlerinde geçirecek bir düzenle bizi kandırmaya çalışıyorlar gibi geliyor bana. Elbet bir gün hainlerin tuzakları kendi boyunlarına dolanacaktır. Tıpkı hanımına bile söz geçiremeyen bu general bozuntuları gibi; zalimin silahı bir gün mutlaka kendini vurur. Sonuç ? Sonuç, o güçlü (! ?) generallere kelpçe takıldı. Onların yerinde ben olsaydım intihar ederdim. Ama adamlarda onur haysiyet yok ki!..

Orman yangınları, aşı meselesi, sel baskınları, Afganistan meselesi… O kadar çok ki… Hiçbir meseleye direk göründüğü gibi bakamıyoruz artık. Külliyen karşı olmadığımız gibi herşeyi ile de kabullenecek kadar ahmak değiliz. Hayat tam bir matematik denklemidir. Çarp, topla, böl ve çıkar. Bazı ABD düşmanları Taliban olunca nedense sevinmiyorlar(! ? )Azebaycan İsrail’i destekliyor Ermenistan Filistin’i(! ?) Suudi Arabistan heryerde radikalizmi desteklerken, Afganistan’da Taliban’ı desteklemiyor(! ?)

Doğru denklem şu: Allah’ın istediği, Peygamberin uyguladığı İslamı isterken; Allah’ın dinini eksiltenlerle veya artıranlarla beraber olunmaz. Şeriatın kurallarını çiğneyenlerle bir yere varılamaz. Ben iyiyim iyi olacağım diyenlere hemen kucak açılmaz, iyi olması beklenip görülür. Konular zor ve ağır geliyorsa ; “eğer bilmiyorsanız onu ehline (bilgi sahibi olanlara) sorun”(Nahl 43, Enbiya 7) ayetleri mucibince siz de bir bilene sorun. Burada da bir denklem var. Bilenler kim, hangi bilenler ? Neyi ne kadar bilen? Bildiği ile amel ediyor mu? Amel ediyorsa ameli-salih olarak mı amel ediyor? Allah’a canı gönülden ibadet et, dua et, samimi ve ihlaslı davran, tefekkür et. Allah muhakkak seni doğru insallarla karşılaştıracak, Biiznillah.