Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Hayat reklamlardaki gibi yaşanmıyor

Hayat reklamlardaki gibi yaşanmıyor

Bu şehir, bu belediye başkanlarından önce de Türkiye’de, İslam âleminde ve tüm dünyada tanınan, bilinen ve yaşamak için tercih edilen bir şehir idi.
Bu bin yıl önce de böyle idi.
Bu yüz yıl önce de böyle idi.
Bu on yıl önce de böyle idi.
Yarın da hep böyle olacak.
Sanılmasın ki bir iki dönem belediye başkanlığı yapanlar bu şehre bir değer katıyorlar.
Tam tersine bu şehirde belediye başkanlığı yapanlar, ancak bu şehre hakkıyla hizmet etmekle şereflerini saygınlıklarını artırabiliyorlar. Değilse unutulup gidenler arasına bir şekilde onlarda katılıyorlar.
Ancak hizmet denilince bu kavramının içini doldurmak gerek. Ve dahi hizmeti gerçekten kimin için yaptığına bakmak gerek.
Başkanların hizmetlerini sermaye sahiplerine mi, hemşerilerine mi yaptığına bakmak gerek.
Siyaset ancak böyle yapıldığında cicili bicili, yaldızlı şatafatlı laflarının ve görüntüsünün ardındaki gerçekleri görerek hizmeti ehil olanlarla birlikte, zamanında ve yerinde yapmak suretiyle şehrin ve hemşerilerinin ihtiyacını gidermek mümkündür.
Çalışma anlayışını değiştirmek adına belediyedeki makamına gelmeyerek güya “Home Office” gibi anlayışlara sapma çabası başkanları hemşerilerinden uzaklaştırmaktan başka bir sonuç doğurmaz.
Halkın nabzını tutan bir başkan olmak yerine siyasi parti liderini taklit ederek ve basın-yayın teknolojisinin de yardımıyla liderliğe yükselme projeleri uygulamaya çalışmak bir hiçten marka oluşturmak anlamına gelmez.
Daha fazla siyasi ve iktisadi rant kazanmak adına şehri bir reklam mecrası olarak görmek ve göstermek, bunun içinde şehri bir oyun alanı gibi görmek yükselen trend gibi gözüküyor olsa da son on yıllık sonuçlar ortadadır.
Hele hele hemşerilerini kolayca güdülen bir topluluk olarak görüp onların hayatını reklâmlarla yönlendirilebilen bir oyun gibi görmek siyaset olmadığı gibi, onları hem kültürlerinden hem de ahlakından yaralamalarla sonuçlanacaktır.
Çünkü bu şehirde yaşananlar bir reklâm bir oyun değildir. Bunlar hayatın birer gerçekleridir ve hayatın gerçekleri ile insanların fikirlerini değiştirmenin yolu da asla reklâm değildir.
Kendi siyasi ikballerinin peşinde yıllarını tüketen belediye başkanları, yanı başındaki hemşerilerinin dertlerine çare olmadıkları gibi çevre şehirlerdeki gelişmelere sağır kalmak suretiyle de şehirlerine en büyük kötülükleri yapabilmektedirler.
Yaşadıkları beldede arabasız sokağa çıkamayan, çarşıda pazarda hemşerileriyle birlikte alışveriş yapamayan, markette dükkânda görülmeyen, kısacası hemşerilerinin arasına giremeyen belediye başkanları eğer bu şehri emsalleri arasında -bir numara olmayı bırakın- öne çıkartmakta niyetlilerse iktidarlarını yani muktedirliklerini artık gerçekten anlamlı şeyler için kullanmalıdırlar.
Yoksa siyaset son bir iki dönemde olduğu gibi her sözü, her projesi kuru bir seçim vaadi olarak kalacak şekilde yapıldığında sonu hüsran olmakta ve belediye başkanları, başkanlık görevleri sırasında unuttukları hemşerileri tarafından adeta tamamen unutulmaktadırlar.
Bu gerçeği görmek isteyenler bir kaç dönem önce başkanlık görevinden ayrılanların bu günkü durumlarına bakabilirler.
Hem de belediye binasına çok yakın bir yerden geçmelerine rağmen.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi