Gazilere Konya – Yağcı Köyü arasını kaptıkaçtı ile Gazilere de hayvanlarla gitmiş olduk.

Ben beşinci sınıf sıralarında oturuyor derslere önem veriyordum.

Boş zamanlarım akranlarla oyun ve kırlarda su kaynaklarına gidişlerle geçmekte

***

Bir haber geldi telefonla Göynükkışla Köyü’nden…

Muallim Fahri Bey çok hasta Konya’ya gitmesi lazım diye.

Zamanın telefonları şimdiki gibi değil…

Babam pillerle çalışan ve manyetolu telefonla önce nahiye jandarma karakolundan ilçe jandarma karakoluna naklettirme. Oradan il jandarma karakoluna bağlantı yapabilmeyi başardı.

Derdinizi onlara anlatıp gönülleri uygun görürse isteği yerine getirme olasısı var!

Bu işlem yarım günden fazla sürmekte.

Görüyorsunuz değil mi?

Şimdi cep telefonu ile acile haber ver, en çok iki saatte hastayı götürürler.

***

Hele ki il jandarma ilgilileri Mutlu şoförleri bulmuşlar onlar da hareket etmiş.

Bu taraftan da Göynükkışla’dan hayvanla hasta Yağcı Köyü’ne doğru yola çıkmış.

Kaptı kaçtı ve hasta akşam üzeri buluştular.

Hasta hemen Konya’ya gitti ama ertesi gün hastane de…

Doktorlar çok gecikmişsiniz deyip muayene yapsalar da kaç gün sonra bilmiyorum Muallim Fahri Bey’i kaybetmişiz.

Merhum, Danıştay başkanlarından Erol Dündar’ın babası idi.

İşte zamanın öğretmenlerinin yaşamı!

***

Köye tütün tohumu veren eksper köylüleri de babamı da çok sevmişti ki

Eşi ve yakınlarını köye getirdi.

Sahibinin sesi Gramofonda, heybede!

Hanımlar annemle birlikte haşır haşır neşir oldular sohbetleri koyulaştı.

Muhtar odasının önü alttaki evin damında bacaya bir tahta uzatıp resimde görüldüğü gibi oraya konan gramofondan türküler ve şarkılar dinledik.

Ertesi gün onları babam güney yaylasına götürdü. Hayran kaldılar.

Resimde görüldüğü gibi misafirler ve köyün hanımları, annem ve en solda ben.

Gelecek hafta Allah’ın izni görüşürüz inşallah.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Gaziler Köyü'ne gelen tütün müfettişi hanımlarının Gramafonla köyün hanımlarına dinletisi orta ve öndeki boyun atkılı Ben