Harakiri marakiri..

Geçtiğimiz günlerde bir Japon daha Harakiri kültürünün kurbanı oldu. Hem de İstanbul'a 1.5 saat mesafedeki İzmit'te canına kaydı. İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü'ndeki halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak intihar eden Japon mühendis Kishi Ryoich, bir çok sırrı da beraberinde götürdü. Çalmanın, çırpmanın, yetim hakkı yemenin, vakıf malını sömürmenin zirve yaptığı bir ülkede Japon Mühendisin ölümü çok fazla haber olmadı..

Hiç mi bizimkilerden birşey öğrenmedin mi Kishi? Bizim ülkede 301 maden işçisi hayatını kaybetti de bırakın intihar etmeyi bir kişi bile görevinden alınmadı.. Fıtrat denildi geçti. Sizin fıtratınızda harakiri yaparak, intihar etmek mi var? Ne olmuş köprünün halatı koptuysa. Bir kişinin bile burnu kanamadı. Keşke kıymasaydın canına.

Bu harakiri kültürünüz bizimkileri zor durumda bırakıyor. Ülkede ne zaman bir facia olsa, ne zaman bir yolsuzluk olsa bir tane bile kelle gitmiyor. Bırakın kelle koparmayı sorumlu kişileri daha iyi yerlere terfi ettiriyorlar. Biz de sürekli yazıyoruz bu olay Japonya'da olsa intihar ederlerdi diye. Bizimkiler bırakın intiharı, onurluca ve şereflice bir şekilde istifa bile etmiyor...

Japon Mühendisi Ryoichi'nin halatın kopmasına sebep olan, Türkiye'de imal edilen bağlantı noktasındaki çatlağı birkaç gün önce gördüğü, bu yüzden cumartesi günü olmayan fırtınayı gerekçe göstererek çalışmaları durduğu iddia edildi. Gider ayak 50 kişinin canı kurtardı bizim onurlu Japon mühendis. Ama yine bizim ihmalimiz yüzünden canına kıydı. Bir çok Japon evladı bu yere batasıca töre uğruna helak olup gidiyor..

Japonlar bu gurur intiharlarının önüne geçmek zorunda. Bunun için "Gurur İntiharlarıyla Mücadele Eylem Planı" bile hazırlanmalı. Mesela bunun için Türkiye model ülke olabilir. Japon halkı arasında "Adam yiyor ama hizmet de ediyor" anlayışının yaygınlaştırılması, "Bal tutan parmağını yalar", "Çeşme akarken testiyi doldurmak lazım", "Devletin malı deniz, yemeyen keriz" gibi deyimlerin Japon kültürüne ve edebiyat hayatına kazazındırılması lazım..

Japon siyasetçilerin Türk halkından da öğreneceği çok şey var. Mesela "Adam çalıyor ama çalışıyor" sloganını Japon siyasetine bir türlü sokmak lazım. Malum biz de son yıllarda çok yaygınlaşan bir tabir bu. "Parsel parsel sattı" ifadesi hala kulaklarımızda çınlıyor. Devlet dairelerine kademeli olarak "Aynısı Türkiye'de olsa o adam istifa bile etmez, enayilik etmeyin" yazılı tabelalar asılmalı...

Japonlardan öğrenceğimiz aslında çok şey var. Biz de "Bakara, makara" diye ayetlerle dalga geçenlere sessiz kalan yandaş medya, Japon Mühendisin "harakisini" de görmezden geldi. Çünkü işlerine gelmiyor. Dürüstlük onlar için bir değer değil aksine büyük bir enayiliktir.

Eminim Japon Mühendisin ölümüyle de "harakiri, marakiri" diye de dalga geçiyorlardır.. Hiçbir ölümü tasvip etmiyoruz. İhtiharlara da karşıyız. Ama Japonlardaki, Almanlardaki bu iş ahlakının yüzde 1'i bile bizde olsa gam yemeyeceğim..

Ey Japon milleti biraz dost ve kardeş ülke Türkiye'yi örnek alın. Dostluğumuzun asırlık geçmişi var. Hiçmi bizden birşey öğrenmediniz. Bırakın geleneklerinizi, bu harakirinizi. Batsın bu harakiriniz. Bu gidişle ülkenizde kamu görevlisi kalmayacak. Yazık değil mi gencecik mühendislerinize.. Harakiri yapmak yerine Kumpas deyin, büyük oyun deyin, milli iradeye darbe deyin... İşin sırrını çözün...