Hangisi “yatır”?
Binlerce genç için zorlu bir hafta geride kaldı...
***
Çocukların sınav heyecanı, evlerin psikolojik durumu malum... Bu hafta sınav barajını geçenler, LYS'ye girme fırsatını yakalayacak...
***
Bir barajdan diğer baraja gençleri biriktiriyoruz... Bomboş... Sadece fenni ilimler...
***
Tüm öğrenim hayatlarının sezon finali niteliğinde...
***
Eski hocalarımızın dediği gibi, ense traşının görüneceği günler...
***
Hayat zor biliyorum...
***
Çocukların okuyabildiği kadar okumasından yanayız...
***
Ama dünyanın sonu da değil...
***
Bir büyüğümüz şöyle demiş; “Ailelerin önüne iki yol çizsek... Biri yüzde yüz cennete gidiyor, diğeri de yüzde yüz üniversite garantili hangisini seçerler acaba?”
***
Türbeler, tekkeler doldu dün yine...
***
Kalem okutanlar, silgi yakanlar...
***
Türbedeki yatırlara, adak adayanlar...
***
Dışardan bakınca insan biranda karıştırıveriyor “Hangisi YATIR bunların” diye...
***
Mezarında çaresiz yatan mı? Ölüden hukuk fakültesi isteyen mi?
***
Abdest-namaz yok…
***
Sınav günü maşallah tarikat şehylerine taş çıkartacak bir gayretle “BİR GÜNLÜK ADANMIŞLIK” var...
***
Kazanırsa YASİN yüzünden...
***
Kaybederse PSİKOLOJİSİ bozuldu sınav stresini kaldıramadı...
***
Dün okul bahçelerinden YASİN'ler yükseliyordu semaya...
***
Ne tuhaf bir toplum olduk...
***
O YASİN suresi ne diyor? Hukuk mu, Tıp mı?
***
Dünyanın sonu değil... Gitmeyin gençlerin üstüne bu kadar... Dininizi Kureyşlilerin adetlerine uyduruvurmayın hemen...
***
Asıl dünyanın sonu; İslami şuurdan uzak bir gençlik...
***
İslam'dan ve Rabbi’nin kendisinden beklentilerini bilmeyen bir genç, doktor olmuş, avukat olmuş kime ne faydası var...
***
Asıl meselemiz; Yatırlara dua ederek kazanılan bir üniversiteli gençlik değil, yüzyıl sonra o türbeler de yatacak bir gençlik...