İstikrasız dünya sistemi, her yerde İslam’ın yükselişe geçmesini engellemeğe çalışmaktadır. Şimdi de Filistin’de İslam’ın yükselişe geçmesini engellemek için seçimle iş başına gelmiş Hamas Hükümeti’ni devirmeğe çalışmaktadır. Tarihe dönün bir bakın, zafer hiç zalimin olmuş mudur? Kâbiller Habilleri öldürebilir, yurtlarını talan edebilir; ama sonuçta yine kaybeden Kâbiller olmuştur. Bu sebeple Gazze’de kaybedecek olan istikrarsız dünya sistemidir.
İstikrasız dünya sistemi, İslam yükselişe nerede geçmek için toparlanmağa çalışırsa NATO ile veya bazı çevre ulus- devletleri ile harekete geçmektedir. Bu konuda eski Cumhurbaşkanlarından Kenan Evren şöyle demişti: “Türkiye’ye şeriat gelirse NATO müdahale eder.”
İstikrarsız dünya sistemi, Gazze’de Hamas Hükümeti öncülüğünde İslam’ın yükselişe geçmek üzere olduğunu görünce çevre bazı ulus- Arap devletlerinin yardımıyla ve lanetli Yahudi’nin kanlı eliyle, 23–24 gündür, Gazze’yi boğmağa çalışmaktadır!
Bu hususta Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından İbrahim Karagül, “Ey İsrail silahlarının gölgesine sığınanlar!” isimli yazısında şöyle diyor: “Mısır ve bazı bölge ülkelerinin amacı ile İsrail'in bu savaştaki hedefleri ne kadar da örtüşüyor. Onlar Hamas tehdidinin İsrail eliyle ortadan kaldırılmasını istiyor…
Bugün bazı Arap rejimleri İsrail'in silahlarının gölgesine sığınmış görünüyor! Ey Ortadoğu’nun insanları, ey sokakları dolduran yüz binler, bunu görmez misiniz? Ey İsrail silahlarının gölgesine sığınanlar! Gazze'deki çocukların kanı üzerinden nasıl bir siyasettir bu?..” (1).
Farz edelim ki, Hamas tehdidi eli kanlı ve terörist İsrail eliyle kaldırıldı; Mısır ve bazı bölge ülkeleri o zaman rahat bir nefes mi alacak? İsrail silahlarının gölgesine sığınan bazı Arap rejimleri o zaman yıkılmayacak mı?
Ahzab Suresi’nde, Hendek Harbi’nde (M: 627) münafıkların durumu özet olarak şöyle anlatılmaktadır: Ahzab ordusu, Müslümanların üst taraflarından ve aşağı taraflarından geldikleri zaman münafıklar, “evlerimiz korumasız” bahanesiyle kaçmak istediler. Hâlbuki “evleri korumalıydı.” Düşman Medine’ye girmiş olsaydı, “teslim olurlar, hiç çarpışmazlardı, bir müddet sonra mahvedilirlerdi” (2).
Bunun gibi Hamas devrilirse Mısır ve bazı bölge ülkelerin durumları, Münafıkların durumu gibi olabilir. Onun için “hatanın neresinden dönülürse kârdır.” Bu sebeple lanetli Yahudi’yi destekleyen Mısır ve bazı bölge ülkelerini ve “El- Fetih Örgütü’nü uyarıyoruz; iş işten geçmeden Hamas Hükümet’inin ve Gazze’nin yanında yer alın.
Allah’ın (c.c.) gazabına uğramış olan Yahudi’nin Gazze’yi yakması tarihinde ilk değil, Filistin’i 100 küsur senedir yakıyor ve yıkıyor.
Tarihte Yemen’de de Müslümanları böyle yakmıştı. Rivayetlere göre, Yemen’de, Necran’da, Irakta, Şam’da veya Habeş’te Mecusiler veya Yahudiler veya bazı krallar, müminleri imanlarından dolayı yakmak için büyük bir “hendek” kazarlar.
Müminleri, bugün Yahudi’nin Gazze’de camileri, okulları, evleri teker teker yaktığı gibi hendeğe atarlar; cayır cayır yakarlar. Bir taraftan da bugün Yahudilerin Filistin halkının yanışını eğlenerek ve dans ederek seyrettikleri gibi seyrederler.
Sebep Allah dedikleri için. Kur’an-ı Kerim bu husufta şöyle diyor: “ Kahroldu o hendeğin sahipleri, O çıralı ateşin, Hani o ateşin başına oturmuşlar, müminlere yaptıklarına seyrediyorlardı. Müminlere kızmalarının sebebi de yalnız Aziz ve Hamid olan Allah’a iman etmeleri idi” (3).
İstikrasız dünya sistemi, Vietnam’da, Kore’de, Bosna- Hersek’te, Çeçenistan’da, Afganistan’da Irak’ta, Somali’de, Sudan’da başarı elde edebildi mi? Girdiği yerde bataklığa saplandı. Gazze’de yalnız bataklığa saplanmayacak, sonunu hazırlayacak.
Bu sebeple Hamas Hükümeti ve Gazze direnmeğe devam etmeli; yılgınlığa kapılmamalı; çünkü zafer yakındır. Yakında bir fetih vardır.
Kur’an- ı Kerimde şöyle buyrulur: “Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri bunlarla müjdele!”
Kaynaklar:
1. Yeni Şafak Gazetesi, 14 Ocak 2009
2. Bkz. (Ahzab: 10–14)
3. Buruç: 4-8
4. Saf: (4).