Hadis İnkârcılarının Ezikliği
Allah(cc) Rasûlünün(sav) sahih sünnet ve hadislerini red ederek güya Kur’ancı geçinen kişilerin aslında Kur’ancı falan olmayıp birilerinin mukallidi olduğunu, sahip oldukları ya da iddia ettikleri fikirlerin Kur’ana ait değil de başka birilerine ait olduğunu geçmiş yazılarımızda az da olsa izah etmeye çalışmıştık.
Haricilerden başlamak üzere tarihsel süreç içinde Rasulullahın(sav) ve Raşid Halifelerinin(ra) sünnet ve uygulamalarına karşı çıkan zihniyet adı ister Mutezile olsun, ister Kuraniyyun olsun hep var olagelmiştir.
İslam dünyasında Müslümanlar arasında yaşanan her türlü yanlışlığın, hatanın, hatta daha ileri giderek ahlaksızlığın sebebi olarak Rasulullahın(sav) sahih sünnet uygulamalarını ve sahih hadislerini gösteren bu zihniyet İslamın devlet olarak tarih sahnesinden çekildiği günden bu yana faaliyetlerini daha da hızlandırmış bulunmaktadır.
Özellikle son 200 yılda batılı müsteşriklerin empoze etmeye çalıştığı yıkıcı fikirlerin etkisinde kalan bu, oryantalist düşünceli kişiler Müslüman kisvesi altında İslama olabilecek en büyük ihaneti yapmaktan geri durmamışlardır.
Her şeye rağmen Rasulullah(sav) den bu güne Selefimiz eliyle bizlere ulaştırılan sahih İslam uygulamalarının ömrü, bu alçakça düşünceleri yaymaya çalışan ihanet şebekelerinin ömründen daha uzun olmuştur ve olacaktır.
Kelime-i Tevhidi yeryüzünden silmeye çalışan, Kelime-i Şehadeti kendi süfli arzuları doğrultusunda değiştirmeye kalkışan, İslam’ın 1400 yıllık şiarı olan Ezan-ı Muhammediyi şirk kabul eden bu aşağılık zihniyet, son bir oyun olarak şimdi de Hz. Muhammed(sav) yerine Kur’anı Kerimi Resul olarak ikame etmek gibi bir ihanetin içine girmiş bulunmaktadırlar.
Kimlerin ne zaman ve ortaya koyduğu açıklanmayan bir sermaye ile nasıl kurulduğu belli olmayan bir takım televizyon ekranlarında boy gösteren ünvanlı unvansız bir takım hocalar(!) eliyle işlenen bu ihanetinde elbet sonu gelecektir.
Müslümanların Kerim Kitabı Kur’ana Resul diyecek olursak o zaman şöyle bir soru gelmez mi insanın aklına; Peki Rasûlullah(sav) kim o zaman?
Veya Rasulullah(sav) sadece yaşadığı zaman dilimi içinde insanlara örnek bir rehber ise O zaman Kur’anda bütün insanlığa övülmüş örnek olarak gösterilmesi nasıl açıklanır?
Bu meşum düşüncelerin ve sonrasında oluşan ve daha pek çok oluşacak olan bu soruların tek bir gayesi var bize göre.
Öncelikle Rasûlullahı(sav) sıradanlaştırmak ve tarihsellik iddiası ile İslami hayattan silmek, daha sonra da Hz. Peygamberimiz(sav) ile ilgili ayetlerden başlamak üzere Kur’anın önce bir kısmı, sonra da tamamı üzerinde tarihsellik iddiasında bulunmak.
Bu öylesine vahim ve arka planı önceden ince ince hesaplanarak yapılmış bir iddiadır ki sonuç İslamın Hayat Kitabı Kuranı ortadan kaldırmakla sonuçlanacaktır.
Şimdi birlikte düşünelim:
Kur'an da hangi vahyin sure veya ayet olarak nereye yazılacağının bildirilmesi yanında ayrıca hangi surenin hangi sureden önce veya sonra yazılacağı ile ilgili Kur’anın tertibi, Hz. Muhammed(sav)in vahyi hayata taşıyarak uygulaması, yeterince anlaşılmayan ayetlerin açıklanması hususlarında ayrıca gereken vahyi bilgiye sahip olması, özellikle ibadetler konusunda var olan muharref dini bilgilerin tekrar asli hüviyetine kavuşturulması ile sahabesinin sorularına muhatap olduğunda onların anlayışlarına göre farklı cevaplar ve vermesinin olmadığını düşündüğünüzde olayın vahameti daha da iyi kavranacaktır.
Bırakın geçmişi bu gün bile, hiçbir kişi kendisine veya veliliğini yaptığı öğrencisine öğreteceği konuları bilmeyen ve sadece kitabı açıp okuyun, öğrenin diyerek öğretmenlik yapmaya çalışan bir kişiye itibar etmez, saygı duymaz ve daha da ileri giderek öğretmenliğini de sorgular ve böyle bir öğretmenin talebesi olmak istemez.
Aziz önderimiz biricik Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav) de Risâlet görevini tam ve eksiksiz yerine getirmiş, görevi ile ilgili hususlara asla kendi hevasını ve nefsini karıştırmamıştır. Çünkü böyle bir ihtimal muhaldir
Hadis inkârcısı ezik kişilerin Allah(cc)ın âlemlere rahmet ve örnek olarak gönderdiği Hz. Peygamberi(sav) neden örnek almak istemedikleri ile ilgili diğer konuları bir başka yazıda devam ettireceğiz.
Kendilerine Ümmeti Muhammed bile demekten kaçınan ve akıllarını vahye önceleyen bu akılsızlara söylenecek şey şudur:
Müslümanım diyenlere genellikle sağından yaklaşan kovulmuş şeytanın akıl oyunlarını bırakın ve Rasulullahı(sav) örnek alarak İslamın en geniş ve aydınlık yolu olan sahih sünnet yoluna girin.
İslam’da ruhbanlık sınıfı yoktur iddianızda samimi iseniz ve Kur’an okurken Allah(cc) ile aranıza aracı koymayın derken zımnen de olsa, Kuran ayetlerini açıklayıcı olarak beni koyun diyen tv hocalarına da asla itibar etmeyin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.