Recep Çınar

Recep Çınar

Genel Kurul geç değil

Genel Kurul geç değil

Düşüncemi sakınmadan yazmayı severim...

Karnından konuşanlardan değilim...

Neysem oyum...

Konyaspor'un genel kurula gitmesi noktasında ısrarlıyım...

Sıkıntılı bir sezonun ardından sonra mutlu sona ulaşan bir başkan  olsa da, Anmet Şan  yola devam etmelidir...

Ama mevcut yönetimle değil...

Bu yönetimin içinde “Alimünyum”dan da, “Çelik”ten de Konyasporlular var...

İnkar edersek ya da eyyam yaparsak Allah çarpar...

“PTT 1. Lig'de hamur su kaldırdı” diyelim...

Peki Süper Lig'de kaldırır mı, “Alimünyum” yöneticileri?

Orası meçhul...

Dolayısıyla Konyaspor iyi yönetilecek, iyi yerlere gelecek ve ligde kalıcı olacak ise dakika geçirmeden olağanüstü genel kurul kararı almalı...

Başkan Ahmet Şan ile sezon içerisinde zaman zaman “Offtherecod” yani yazılmaması şartıyla birçok konuyu paylaştık ya da dertleştik...

Başkan, yaşadığı sıkıntıları, insanların samimi olmadığını ve çok yalnız kaldığını dile getirerek, “kan kusup kızılcık şerbeti içti”ğini söylemişti sohbetlerimizin satır aralarında...

Başkan Şan'ın sezon içinde yaşadığı, ama dillendiremediği “Başarıda herkesi yanımızda görürken, başarısızlıkta çevremizde kimse yoktu” sözleri, Manisaspor maçından sonra bir kez daha gözler önüne serildi...

Bir sezon boyunca kapalı kapılar ardında, hem Ahmet Şan'ın hem de kulübün altını oymaya çalışanlar, Afrika'nın balta girmemiş ormanlarında “glu glu” dansı yapan “yamyam”lar gibi kameralar önünde zafer çığlıkları atıyorlardı...

Hem de “yüzsüz”ce...

Hem de “pervasız”ca...

Kimse kusura bakmasın...

Konyaspor'u  daha büyük hedeflere taşıyacak yeni bir yönetimin göreve gelmesi için Ahmat Şan'ın acilen olağanüstü genel kurul kararı alması bir “elzem”dir...

Kongre sürecinde de herkes üzerine düşeni yapmalıdır...

Adam gibi bir yönetim göreve gelmeli ve Konyaspor'un süper ligde kalıcı olması için de bir yol haritası belirlenmeli...

Özellikle de, şehri ve şehrin takımını gerçekten seven, şehrinin takımı ile heyecanlanan, içi acıyan yönetici ve bürokratlar ile sivil toplum örgütlerinin yanısıra spor gönül vermiş  taban birliklerinin değerli yöneticileri bir araya gelmeli...

Tabi ki Milletvekilleri de...

Milletvekillerinden kastım, Konyaspor sıkıntıya düştüğünde, “Üzülmeyen”ler değil, “üzülen”lerdir...

“Üzülmez” vekiller, sadece gölge etmesinler yeter...

Konyaspor'dan uzak dursunlar...

Hoş hiç yakın olmadılar ki zaten...

Şampiyonluk pastası yenerken hariç tabi ki...

Neyse...

Konya'nın güvenini arkasında hissedebilecek bir yönetimle, Konya'nın güvenebileceği bir yönetim işin başına gelmeli ve şehrin dünya'ya açılan penceresi olan Konyaspor'u en iyi şekilde taşımalı ve temsil etmeli...

Bunun bir başka anlamı da yönetimin güven tazelemesidir...

Başka bir deyişle de, Konya'nın takımı birinin ya da birilerinin eline mahkum kalmamalı...

Şehrin ürettiği ranttan hakettiği payı alabilmeli de...

Benim düşüncem bu...

Doğrusu da bu...

Kongre ile ilgili bazı yöneticiler “geç kalındı” diyebilir...

Hiçbir şey için, özellikle de kongre için geç kalınmış değil...

Göreve devam edecek yöneticiler, ki bunlar zaten belli çalışmalarını sürdürmeli...

Çalışmalardan kastım, transferler vesaire...

Hoş, Uğur Tütüneker zaten bu anlamda aktif...

Boş durmuyordur...

Geleceğe güvenle bakabilecek, yere sağlam basabilecek, ne merde ne namerde muhtaç olmayacak bir kulüp yapısı inşa etmek istiyorsak, yeni bir yapılanmanın şart olduğunu düşünüyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi