Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz

Yunus Emre’nin eşsiz dizelerinden bir dörtlük sanki günümüzü özetliyor gibi. Dört yanımız düşmanlarla çevrili. Hepsinin dostluğu çıkarları ile orantılı. Maalesef ülkemizin dostu sınırlı sayıda. Kimi emperyalizmin kuşatması altında, kimi de onlarla birlikte hareket etmekte.

Günümüz dünyasında insanlara verilen değer yetersiz. Sadece kendini düşünen, bencil bir varlık olmuş. Hele bir de Müslüman ise hiç ederi yok, her türlü zulüm hatta öldürmek bile serbest.

Hal böyle iken, bir de bizim kendimizle uğraşmak, onların telkinlerine kulak vermek ne kadar anlamsız değil mi?

Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan anneleri bir düşünün. Çocukları hain teröristlerin eline düşmüş. Evlat hasreti ile aç susuz, onlardan gelecek bir haberi bekliyorlar.

Peki bütün çekilen bu eziyetler niçin? Kime hizmet ediyorlar? Dersiniz. Elbette Siyonistlere, Kapitalistlere…

Keşke kendi halkına, doğup büyüdüğü topraklarda yaşayan insanların refahı-huzuru için mücadele etseler.

Kandırılan bu insanlara şu gerçekleri hatırlatalım. Ne ABD’nin ne de Rusya’nın dostu olamazsınız. Onlar sizi kullanır ve amaçlarına ulaşınca bir kenara atarlar. Gelin kendi ülkenize sahip çıkın. Geçmişte olduğu gibi şimdi de kardeşliği tesis edelim.

Osmanlı’da insanlar hep böyle yaşadılar. Hiç kimseye ırkı ya da inancından dolayı ayrımcılık yapılmadı. Diğer bireylerin haklarına hep saygı gösterildi. Onların mutluluğu için gayret ettiler. Bundan dolayıdır ki, altı asır ayakta kalabildi.

Şundan emindiler ki, hizmet ve gayretler, vicdanlardaki olgunluk seviyesini aksettiren en güzel aynadır. Diğer bir ifadeyle, kişinin vicdanının kartvizitidir.

Halka hizmet, hakka hizmet düsturu temel düşünce olursa ne kardeş kavgası ne de enaniyet ön plana çıkar. İşte o zaman yeryüzünde huzur olur, mutluluk olur, bereket olur. Ne yetim çocuklar ne de gözü yaşıl anne-babalar olur.

Böyle bir dünya özlemi ve dileği ile cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.