Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Geleceğin mimarlarına mektup –II-

Geleceğin mimarlarına mektup –II-

Bir önceki yazıda 1. bölümünü aktardığımız mektubun kalan kısmı şöyle devam ediyor.

Müsaadelerinizle birkaç rica ve birkaç tavsiye ile burada sözlerimi tamamlıyorum.
1. Sizler işe başlarken hızlı hızlı, çabuk çabuk kararlar vermeyiniz. “-Acele işe şeytan karışır” darb-ı mesel olmuştur. Çünkü sizler öncekiler gibi küçük dünyevî hesaplar peşinde koşan zavallı uyanıklar olmak yerine ülkemizin devasa iskân ve şehir politikalarını tayin eden âkil adamlar olacaksınız.

2. Evvelâ hem din, hem sanat, hem fen sahalarında yetkin ilim adamlarından bir heyet teşkil ederek; ev, mimarî ve şehir meselelerinde, Kur’an ve hadis gibi mutlak bilgi kaynaklarından ve sonra icmâ ve kıyas yolu ile bize ulaşan gelenekten konu ile bağlantılı temel kaideleri tespit ettirin. Bunlar ayet olur, hadis olur, kıyas olur, mahkeme sicili olur, v.b.
Bu muhkem kaideler sizi yanlış hükümler vermekten koruyacağı gibi sizi kişisel/keyfi kararlar almanın tüm zorluk ve sıkıntılarından da kurtarmış olacaktır.

3. Eski imar yönetmeliklerini derhal çöpe fırlatınız. Sonuçta şehirleri bozan bu evraklar, bu kanun(suzluk)lar değil midir?

Yepyeni -1- bir sayfayı geçmeyecek şekilde “anayasa” kıymetinde sade, öz ve anlaşılır umumi bir imar metni hazırlayınız. Bu metinde adalet, hakkaniyet, doğruluk, hürmet, hüsn-ü muhafaza gibi değerler temel esaslar olsun.

4. Meselâ deyiniz ki yeni yapılacak bir ev komşu evlerin güneşini, rüzgârını kesemez, manzarasını kapatamaz. Çünkü komşu hakkı, en mühim kul hakkıdır.

Yine deyiniz ki bahçesiz ev olmaz, sokaksız şehir olmaz, çocuklarımız nerede özgürce koşup oynayacaklar? Çocuk haklarını hiç yabana atmayınız.

Ağaçsız ev olmaz, çiçeksiz bahçe olamaz. Evlerin boyu ağaçların boyunu geçemez…
Yine deyiniz ki çok katlı vahşi apartmanlar yapmak ve oralara 50–60 aileyi tıkıştırmak bundan böyle yasaklanmıştır.

Yine deyiniz ki insan sağlığına beton gibi, plastik boya… gibi zararlı inşaat malzemesi üretenler ve bunları kullananlar meslekten men edileceklerdir.

Yine deyiniz ki verimli ziraat topraklarına, meyve bahçelerine, bağlara, bostanlıklara inşaat yapanlar ömür boyu hapis cezasına çarptırılacaktır.

5. Evet tüm bunları bir manifesto şeklinde ilân ediniz. Varsın herkes şaşırsın. Hemen bir takım sesler/ulumalar duyacaksınız; “-böyle şey de olur muymuş, bunlar da nereden çıktı?” diyecekler, aldırmayınız, geçiniz. Çünkü doğrular ranta alışmış çevreleri elbette rahatsız edecektir.

6. Çok kat, çok rant, çok para, çok imar hedef olamaz. Hedef belirlemek, hedefe varmak iyidir, ancak hedefe nasıl vardığımız çok daha önemlidir. Yol haritanızın temel düsturu ahiret tavrı içinde hareket etmek olmalıdır.

7. Niyet ile muvaffakiyet ayrı şeylerdir. Muvaffak edip etmemek Allah’ın işi, lâkin işe doğru niyetlenmek bizim işimizdir. Hiç kimse size muvaffak olup olamadığınızdan hesap sormayacak, lâkin niyetlerinizden mutlaka sorgulanacaksınız.

(Ey Allah’ım! Eğer adaletsiz bir söz söylemişsem sen beni affet!)

Mimar Semih Akşeker’den aktardığımız bu mektubu lütfen iyi okuyun.

Çünkü birebir aktarmaya gayret ettiğimiz bu metin, bir mimarın geleceğe mektup şeklindeki çığlığıdır.

Şehirleri batı kültürünün ürünü, tarihsiz, kültürsüz kozmopolit kentlere dönüştürmeye çalışan idareciler ve teknik elemanlar ile geleceğin mimarlarına yapılmış bu önemli çağrıyı sizlere virgülüne noktasına dokunmadan aktardık/ilettik.

Buna ilave edecek bir sözünüz var mı ey bu şehir için benim de söyleyecek sözlerim var diyenler/diyecekler?

Çok çok önemli diye vasıflandırdığınız bir seçim öncesi ben bu şehre hizmet için seçilmek istiyorum diyen seçileceklere ve onları hizmet için seçtiklerini zan edenlere bu konularda söyleyecek sözünüz varsa şimdi söyleyin.

Ve Millet olarak duyun artık bu önemli çağrıyı ve ucube yatırımlara artık dur deyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi